Anayasa'da 'Cumhurbaşkanı' yerine 'Başkan' ifadesi kullanılsaydı ve hüküm 'Bir kimse en fazla iki defa başkan seçilebilir' şeklinde olsaydı bu tartışmaların hiç birisi olmayacaktı. Çünkü Erdoğan ilk defa 2018 yılında "başkan" seçilmiş olacaktı ve ikinci bir defa seçime girme hakkı bulunacaktı. Ancak ismin değiştirilmemiş olması yapılan bu köklü değişikliklere rağmen statünün aynı olduğu şeklinde yorumlanmasına imkan vermez.
Devamı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden adaylığına yönelik tartışmanın kaynağı nedir? Cumhurbaşkanı seçimine yönelik anayasal düzenlemeler nelerdir? Cumhurbaşkanı Erdoğan kaç defa ‘başkan’ seçilmiştir?
Devamı
CHP'nin öncülük ettiği muhalefet bloku, seçimleri kazansa bir parlamenter sisteme geçmek için çabalar mı?
Türkiye, neredeyse çok partili siyasi hayata geçiş yaptığı günden itibaren muhalefeti ve muhalefetin açmazlarını konuşuyor. Sorun, kronikleşmiş durumda; ana muhalefet partisi CHP, zamanın ruhunu yakalamaktan ve iktidara alternatif olmaktan veya alternatif siyaset üretmekten gittikçe uzaklaşıyor.
Türkiye'de siyasi liderlikle; liderin geçmişi, siyasi kariyeri, kişiliği, inançları, liderlik üslubu, yetenek ve stratejileri, ideolojisi ve amaçları ile Türkiye demokrasisine olan katkıları dikkat edilmesi gereken konuların başındadır.
Yeni bir Karaoğlan efsanesi yaratmak arzusuyla yola çıkan Kılıçdaroğlu, maalesef on yıl boyunca palyatif çözüm önerileriyle CHP siyasetinin koordinatlarını belirlemeye çalışmaktadır.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı helalleşme açıklaması ve geçmişle yüzleşeceğini söylemesi önemlidir. 2023'e yönelik olarak bir seçim taktiği olsa bile CHP ve onun temsil ettiği siyasi geçmiş açısından üzerinde durulmayı hak eder.
Devamı
İç siyasette Suriyeli göçmenler meselesini 'Suriyelileri geri göndereceğiz' kolaycılığından çıkarıp insani ve rasyonel çözümleri bir arada tutan söylemlere kulak vermek gerekiyor.
Devamı
Katar ile kurulan ortaklığın Türkiye'ye getirdiği sonuç, yatırımlar ve ülkemizin Körfez bölgesinde etkin olması için açılan bir kapı elde etmesidir. Bunu görmekten ve anlamaktan aciz bir muhalefetin iktidara alternatif olabileceğini ileri sürmek ne kadar mümkün olabilir?
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, muhalefetin Gara operasyonuna dair açıklamalarını değerlendirdi.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Gara operasyonuyla ilgili sözlerini değerlendirdi.
Siz, yakın bir dönemde muhalefet partilerinin birbirlerini eleştirdiğini hiç duydunuz mu?
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Sağ - Sol kavramlarıyla ilgili sözlerini değerlendirdi.
Washington’da göstericilerin Kongre binasını kolay şekilde işgal etmesini, güvenlik zafiyeti açısından değerlendiren Dr. Murat Aslan, ‘ABD için beklenmedikti, hazırlıksız yakalandılar’ dedi.
SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, CHP heyetinin Demirtaş'ı ziyareti üzerinden Millet İttifakı'nı değerlendirdi.
Bir süredir muhalefet partileri, iktidara gelmeleri hâlinde eski sisteme yeniden döneceklerini söylüyorlar. Aslında tam böyle ifade etmiyorlar. Ne olduğu ya da neye referans verdiği konusunda kimsenin bir bilgisinin olmadığı bir söyleme başvuruyorlar. 'Eski sisteme döneceğiz' yerine 'güçlendirilmiş parlamenter sistem' demeyi tercih ediyorlar.
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili sözlerini değerlendirdi.
Soru şu: Genelde muhalefet, özelde de Türk solu dünyada bazı siyasetçilerin seçim başarısı ile niçin bu kadar çok mutlu oluyor? Cevabı basit: Türkiye’de şu ana kadar destekledikleri hiçbir parti ya da siyaseti iktidara gelmedi. Yakın bir dönemde de bu gidişle geleceğe benzemiyor.
Bu çalışma 7 Haziran'daki genel seçime doğru Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP'yi analiz etmeyi amaçlamaktadır.
Kılıçdaroğlu-Swoboda gerginliğine değinmeden önce CHP'nin uluslararası örgütsel ittifaklara yaklaşımını kısaca hatırlamakta fayda var. 12 Eylül sonrası CHP geleneğini temsil eden partilerden SHP, 1989 yılında Sosyalist Enternasyonal'e tam üye olmuştu. Bu dönemde özellikle Kürt meselesine evrensel bir pencereden bakabilen hareket -ki bugün dahi 15 Mayıs 1990'da kabul edilen bu rapora sıklıkla atıfta bulunulmaktadır- Türkiye solu ile uluslararası trendler arasındaki geleneksel ayrılıkları gidermeyi başarmıştı. CHP ile Sosyalist Enternasyonal arasında ilişkilerin en kötü noktaya gelmesi ise 2007-2008 döneminde ana muhalefetin 27 Nisan sürecine verdiği destekle ortaya çıktı. Bu dönemde partinin Sosyalist Enternasyonal üyeliğinin askıya alınacağına dair haberler kamuoyunda yer buldu ve CHP, Sosyalist Enternasyonal yönetiminde yer almayacağını duyurdu.
Analiz, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Yeni CHPsine, tarihsel süreç içinde CHP'deki bu değişim süreçlerini inceleyerek, bugünkü değişimin kalıcı mı yoksa geçici mi olduğunu tartışıyor.