Türk Dış Politikası Yıllığı 2022

Alanında yetkin ve söz sahibi araştırmacıların katkı verdiği eserimiz Türk dış politikasının nabzını tutmaya devam ediyor. 2009 yılında yayın hayatına başlayan Türk Dış Politikası Yıllığı, bu eser ile birlikte on dördüncü kitabına ulaştı.

Devamı
Türk Dış Politikası Yıllığı 2022
Bir Amerikan Tiyatrosu Protect the Prince

Bir Amerikan Tiyatrosu: “Protect the Prince”

Anlaşılan ABD’de ulusal çıkarları tanımlama gücü ve yetkisine sahip olanların bu gerçeği görecek öngörüsü yok ya da Amerikan halkından çok bazı lobilerin çıkarlarını önceliyorlar.

Devamı

Washington, İkinci Dünya Savaşı sonrası Riyad ile kurduğu 'stratejik ortaklığı' sıkıntıya sokacak bir tercihte bulunmadı.. Cinayetten sorumlu tuttuğu Veliaht Selman'a göstermelik yaptırım bile getirmedi.

Washington, yapacağı küçük revizyonlarla Ortadoğu'da yeni dengeler oluşturabilir ancak bölge ile uğraşmaktan kurtulamaz. Her yeni denge Rusya, Çin ve bölgesel güçlerin rekabetini hızlandıracak.

Suudi Arabistan ile BAE ayrışmasının daha fazla gün yüzüne çıktığı şu günlerde Katar ile Mısır arasındaki yumuşama Doha'nın pragmatizmi ve Kahire'nin bölge siyasetindeki potansiyeli ile birleşmesine olanak sağlaması durumunda Ortadoğu'da yeni gelişmelere kapı aralayabilir.

MBS'nin Amerikan devleti tarafından Kaşıkçı cinayetinden sorumlu tutulması malumun ilanı olsa da ABD'nin Suudi Arabistan'la ilişkilerinde yeni bir dönem başladığını gösteriyor.

Körfez’de Uzlaşı: Dostlar Kucaklaşma Görsün!

Körfez ülkeleri arasındaki rekabetin yansımalarından biri olan Katar krizi (2017), Suudi Arabistan'ın El-Ula kentinde gerçekleştirilen 41. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) zirvesinde varılan uzlaşı ile şimdilik rafa kaldırıldı.

Devamı
Körfez de Uzlaşı Dostlar Kucaklaşma Görsün
Pelosi Küstahlığı

Pelosi Küstahlığı

Pelosi'nin Trump ile polemiğinde 'Erdoğan ve Türkiye'yi' Çin ve Kuzey Kore'nin totaliter rejimiyle, Kaşıkçı'yı testere ile kesen Suudi Arabistan yönetimiyle birlikte anması küstahlığın yeni bir aşaması. Aslında Pelosi, Biden'ın 'darbeyle değil, muhalefete destek vererek Erdoğan'ı devireceğiz' hezeyanı ile aynı dalga boyunda.

Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türk dış politikasını daha bağımsız bir çizgiye taşıma çabası yüzünden uluslararası medya tarafından nasıl hedef tahtasına oturtulduğunu biliyoruz. Bu medya ve onun arkasındaki aktörlerin, Türkiye içerisindeki uzantılarını da harekete geçirip, Erdoğan’a yönelik karalama kampanyasına onları da dâhil ettiğini gördük.

Mütekabiliyet kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu sözlüğünde "karşılıklılık" şeklinde belirtilmiş. Bu karşılıklı olma durumu ülkelerarası ilişkilere uyarlandığında iki farklı ülkenin bir hususta eşit şartlara göre süreç yönetimini sürdürmesi olarak yorumlanabilir. Mesela 1923 Lozan Anlaşmasına göre azınlık hakları gibi bazı konularda Türkiye mütekabiliyet yaklaşımını muhataplarına uygulatmıştı.

Darbe ve vatana ihanet suçlamalarıyla Prens Ahmed bin Abdülaziz ve bir önceki Veliaht Prens Muhammed bin Nayef gibi Suudi hanedanı ve siyaseti açısından oldukça önemli isimlerin tutuklanması yeni bir sürecin habercisidir.

Suudi Arabistan’da hangi önemli isimler tutuklandı? Tutuklamaların arka planında ne var? Suudi Arabistan iç siyaseti açısından tutuklamalar ne anlama geliyor? Muhammed bin Selman demir yumruk siyasetini sürdürebilir mi? İç politikadaki mücadele dış politikaya nasıl yansır?

İki Birleşmiş Milletler (BM) yetkilisinin araştırmasına göre MBS WhatsApp üzerinden zararlı bir dosyaya erişimi sonucunda Bezos'un telefonundan ciddi anlamda veri elde etti. Suudi yönetimi adına Kaşıkçı cinayetinden de sorumlu tutulan MBS'nin danışmanı ve Kraliyet Divanı eski müsteşarı Suud el-Kahtani'nin operasyonu organize ettiği öne sürüldü.

Yemen iç savaşı ve Cemal Kaşıkçı cinayetinde meşruiyetini gölgeleyen Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın, reform konusunda ikna kabiliyetinin azalması Vizyon 2030 yaklaşımının başarı ihtimaline gölge düşürüyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasını istiyor.. Makul bir şüpheyle tutuklandığını kabul ediyor, ama tutuksuz yargılayın diyorlar..

'Amerikan dış politikası ABD'ye değil İsrail'e hizmet ediyor.' Bu hikâye aslında bilinen bir gerçekti. Fakat anlatmaya kimse cesaret edemiyordu.

Bölge Müslümanlarına “emanet” duygusu vermeyen, kendi vatandaşlarını bile bir otele hapsedip servetlerine el koyan ve diplomatik temsilciliklerinde muhalifleri infaz eden bir yönetim nasıl “İki Kutsal Harem’in Hizmetkârı” olabilir ki?