Ah İle Vah İle Ömür mü Geçer?

Gezicisinden PKK'lısına, Fetullahçısından mezhepçi siyaset yürüten yeni CHP'lisine kadar bütün paralel evren sakinleri bir haftadır ellerini ovuşturuyorlar.

Devamı
Ah İle Vah İle Ömür mü Geçer

Karşımızda, eski Türkiye'nin Kemalist imtiyazlarıyla mücadele ederek imtiyaz sahibi olan yeni Türkiye'nin neo-Kemalistleri var ve devraldıkları vesayetçi eğilimleri sürdürme eğilimi gösteriyorlar.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, gündemdeki dershane tartışmalarının siyasi bağlamda ilerlemesinin rasyonel tartışma imkânlarını ortadan kaldırarak, kutuplaşmaya neden olduğunu belirtti.

Gülen Cemaati, 'hizmet hareketi' kalıbına sığdırılamayacak ölçüde siyasi bir özneye dönüşmüş durumda.

Özellikle son dönemde dershane çerçevesinde ortaya çıkan İslami siyasal aktörler arasındaki iç tartışmaların daha net gösterdiği gibi, artık son on yılın bir muhasebesini yapmak hem bir gereklilik hem de bir ihtiyaçtır.

"Eşzamansız'lar İçin Bir Kılavuz

Gündemdeki tartışmalar arasında üzerinde en çok durulması gereken hususlardan birisi, “neden eskiden, mesela 12 Eylül'de ya da 28 Şubat'ta değil de şimdi?” ya da “neden başka otoritelere değil de bu otoriteye?” sorusu.

Devamı
quot Eşzamansız'lar İçin Bir Kılavuz
Eğitim Din ve Siyaset Kıskacında Dershane

Eğitim, Din ve Siyaset Kıskacında Dershane

Dershaneleri tartışırken kullanılan jargon ve havada uçuşan iddiaların içeriği tartışanların asıl gündemini ifşa eder mahiyette.

Devamı

Türkiye'nin sancılı dönemlerinde, eleştirilmek pahasına aldığı 'soğukkanlı kararlarıyla' bilinen Gülen Cemaati'nden Yeni Türkiye'de benzer bir rasyonalite beklenmektedir.

Gülen Cemaati topluma hizmet etmek istiyorsa, kendini sivil toplum faaliyetleriyle sınırlamalı, bürokrasideki kazanımlarıyla siyaseti etkileme hevesinden vazgeçmelidir.

SETA Başkanı Taha Özhan, dershane tartışmalarıyla başlayıp siyasi bir gerilime evrilen gelişmeleri değerlendirerek, “taraflar sakinleşirse bu tartışma da sakinleşir” yorumunda bulundu.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, vesayet sonrası dönemde dini cemaat misyonunun sivil alanın dışına çıkarılıp, gündelik siyaset mühendislikleriyle ilişkilendirilmesinin artık doğru olmadığını belirtti.

Siyasallaşma sürecini çok hızlı, günlük siyaset ve istihbarat üzerinden yaşayan zihinlerin en temel sorunu, “siyasalın” tabiatını anlama ve hayata dair başı sonu belli bir felsefi duruş sahibi olma noktasında ortaya çıkmaktadır.

Önce devlet algıları normalleşmeli ve sivil toplumdan konuşuluyorsa ya da haklardan bahsediliyorsa, bunun ‘devlet' parantezinde değil, ‘siyaset' parantezinde tartışılması sağlanmalı! ‘Siyaset yapmadığınız zaman' dahi!

Türkiye bu operasyon üzerinden siyasetin açık bir şekilde dizayn edildiğine şahitlik ederse yeni vesayet rejimi karşısında ülkenin kaderi ne olacaktır?

Bu yapı ortaya çıkarılıp etkisiz hale getirilmeden demokratik siyaset güvence altında olmayacaktır.

Gündemdeki operasyonlara dair değerlendirmelerde bulunan SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, Ak Parti'nin, operasyonun tartışılan siyasi yönünü ihmal etmeden ve adli yönü küçümsemeden kamu vicdanını rahatlatması gerektiğini belirtti.

SETA Siyaset Direktörü Hatem Ete, birtakım mevki sahiplerinin, mevkilerini siyaseti esir almak yönünde kullanmalarından dolayı devlet içinde paralel bir yapı oluştuğunu söyledi.

Eğer ki bir çadır devletinde yaşamıyorsak, siyaset kurumu dışındaki hiçbir erk karar verme etkinliğinin merkezinde yer alamaz. Her siyasal düzen, ait olduğu toplumsal hayatı düzenler ve kendisinden başka hiçbir erkin bu alana müdahale etmesine izin vermez. Bugün yargı eliyle yürütülen operasyonlarda aleni bir şekilde bu müdahale meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Peki, bir ülkede yargı neden vardır? Daha açık bir şekilde sorarsak; ülke yönetiminde yargının işlevi nedir? Sadece ve sadece millete ait olan iradenin (egemenliğin) usullere ve prosedürlere uygun bir şekilde kullanılmasını sağlar. Yargının bu durumda demokratik yasaların oluşturduğu çerçevenin içinde kalması gerekir, bu demokratik yasalardan müteşekkil temel mantığa aykırı bir yöntemi ise asla belirleyemez. Hepsinden de öte, sahip olmadığı bir hakkı ülkenin gidişatına bakarak hukuki normun temel mantığının dışına çıkıp görevi haline getiremez. Bu açıkça yargının kendi içindeki hiyerarşiyi bozarak, adalete ulaşma üst normunu ayaklar altına almasıdır.

28 Şubat sürecinde bile muvafık rol üstlenen Gülen Cemaati'nin bu son tutumu ne ifade etmektedir? Laik Kemalist rejime okunmayan kahhariyenin İslamcı olduğu söylenen Erdoğan iktidarına okunmasının anlamı nedir?

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, AK Parti ile Gülen Cemaati arasında yaşanan gerilimi ve cemaatin yaşadığı kırılmayı değerlendirerek, cemaatin “sünni kodları kaybetmekte olduğuna” dikkat çekti.