Enerji ödemelerinin Yuan ile gerçekleştirilmesi Petrol Krizleri sonrası kullanım oranı artan dolar süreci gibi bir dönemi beraberinde getirebilir. Ancak Çin için bir problem alanına dönüşen Tayvan Meselesi, ABD öncülüğünde alınabilecek tedbirleri Yuan'a karşı çevirebilir.
Devamı
Atılan adımlar bütçe açığını artırdı ama ekonomiyi de canlandırdı. Bazı ülkelerde ise verilen destek ekonomiyi yeterince ayağa kaldıramadı
Devamı
Çin’de en üst yasama ve danışma organlarının bir araya geldiği Ulusal Halk Kongresi'nde alınan kararlar ve verilen mesajlar, ABD-Çin hattındaki gerilimin daha da artacağının işareti.
Uluslararası örgütler daha çok uluslararası sistemi kontrolü altında devlet ya da devletlerin iradesiyle ortaya çıkan, uluslararası siyasetin aktörü olabilen, genellikle uluslararası sistemdeki mevcut işleyişe yardımcı olan ve böylece statükonun devamına katkı yapan kurum ve kuruluşlardır.
2019 Aralık-2020 Mart arasında Çin’in koronavirüsle (Covid-19) mücadelesi, alınan önlemler, ihmaller ve salgının uluslararası sisteme yansımaları oldukça çok tartışıldı. Yaklaşık üç ay süren ağır karantina uygulamaları ve tedbirlerle birlikte Çin 2020’nin Mart ortasından itibaren virüse karşı bir şekilde zaferini ilan etti.
Çin, artık sadece söylem düzeyinde kalmayan ve Batı merkezli sisteme meydan okuyan bir alternatif olarak adımlar atıyor ve özellikle ABD tarafından yoğun eleştirilere maruz kalıyor.
ABD ve Çin arasında birçok alanda devam eden büyük güç rekabetinin şekillenmesinde Koronavirüsün etkili olabileceği ve bu rekabetin yeni bir faza taşınabileceği ihtimal dahilinde.
Devamı
Koronavirüs Çin’de nasıl ortaya çıktı ve yayıldı? Çin’in Koronavirüsle mücadelede aldığı tedbirler nelerdir? Çin küresel bir güç olarak Koronavirüs sonrası nasıl bir politika yürütüyor? Çin salgınla halihazırda mücadele eden ülkelere nasıl yardım ediyor? Salgının kontrol altına alınmasından sonra Çin’de son durum nedir?
Devamı
SETA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Nurullah Gür Koronavirüs’ün küresel ekonomiye etkilerini değerlendirdi.
Koronavirüs Küresel ekonomiyi nasıl etkiler? Çin ekonomisi Koronavirüs'ten nasıl etkilenecek? Virüsün Türkiye’ye etkisi nasıl olacak? Önümüzdeki dönem için en riskli ekonomi senaryoları neler? SETA Ekonomi Direktörü Nurullah Gür yorumladı
Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan yeni nesil koronavirüs, "siyah kuğu" senaryosunu akılla getirerek küresel ekonomiye yönelik tedirginliği arttırdı.
İlk çeyrek itibarıyla virüsten Çin haricinde en çok Hong Kong, Brezilya, Güney Kore ve Avustralya’nın etkileneceği tahmin ediliyor. Avrupa ekonomileri ile ABD küresel tedarik zincirleri ve beklentiler kanalıyla bu virüsten negatif etkilenebilirler
2019'un Aralık ayında ortaya çıktığı Çin'in Wuhan kentinden aldığı isimle gündemde olan yeni tür koronavirüs tehdidi küresel ölçekte de hissedilmeye başlandı. Ortaya çıkışı ve yayılması ile ilgili birçok komplo teorisi bulunsa da yerel bir pazarda satılan bazı hayvanlardan kaynaklandığı iddia ediliyor. Ancak şimdiye kadar kaynağı kesin olarak kanıtlanmış değil.
Ekonomik büyüme beraberinde cari açık riskini getiriyor. Ancak bu kez ekonomi yönetimi, büyümedeki kısmi canlanmanın cari açığı artırmasına izin vermeyeceğinin sinyallerini veriyor
Gelecek yıllarda SİÖ'nün reform ve kurumsallaşma kapasitesine bağlı olarak daha fazla ön plana çıkacağı açıktır.
1978’de başlayan ekonomik reformlardan sonra ekonomisini yaklaşık 100 kat artıran Çin, günümüzde hem yatırımlar hem de finansman açısından dünyanın önemli ülkelerinden biri haline gelmiştir. Dünya ekonomisinden aldığı yüzde 22’lik paya ilave olarak dünya ticaretinin yüzde 12’sini gerçekleştiren Çin küresel ekonomideki istikrar için önemli bir partner haline gelmiştir.
Reform ve verimlilik ile temellendirilen Çin’in kalkınma girişimi günümüzde başarıya ulaşmış, gelişmekte olan ülkelere ise yeni fırsatların kapısını açmıştır. Kendine özgü tarihsel tecrübesi ile ekonomik olarak küresel bir güç haline gelen Çin, Batı merkezli dünya düzenine yeni bir alternatif ortaya çıkmıştır.
Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte dünyanın en güçlü ülkesi konumuna yükselen ABD’nin bu konumunu en fazla tehdit eden ülkenin Çin olduğu biliniyor.
Trump yönetiminin belirsizliklerle dolu dış politikası düşünüldüğünde, yayınlanan Ulusal Güvenlik Strateji (UGS) Belgesi kritik bir önem teşkil etmektedir. Zira ABD hegemonyasının sonunun geldiğine dair tartışmaların hız kazandığı, bölgesel gelişmelerde yeni aktörlerin ön plana çıktığı ve nihayetinde güvenlik paradigmasının değiştiği bir dönemde yayınlanan bu belge, Trump’ın dış politika vizyonu açısından temel bir gösterge niteliğindedir.
Kimisi Amerika'nın çöktüğünü düşünüyor kimisi de özellikle Çin'in yükseldiğini söylüyor. Her ikisi de empirik mesele. Doğru düzgün ölçme yapmadan değerlendirme yapmamak gerek.
Gelişmiş ülke olma potansiyeli taşıyan, bazı alanlarda benzer sorunları ve hedefleri olan Türkiye ve Çin’in ekonomik ve ticari ilişkilerini güçlendirebilecek birçok alanın olduğu ortada.