Görüyoruz ki; CHP başta olmak üzere, tüm muhalif partiler, muhalif medya ve muhalif kadın dernekleri sırf ittifaka zarar gelmesin diye kadınların zarar görmesine tepki vermiyorlar!..
Devamı
15 Temmuz destanının dördüncü yıldönümü. Meşum FETÖ darbe girişimini bastıran milli iradenin tecellisini yeniden anma zamanı.
Devamı
Türkiye'de özgürlüklerin sınırlandırılması olarak yorumlanan ve Kemalist dönemin otoriter politikaları ile karşılaştırılan bu regülasyon girişimlerine yönelik eleştiriler, mevcut dünya reel-politiğini dikkate almamakta ve gelişen dünyanın dinamiklerine ayak uyduramamaktadır.
Bu sefer Kılıçdaroğlu ittifak partnerlerini de aynı yola zorlamanın peşinde. Bir önceki seçimde Abdullah Gül'ü çatı aday yapmak isterken Meral Akşener'in ve Selahattin Demirtaş'ın adaylıklarını engellemeyi becerememişti. Şimdi de benzer bir hesabın peşinde. Muhalefet kanadında bir kural oluşturmaya çalışıyor. Zemin hazırlıyor. Başta Meral Akşener olmak üzere diğer parti liderlerinin önünü kesiyor.
Güncel parti siyasetinin gündeminde sosyal medya düzenlemesi, Ayasofya, çoklu baro teklifi, İstanbul Sözleşmesi, LGBT, Z kuşağı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin temel belediyecilik hizmetlerindeki gerilemesi gibi konular var.
CHP, cumhuriyetin kurucu partisi olarak 97 yaşında. Demokratik seçimlerin yapılmadığı "Erken Cumhuriyet Dönemi"nde 27 yıl, tek partili bir sistemde, iktidarını sürdürdü. 14 Mayıs 1950’de demokrasiye geçilmesinden bugüne, CHP 70 yıldır hiçbir zaman tek başına iktidara gelemedi.
HDP, PKK terör örgütünün emrinden çıkamayacağı için Edirne ve Hakkâri’den Ankara’ya yürüyüş başlattı. Ancak, bölge halkı sokakta HDP’ye destek vermeme kararını sürdürdü. Sonuçta; HDP sokaktan beklediği desteği göremedi. PKK’nın 1 Haziran’da emrini verdiği yürüyüş, parti yöneticileri ve milletvekillerinin katıldığı küçük gruplarla sınırlı kaldı.
Devamı
Geçtiğimiz hafta CHP milletvekili Enis Berberoğlu ile HDP milletvekilleri Musa Farisoğulları ve Leyla Güven aldıkları kesin hükümlerin TBMM Genel Kuruluna bildirimi ile milletvekillikleri düşmüştü.
Devamı
Kılıçdaroğlu, yeni kurulan partilerin de içinde olduğu, muhalefetin ittifak potansiyelini feda etmek istemiyor.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu mayıs sonundan bu yana iktidarın muhalefeti "sokağa dökerek OHAL ilan edeceğini" iddia ediyor. En son 3 CHP ve HDP'li ismin milletvekilliğinin düşürülmesinden sonra bu söylemini genişletti.
George Floyd'un ırkçı polis şiddetiyle öldürülmesine tepkiyle ABD'de 140 şehre yayılan protestolar ve Başkan Trump'ın orduyu kullanma tehdidi "sokak" olgusunu yeniden öne çıkardı. Yeniden diyorum çünkü sokak hareketleri ile siyaseti şekillendirme arayışı sadece son 30 yılda bile birçok kez gündemi işgal etti. 1989'da Çekoslovakya'da başlayarak Doğu Avrupa'da etkili olan Kadife devrimler, komünist rejimleri sona erdiren bir demokratikleşme dalgası olarak görüldü. Çekoslavakya'nın bölünmesine sebep olsa da genelde Kadife devrimler barışçıl olmaları sebebiyle olumlu bulunur.
Geçtiğimiz haftalarda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, erken seçim yapılması halinde yeni kurulan partilere bir önceki seçimde İYİ Parti örneğinde olduğu gibi milletvekili transferi yapabileceklerini ve böylece bu partilerin seçimlere girmelerini sağlayacaklarını söyledi. Bunun üzerine MHP ve AK Parti tarafından, bu tür muvazaalı işlemleri önlemek amacıyla Siyasi Partiler Kanunu'nda değişiklik yapılabileceği gündeme getirildi. Bu tartışmalar ertelenen ama gittikçe daha acil hale geldiği bu tür örneklerle anlaşılan siyasi partiler kanunu reformunu hatırlattı. Türkiye'nin daha fazla gecikmeden yeni siyasal sistemine uygun bir şekilde seçim ve siyasi partiler kanunlarını yenilemesi gerekli. Bu kanunların yanına yeni TBMM İçtüzüğünü ve yasama reformunuda eklemeliyiz.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “OHAL ilan etmek istiyorlar” sözleri üzerine değerlendirmelerde bulundu.
TEKRAR vekil transferlerini konuşuyoruz. CHP lideri Kılıçdaroğlu yeni kurulan partilere emanet vekil gönderebileceklerini söylüyor. Adı geçen partilerden bir ses yok. Ne münasebet millet iradesine yapılan bu hakareti kabul edemeyiz, demiyorlar. Çok iddialılar, iktidara yürüdüklerini söylüyorlar ama bu konu gündeme geldiğinde "biz teşkilatlanmamızı tamamlayıp seçimlere girme hakkını elde edeceğiz. Ayak oyunlarına ihtiyacımız yok" da demiyorlar. AK Parti ve MHP ise bu ayıbı engellemek için bir yasal düzenleme yapmayı tartışıyorlar. Meclis'in gündemine vekil transferlerini yasaklayan bir kanun değişikliği gelebilir.
Yeni partilerin özgün bir siyasi çizgiyi bulması hesaplaşmadan geçer. Bu hesaplaşma çok yönlü ve seçmene yeni ümitler verecek kıvamda yapılmak durumunda. GP ve DEVA'nın zorlandığı şey, ayrıldıkları AK Parti'yi ve lideri Erdoğan'ı eleştirebilme ya da parti kurabilme cesareti gösterme konuları değil. Bu noktayı çoktan geçtiler, asıl sıkıntıları başka bir yerde.
Yeni kurulan partilerin (GP ve DEVA) baskın bir erken seçim kararı ile seçime katılamaması etrafında polemikler yapılıyor. CHP Genel başkanı Kılıçdaroğlu, "kiralık milletvekili" vererek bunun aşılabileceğinin sözünü verdi bile.
Libya’da olup biteni izleme şansınız oldu mu? Gitti gidiyor denen Serrac Hükümeti tam tersine kaybettiği bütün bölgeleri geri kazanıyor. Bunda da en önemli faktör Türkiye'nin verdiği destek. Avrupalı devletlerin, Rusya'nın ve Körfez'deki fitne yuvalarının tüm desteğine rağmen Hafter güçleri patır patır dökülüyor. Türk SİHA'larının harikalar yarattığı bir bölgede her şey tersine dönüyor.
İP Genel Başkanı Akşener, memleket masası önerisinde HDP'yi dışlaması ve bu partiyi "PKK terör örgütünün yanına konumlandırdığını" söylemesiyle muhalefet cenahında tartışma başlattı. HDPli isimlerin Akşener'e tepkisi seçim döneminde İP'in kendilerine aracılar göndererek iş birliği yaptığı oldu.
Millet İttifakı belediyeleri, bu salgın döneminde hizmetten daha çok tartışmalı konularla gündeme geldi.
27 Şubat akşamında Kemal Kılıçdaroğlu katıldığı canlı yayında 'Esed'in askerleri orada bizim askerleri koruyor' dedikten birkaç dakika sonra Esed rejimi 36 askerimizi şehit etti ve CHP'nin "Türkiye, Suriye rejimi ile görüşsün" şeklindeki altı boş Suriye politikası tamamen çöktü. Gelinen noktada CHP'nin Suriye'ye yönelik yaklaşımının tamamen çıkmaza girdiği açık. CHP'nin Esed rejimine yönelik anlaşılmaz desteğini bundan sonra sürdürmesi ihtimal dışı. Fakat CHP'den Esed rejimine yönelik herhangi bir kınama ya da eleştiri de henüz gelmiş değil.
Siyasette, “şeffaf ittifak” tartışması sürüyor. Hatırlanacağı gibi, HDP Eş Genel Başkanlığı’na seçilen Pervin Buldan “CHP’nin çekingenliğinden çıkması gerektiğini” belirterek “ittifakın şeffaf olması” ve “birlikte görüntü vermekten korkulmaması” çağrısı yapmıştı.