Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Özel'e iade-i ziyaret yapacağını söyleyerek siyasette "yumuşama dönemine" işaret etmesi CHP'ye yol gösteren bazı çevrelerde telaşa sebep oldu. Erdoğan'ın ne yapmak istediğini anlama gayesiyle çok sayıda spekülasyon üretiyorlar. Yeni genel başkan değiştirmiş CHP'nin içinin karışmasından çekinenler ağırlıkta. Kutuplaşma ve sert söylemlerin terk edilmesine karşı çıkanlar da var.
Devamı
Dün AK Parti Genel Merkezi'nde 1 saat 35 dakika süren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özel görüşmesi ile yeni bir siyasi süreç başladı.
Devamı
CHP'nin bir önceki genel başkanı Kılıçdaroğlu ile mevcut başkanı Özel, önümüzdeki dönemde nasıl siyaset yapılması gerektiği konusunda kapışma halinde. Malum Özel, 31 Mart seçim değerlendirmesi ve SABAH Gazetesi'ne verdiği mülakat ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın makamına saygı göstereceğini söyleyerek Beştepe'ye görüşmeye gidebileceğini açıkladı. Ardından 23 Nisan resepsiyonundaki çay sohbeti geldi. Özel'in diyalog ve müzakereyi içeren yeni siyaset arayışına eski genel başkan Kılıçdaroğlu, karşı çıktı. Kılıçdaroğlu, "Saray ile müzakere edilmez, mücadele edilir diyerek" CHP'nin iktidara yönelttiği meşruiyet sorgulamasını terk etmesini eleştirdi. Halef ile selefin kapışması basit bir "müzakere mi mücadele mi" polemiği değil. CHP'nin 2019, 2023 ve 2024 seçimlerinden sonra yürüttüğü siyasete dair farklı perspektiflerin rekabeti. Dahası 2028'e nasıl yürünmesi gerektiği konusunda çatışan görüşlerin kapışması.
31 Mart yerel seçimleri, çarpıcı sonuçları ve seçmenin vermek istediği mesajlar ekseninde tartışılmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da seçim sonrası kapsamlı bir muhasebeye ve değişime gidileceğinden söz etmişti. Bu muhasebenin siyasi sonuçlarının neler olacağını yakında göreceğiz. Ancak hemen herkesin üzerinde uzlaştığı belli başlı reform beklentilerinin olduğu açık. Yargı, ceza adaleti, hak ve özgürlükler, yasama organının işleyişi ve hükümet sistemi reform beklentisinin yoğunlaştığı alanlar olarak sıralanabilir. Bu reform başlıkları anayasa, yasal ve uygulama düzeyinde değişiklikler gerektiriyor.
CHP Genel Başkanı Özel, grup başkanvekilliği dönemindeki "polemikçi" tarzından farklı bir siyaset üslubu sergiliyor.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, NTV ekranlarında yayınlanan Siyasi İşler programında, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP lideri Özgür Özel’in görüşmesi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Partiler ve liderler 31 Mart yerel seçim sonuçlarını değerlendirirken siyasetin yeni dönemde nasıl şekilleneceği merak konusu.
Devamı
31 Mart yerel seçimlerinin sonuçlarını doğru okuma zorunluluğu bütün siyasi partiler için gerekli.
Devamı
2024 yerel seçimleri, ittifak sistemi ve siyasetinin AK Parti ve CHP açısından ürettiği farklı kazanma yöntemlerini de görünür kıldı. Buna göre AK Parti kaybettiği seçmenlerini blok içinde tutarak (2018-2023), CHP ise muhalif blok seçmenlerini kendisine geçişken kılarak (2019-2024) kazanabildiği bir ittifak modeli üretti. Söz konusu modellerin ne kadar sürdürülebilir olduğu ve siyasi kırılmanın ne zaman yaşanacağını ise zaman gösterecek.
Bu analiz 31 Mart’a giderken 2023 seçimleri sonrasında CHP’de başlayan yeni dönemi ve yerel seçimlere doğru ilerleyen süreci incelemektedir.
Sandıklara 5 gün kala Cumhur İttifakı ve CHP seçmene iki aday havası oluşturacak argümanlarla yöneliyor. "Partinin adayı kazanamayacak sana yakın adayı kazandır yoksa istemediğin bir aday şehrini yönetecek" söylemine dayalı bu kampanyanın amacı ikinci tur etkisi oluşturmak.
31 Mart yerel seçimlerine giderken CHP'nin bir türlü aşamadığı üç yapısal sorunu var.
31 Mart yerel seçim kampanyaları son 30 güne hızlı bir tempoyla giriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın il mitingleri hız kesmezken CHP Genel Başkanı Özel de giderek selefi Kılıçdaroğlu gibi kurumların (mahkemenin) önüne giden ve "hesap sorma" temalı sert söylemler kuran bir kampanyaya yöneliyor. Erdoğan'ın "CHP'de iktidar kavgası var, bunlar mı şehirlerimize hizmet edecek" ve "Merkez ile yerel birlikte çalışmalı" söylemlerine karşı Özel de bütün tuşlara basan bir söylem hareketliliği sergiliyor. Konuşmalarında bazen ekonomi başta olmak üzere genel siyasetin konularına değiniyor bazen de CHP'deki değişimcilerin ideoloji boşluğunu doldurmak istercesine polemikler üretiyor.
Yerel seçimlere 36 gün kala siyasi partilerin kampanyaları düşük tansiyonda seyrediyor. Düşük tansiyondan kastım sert polemikler, keskin ötekileştirmeler ve kutuplaşma dönemine henüz girilmemiş olması. Yani başat bir beka söyleminin öne çıkmaması.
Muhalefette yerel seçimlere "müstakil girme" tercihi öne çıkıyor. İyi Parti'den sonra DEVA Genel Başkanı Babacan da bir soru üzerine CHP ile işbirliği kapısını kapattı. Son günlerde CHP Genel Başkanı Özel'in 6'lı Masa'nın küçük sağ partilerine işbirliği teklifi yapıp yapmayacağı konuşuluyordu. Babacan CHP'deki değişimcilerin 6'lı Masa ittifakını ve DEVA'yı eleştirdiklerini hatırlatarak Özel'in kendileri ile görüşmesinin "çelişki" olacağını söyledi. Bu yaklaşım bir sürpriz değil. Zira Mayıs 2023 seçimlerinde Kılıçdaroğlu'nun DEVA, GP, SP ve DP'ye verdiği milletvekili parti içinde çok eleştirilmişti. Hatta Millet İttifakı'nın küçük sağ partilerine CHP medyasında asalak muamelesi yapılmıştı. Mart 2024 yerel seçimlerinde sağ partiler CHP ile işbirliğine yanaşmazsa ilgili medyada "sağcıların intikamı ya da ihaneti" başlıkları atılabilir. Yani, Cumhur İttifakı'nın ittifak olarak seçime girme eğilimi karşısında muhalefetin bu dağınıklığının ve olası ağır yenilgisinin faturası yeniden sağ partilere kesilebilir.
CHP ile İyi Parti arasındaki olası işbirliği için zemin hazırlanıyor. Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerinin eko-sistemindeki teşkilatların "işbirliği yapalım" demesi şaşırtıcı değil. İmamoğlu ve Yavaş'ın 2019'daki Millet İttifakı bileşenlerini (HDP ve SP dahil) etki alanlarında tutacak bir koalisyon stratejisi yürüttüğü biliniyordu. İyi Parti'den son istifaların da gösterdiği bu gerçek Akşener'i bir kez daha "masaya geri oturtabilecek" güçte mi göreceğiz.
CHP Genel Başkanı Özel "değişim" iddiasının içini doldurmaya çalışıyor. Mayıs 2023 seçimlerinin mağlubu Kılıçdaroğlu'ndan genel başkanlığı aldıysa da Özel, parti içi iktidar ilişkilerini yönetmek zorunda. CHP'ye yakın yorumcuların bir kısmı bile Özel'i genel başkan, İBB Başkanı İmamoğlu'nu lider olarak tanımladığına göre CHP için bu ikili yapı yeni bir olgu olarak ortada. İster emanetçi ister eşbaşkan formunda olsun bu yeni durum CHP için yıpratıcı olacak. Siyaseti bırakmayan Kılıçdaroğlu'nu da yanında tutmaya çalışan Özel'in gerçekten genel başkan olup olmayacağı İmamoğlu'nun yerel seçim performansına bağlı. İmamoğlu-Özel ilişkisinin kardeş ilişkisi mi vesayet-danışma ilişkisi mi olduğu asıl o dönemde belli olur.
Bu analiz CHP’nin yeni döneme girerken içinde bulunduğu durumu incelemekte ve ortaya detaylı bir perspektif koymayı amaçlamaktadır
CHP'nin 38. Olağan Kurultayı geçtiğimiz hafta sonu tamamlandı ve Özgür Özel yeni genel başkan seçildi. Kemal Kılıçdaroğlu ise 2010'da CHP Genel Başkanı olmasıyla zirveye ulaşan ve o günden beri serbest düşüş içerisinde olan siyasi kariyerini yine bir mağlubiyet ve başarısızlık ile sonuçlandırdı. Dolayısıyla CHP için artık yeni bir dönem başlamak üzere.
CHP'nin 38. kurultayında Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkanlığı Özgür Özel'e kaybetti. İBB Başkanı İmamoğlu'nun saha desteği ile "değişimciler" olarak bilinen grubun adayı olarak kurultayın ikinci turunda kazanan Özel'in nasıl bir genel başkan olacağı ve partisini ideolojik olarak nereye konumlandıracağı merak konusu.
SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, Haber Global ekranlarında yayınlanan Gündem programında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni anayasa ile ilgili açıklamaları üzerine değerlendirmelerde bulundu.