ABD Çıkarları Doğrultusunda Karar Vereceği için Suudi Arabistan ile İlişkilerinde Bir Bozulma Olmaz

SETA Washington DC Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat, ABD-Suudi Arabistan ilişkileri üzerinden Kaşıkçı olayı hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
ABD Çıkarları Doğrultusunda Karar Vereceği için Suudi Arabistan ile İlişkilerinde
Prens Selman Kaşıkçı yı Kişisel Hedefi Haline Getirdi

Prens Selman Kaşıkçı’yı Kişisel Hedefi Haline Getirdi

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Kaşıkçı’nın öldürülmesi olayı hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti grup toplantısında Cemal Kaşıkçı olayı hakkında yaptığı açıklamalar hakkında değerlendirmede bulundu.

Analizde Kaşıkçı’nın kim olduğu ve neden bir hedef haline geldiği, ilerleyen süreçte yaşananlar ve olayın bölge ve uluslararası siyasetteki yansımaları ve etkileri incelenmektedir.

2 Ekim'de İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın akıbeti hakkında her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Ortaya atılan iddialar ve özellikle açıklamalar durumu daha da ilginç hale getiriyor. Peki, Cemal Kaşıkçı neden öldürüldü? Gerçekten bir arbede sonucunda mı öldü yoksa bir hikâye mi yazılıyor? Bu cinayetin sonucu neleri değiştirecek?

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Kaşıkçı meselesinde Türkiye’nin izlediği politika hakkında değerlendirmede bulundu.

Kullanışlı Bir Aktör Olduğu için Batı Prens Selman’a Sahip Çıkacak

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın, Kaşıkçı olayının ardından Batı’nın Veliaht Prens Selman’a karşı izleyeceği tutum hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Kullanışlı Bir Aktör Olduğu için Batı Prens Selman a Sahip
Yakın Zamanda Suudi Arabistan Yönetiminde Bir Hareketlenme Olacaktır

Yakın Zamanda Suudi Arabistan Yönetiminde Bir Hareketlenme Olacaktır

SETA Medya ve Toplum Araştırmacısı Ali Aslan, Cemal Kaşıkçı olayındaki son gelişmeler hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

Sonunda Suud cinayeti kabul etti. Kaşıkçı'ya Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Üzücü bir olay. Sadece bir insan ve bir gazetecinin katledilmiş olması başlı başına üzücü. Ama kendi ayaklarıyla kendi konsolosluğuna giden bir insanın parçalanmış olması çok daha üzücü. Fakat olayın vahameti bununla da sınırlı değil.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, “Suud’un hırslı veliahdının peşine düştüğü liderlik arzusu ve hayal ettiği bölgesel dizayn meşruiyetini kaybetti” dedi.

Kaşıkçı skandalı Arap dünyası açısından Wikileaks etkisi ile karşılaştırılabilecek bir sembolik anlama sahip.

Prens için çember daralıyor. Mızrak çuvala sığmaz oldu. Trump bile cinayeti kabul eder hale geldi. Halbuki ilk başta Prens'i korumaya çalışıyordu..

Muhalefetin kendisine yüklenmesinden endişe eden Trump, Dışişleri Bakanı Pompeo’yu Riyad ve Ankara’ya gönderip Muhammed bin Selman’ı kurtarmanın yollarını aradı..

Krizin ilk aşamasında suçlamaları net bir dille reddeden S. Arabistan artık durumu kabullenmiş görünmekte. Bu kabule rağmen medyaya sızan bilgilere göre S. Arabistan cinayetin bir devlet planı olmadığını işleyeceği bir savunma hazırlamakta.

SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar Kaşıkçı olayından sonra Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin geleceği hakkındaki tartışmaları değerlendirdi.

Pompeo'nun Riyad-Ankara hattındaki seyahatinin amacı Kaşıkçı skandalı ile ilgili gelişmeleri takip etmekti. Yaygın kanaate göre ve Riyad'dan yayımlanan fotoğraf karelerinden anlaşıldığı kadarıyla Washington, Veliaht Bin Selman'ı Kaşıkçı skandalından sıyırabilecek bir formülün peşinde. Kariyerinde CIA Direktörlüğü bulunan Pompeo'nun bu vazife ile görevlendirilmesi de ilginç.

Veliaht Prens Amerika ve İsrail desteğiyle geçmişteki cürümlerinin üstünün örtülmesi ve petro dolarlarla batı medyasında inşa ettirdiği pozitif algı sonucu oluşan aşırı özgüven ve egosunun kurbanı oldu.

Normal şartlarda Suud ve ABD baş başa kalsa bu anlaşma zaten şimdiye kadar yapılırdı. Kaşıkçı olayının üzeri çoktan örtülürdü. Hariri meselesinin nasıl kapatıldığına bir bakın. Kraliyet ailesine olanlara bir bakın. Ancak bu kez üçüncü bir göz var. İkisi baş başa kalamadı. Türkiye Suud'u suçüstü yakaladı.

Trump’ın Türkiye hakkında iyi yönde değişen hislerinin Washington’ın Türkiye politikası açısından ne anlam ifade ettiğini sorgulayalım...

Cemal Kaşıkçı henüz ABD'de iken kendisine karşı yürütülecek bu veya benzeri bir operasyondan haberdar olması ABD'yi alenen suç ortağı yapıyor..

Bir algı bozukluğu Suud'un cüretkârlığını tetikliyor ve yanlış hesap yapmasına neden oluyor. Trump'ın gönderdiği sinyaller Suud'un uluslararası siyasete dair algısını bozdu. Kendini vazgeçilmez olarak görüyor. Parayla her şeyi satın alabileceğini düşünüyor. Tarihte bozuk algının örnekleri vardır. Hitler'in Polonya işgali, Saddam'ın Kuveyt işgali gibi. Bunlar hep bozuk algının ürünüdür. Cevapsız kalan haydutluk yenilerini doğurur.