Ukrayna krizindeki dengeli politikasını daha önce başlattığı ABD, AB, Körfez, Yunanistan ve İsrail ile normalleşme politikası ile birleştiren Türkiye, Batı ile ilişkilerinde yaşanan stratejik dönüşüme katkı vermeye istekli.
Devamı
Putin hem kendi iktidarını sarstı ve Rusya'nın askeri olarak güçlü olduğu imajını zedeledi hem de bir lider olarak işgal öncesi sahip olduğu göreceli saygıyı kaybetti. Daha da önemlisi istediği çok kutuplu sistem içinde güçlü bir Rusya ihtimaline darbe indirdi. En azından böyle bir ihtimali kendi iktidarı döneminde görme fırsatını kaçırdı. Ancak pandoranın kutusunun Batı ve NATO için bundan sonrasında nelere gebe olduğu bir muamma.
Devamı
Türkiye, savaşan iki tarafla da güven oluşturan bir ilişkiye sahip. Boğazları savaş gemilerine kapatması hem her iki taraf hem de dünya kamuoyu açısından olumlu karşılandı.
NATO'nun Türkiye'nin tecrübelerinden yararlanmaya çalışması ve bunu yeni doktrininin temellerinden biri haline getirmesi gerekiyor. Dahası NATO'nun Türkiye'nin güvenliğini çok daha ciddiye alması gerekiyor zira Ukrayna savaşı çatışmaların tek bir ülke veya bölgeyle sınırlandırılamayacağını bir kez daha gösterdi.
SETA Kıdemli Araştırmacısı ve Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Ferhat Pirinççi, ABD'nin Çin'e Rusya'ya kınamadığı için verdiği gözdağının arkasındaki gerçekleri değerlendirdi.
Avrupa'nın geleceğinin şekillenmesinde üç ülkenin kritik rolü var: Rusya, İngiltere ve Türkiye.
Uzun ve zahmetli bir sürecin sonucunda geliştirilen TURKOVAC, esasen birden çok öneme sahip.
Devamı
Savaş, sonuçları itibarıyla ise, sadece Ukrayna ve Rusya ekonomilerini değil, dünyanın dört-bir yanındaki milyonlarca insanı etkilemektedir. BM'ye göre Ukrayna'dan şimdiden bir milyon mülteci evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Devamı
Büyük güç rekabetinin artık yeni bir aşamasında olduğumuz net.
Savaş, tarım ürün fiyatlarını ve gıda arz güvenliğini negatif etkiliyor. Son bir haftada buğday ve mısır fiyatlarında meydana gelen yüzde 15'lik artış buna bir örnek. Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımlar önemli bir tedarikçinin piyasaya ulaşımını kısıtlayabilir. Üretimin düşmesiyle ortaya çıkabilecek yeni fiyat artışları ülkelere daha fazla zarar verebilir.
Almanya, Ukrayna savaşının Rusya için uzun sürüp Putin’in zayıflamasının mı yoksa savaşın kısa sürüp Rusya’ya karşı yaptırımların gevşetilmesinin mi kendisi için daha iyi olacağı ikilemiyle karşı karşıya.
Birinci Dünya Savaşı öncesi, Avrupalı devletler kısır bir döngü içinde kaynaklarını ve enerjilerini güvenlik ikilemine feda ederlerken ABD'nin Avrupa içi mücadelelerden uzak duran izolasyoncu politikası ile kendi içinde kaynak ve güç maksimizasyonu, onu savaş sonrasında dünyanın başat gücü konumuna yerleştirmiştir. Benzer bir senaryo, önümüzdeki on yıllar içerisinde bu defa Çin için çalışabilir. Eğer şahitlik ettiğimiz süreç gerçekten böyle bir süreçse, Çin'in zaten herhangi bir özeleştiri içerisinde olmasına gerek yok demektir.
Türkiye insani diplomasiden yana tavır alıyor. Afrika'da en fazla temsilciliği bulunan ülkeler arasında üst sırada yer alan Türkiye kıtanın kalkınması için çaba gösteriyor. Karşılıklı ortak kazanca odaklanan Türkiye kıtanın sahip olduğu reel olgular üzerinden politika gerçekleştiriyor.
Rusya Ukrayna krizi, geçtiğimiz akşam Rusya lideri Putin'in Donetsk ve Luhansk'ı tanıyacağını açıklamasının ardından kritik bir noktaya gelmiş durumda. Putin'in açıklamaları sonrası Türkiye, Batı ve ABD'den kınamalar gelirken; Almanya ve ABD dün yaptırım kararlarını açıkladı. Rusya ise geri adım atmayacağının altını çizdi. Bunun yanı sıra Donbas gerilimini azaltma iddiasıyla 'Barış Güçleri' sözde bağımsız Ukrayna şehirlerine tanklarla girmeye başladı. 'Rusya Ukrayna savaşı çıkacak mı?' sorusu daha da şiddetlenirken, SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Prof. Dr. Murat Yeşiltaş genel durumu değerlendirdi. Rus lider Putin'in değindiği 3 önemli noktadan bahseden Yeşiltaş, '3. Dünya Savaşı Başlar mı?' sorusuna da yanıt verdi. Prof. Dr. Yeşiltaş, ayrıca yaşananlar karşısında Türkiye'nin durumuyla ilgili de yorumlarda bulundu.
Büyük güçlerin rekabetinin yoğunlaştığı ve İran'ın hırslı, yeni bir nüfuz arayışına girmesinin beklendiği Körfez'deki güç ve güvenlik boşluğu İsrail ile doldurulamaz. 'İstikrar ve güven sağlayıcı' rolü ile Türkiye, Körfez'in dengeleyici, başat aktörü olmaya adaydır.
Artan maliyetler uygulanan sübvansiyonlara rağmen ekonomik denge üzerinde fiyatların artırılması yönünde baskıya neden oluyor.
Putin, ABD ve NATO ile geriliminde kendine stratejik bir alan açtı. Bununla birlikte Çin, Rusya'nın Avrupa'daki güvenlik kaygılarına somut destek verebilecek bir noktada değil. Ve Putin'in Ukrayna krizinde Türkiye'nin arabuluculuğu dahil yeni arayışlara ihtiyacı var.
Önümüzdeki 10-20 yılda, dünyanın en büyük 5 ekonomisinden 4'ünün Asya'da olması bekleniyor. Çin, Hindistan, Japonya, Rusya ve Endonezya gibi büyük ekonomiler, küresel ekonominin ağırlık merkezini Asya'ya doğru kaydırmaya devam edeceklerdir.
Ukrayna- Rusya arasında son dönemde artan gerginliğin uluslararası sisteme ve ABD'nin liderliğine etkileri, ABD'nin başkenti Washington DC'de düzenlenen panelde ele alındı.
Almanya, Ukrayna krizinde ve Rusya ile ilişkilerde Batılı ortaklarına güven vermeyen bir politika izliyor.
Rusya'yı caydırmaktansa olası bir işgalin Kremlin'e ağır fatura çıkarmasını sağlama politikasının iflas etmesi durumunda, Biden yönetimi Ukrayna sınavından başarısız çıkmış ve uluslararası sistemin Rusya'nın istediği gibi şekillenmesini de kabullenmiş olacak.