Rusya'nın ‘Bağlantı Politikası' ve Suriye Çıkmazı

Neresinden bakarsanız bakın Washington yönetiminin giderek karmaşıklaşan bir Suriye kriziyle karşı karşıya olduğu açık.

Devamı
Rusya'nın Bağlantı Politikası' ve Suriye Çıkmazı
Suriye Masasının Son Hazırlıkları

Suriye Masasının Son Hazırlıkları

Suriye krizinde son düzlüğe girilirken ABD ve Rusya arasında ise cephedeki müttefiklerini elde tutma rekabeti olduğunu söyleyebiliriz.

Devamı

Ufuk Ulutaş, Cenevre görüşmeleri, Viyana mutabakatı ve halen devam eden Riyad zirvesi çerçevesinde Suriye denkleminde ufukta neler göründüğünü yorumladı.

Şimdiye kadarki siyasi çözüm çabalarının en büyük hatası, müzakere masasına muhalefetin rejimin karşısında dezavantajlı bir şekilde oturtulmasıdır.

1 Ekim 2009, İran nükleer sorununda bir dönüm noktası oldu. Birleşmiş Milletler'in 5 daimi üyesi ve Almanya'nın oluşturduğu P5+1 grubu ile İran'ın gerçekleştirdiği bir günlük görüşme, nükleer sorununa bakışı değiştirdi. Bu tarihten yaklaşık bir hafta önce BM ve G-20 gibi dünya siyasetinin şekillendiği zeminlerde, İran'ın gizli santrallerde uranyum zenginleştirmeye ve uluslararası toplumu kandırmaya devam ettiği konuşuluyordu. Çare olarak ise oldukça sert ekonomik yaptırımlar öneriliyordu.

1947’de, II. Dünya Savaşı’nı müteakiben 23 ülkenin başlattığı uluslararası ticaret görüşmeleri bugünkü Dünya Ticaret Örgütü’nü (DTÖ) vücuda getirdi. Yarım yüzyıldır devam eden görüşmeler Kuzeyin, Güneyin nerdeyse bütün gümrük duvarlarını yıkma süreci olarak geçti. Yaygın ekonomi-politik düşünce bu döneme ticaret liberalizasyonu da demektedir. 9-14 Kasım 2001’de Doha’da yapılan DTÖ VI. Bakanlar Konferansı sonrasında Güneyin bu makus talihini kırmaya yönelik ilk söylemsel adımlar atıldı.Özellikle Gelişmiş Ülkelerin (GÜ) tarım sektörüne verdikleri ihracat sübvansiyonları ve iç desteklerini azaltmaya yönelik ilk girişimler başlatılmış oldu. Haziran ayında Cenevre’de yapılan DTÖ mini-bakanlar toplantısında,  son 5 senedir yaşanan tıkanmanın bir benzeri vuku buldu.

Taha Özhan'la Sömürgecilik ve yeni Sömürgecilik Üzerine Söyleşi

  19. yüzyılda güçlü bir şekilde ortaya çıkan Batı sömürgeciliğinin arkasında yatan felsefi, ekonomik, siyasi ve kültürel temelleri hakkında neler söyleyebilirsiniz? 19. yüzyılda artık rafine bir program haline dönüşen sömürgecilik arızi bir gelişme değil Batı felsefesinin pişirdiği kapitalizmin oldukça tabii bir neticesi olarak okumak lazım. Öyle ki, 1788 tarihli Britanya “Köle Ticareti Düzenlemesi” yasası altında, köle gemilerine sıkıştırılacak köle sayısında azami verimlilik sağlamak üzere gemiler inşa edilmiştir.

Devamı
Lieberman'ı Gösterip Netanyahu'ya Razı Etmek

Lieberman'ı Gösterip Netanyahu'ya Razı Etmek

Netanyahu baskı paratoneri olarak kullandığı Lieberman'la birlikteliğine mümkün olduğunca devam edecek ve Lieberman'ı gösterip kendine razı ettirmeye çalışacaktır.

Devamı

ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin ve Almanya'dan oluşan P5+1 ile İran arasında devam eden nükleer müzakerelerin son görüşmesi İstanbul'da yapıldı.

İsrailli komandolarının uluslararası sularda 9 sivili katlettikleri Mavi Marmara saldırısının üzerinden bir seneyi aşkın bir süre geçti.

Rusya şimdi Esad'la beraber inşa ettiği bataklıktan nasıl çıkacağını Esad'ın geleceğinin ne olacağının önüne koymuş durumdadır.

Mursi, bölgesel aktörlerle bir girişim başlatmasının ön şartı olarak Esatsız bir çözüm ön şartını koymalıdır.

Baas rejiminin katliamları karşısında soğukkanlılığını ahlaki bir iflasla koruyarak 'siyasi çözümü' dillerinden düşürmeyen isimlerin, kendi ülkesinde akan kanı durdurmak için başlatılan bir girişimi ihanet düzeyinde değerlendirmesi en nazik ifade ile tutarlı değildir.

Suriye'de Esed yönetiminin muhalifler ve sivillere yönelik kimyasal silah kullandığı iddialarını araştırmak üzere ülkede bulunan BM ekibine rağmen, Esed güçlerinin Şam'ın Doğu Gota Banliyösü'ne bugün düzenlediği kimyasal saldırı, Suriye'de kimyasal silah sicilini yeniden tartışmaya açtı.

100 binden fazla insanın ölümü, yaklaşık 2 milyon insanın yaralanması ve mülteci durumuna düşmesine neden olan kanlı bir iç savaşın yaşandığı Suriye'yi anlamak için SETA uzmanlarının analizlerini bir arada sunuyoruz.

Geçilmedik kırmızı çizgi bırakmayan Esed'in kimyasal silah kullanması sonrasında ABD ve diğer küresel güçlerin müdahaleyi tartışmaları, daha çok uluslararası sistemin meşruiyetini devam ettirme veya güçlendirme kaygısını yansıtmaktadır.

Suriye'ye yapılması düşünülen askeri operasyon üstüne değerlendirmelerde bulunan SETA Dış Politika Araştırmacısı Mehmet Özkan, operasyonun gerçekleşeceğini ancak Türkiye'nin Suriye yönetimine bir mesaj verilmesinden çok, sonuç odaklı bir yaklaşım istediğini belirtti.

ABD ve Rusya perde gerisinde kontrollü bir krizin devam etmesinin kendi çıkarlarına aykırı olmadığı konusunda anlaşmış görünüyor, zira masa üzerindeki seçenekler sahadaki dengeleri değiştirecek cinsten değil.

Kendi içinde demokratikleşen, vesayet ve müesses nizam ile mücadele veren, darbe mirası kalıntılardan kurtulmaya çalışan bir hükümetin bölge ülkelerindeki benzer toplumsal talepleri ve süreçleri desteklememesi düşünülemez.

Suriye konusunda Türkiye'yle Amerika arasındaki makasın açılması ve Türkiye'nin Mısır darbesinde aldığı tavır, Türkiye'ye yönelik eleştirilerin artmasına sebep olan önemli etkenler olarak öne çıkıyor.

SETA Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş, Cenevre'de İran ile P5+1 ülkeleri arasında yapılan nükleer görüşmeler sonucu yapılan anlaşmanın geleceği hakkında değerlendirme yapmak için henüz çok erken değerlendirmesinde bulundu.