Devlet ya da sivil toplum kuruluşları arasındaki koordinasyon eksikliğimiz, Kosova'nın bağımsızlığının 5. yıldönümünde Balkan politikamıza bir kez daha bakmayı zorunlu hale getiriyor.
Devamı
Yeni Türkiye kimliğinin oluşturulmasında Kürtlüğün Türklük kadar, Aleviliğin Sünnilik kadar kendisine yer bulması gerekir.
Devamı
Türkiye, Kürt meselesinden bağımsız bir şekilde PKK sorunu ile muhatap olmak zorundadır. Tam da bu sebepten dolayı, PKK'nın silahsızlandırılması ile Kürt meselesinin çözümü arayışlarını birbirinden ayırmak gerekir. On yıllardır, bitmek tükenmek bilmez bir şekilde, "PKK'nın silahsızlanması" süreci, Kürt meselesinin çözümüne bağlanmaktadır, Kürt meselesinin çözümü ise PKK'nın silah bırakmasına. Eğer siyasal bir yumurta-tavuk egzersizine Türkiye'nin en değerli on yıllarını bir kez daha feda etmek istemiyorsak bu fasit daireden hızla çıkarak gerçeklerle yüzleşmemiz gerekmektedir. Çünkü PKK, Kürt meselesi dairesinde müstakil bir vakıa olarak ele alınmadığı sürece "iyi şeyler olmasını" dilemekten öteye geçemeyiz.
Mladiç'in ülkesini koruduğunu savunan ve onu kahraman gören binlerce Sırp yakalanma haberlerinin ardından sokağa döküldü.
Sırp Cumhuriyeti ile Bosna siyasi aktörleri anlaşamadığı için 3 Ekim seçimlerinden beri Bosna'da hükümet kurulamıyor.
Bölgedeki huzursuzlukların son bulması için bölge halklarını birbirine bağlayan tarihi, kültürel ve ekonomik bağların güçlü bir şekilde yeniden tesisi gerekiyor.
Kaddafi'nin asıl dayanağı olan kara gücünü müdahaleye misilleme için acımasızca kullanması veya kimyasal silahlara başvurma olasılığı akılda tutulmalıdır. Libya ile ilgili gündem hızla değişmekte. BM Güvenlik Konseyi'nin Libya'da uçuşa yasak bölge oluşturulmasını ve işgal dışında 'gerekli tüm seçeneklere başvurulmasını' öngören karar tasarısının onaylanmasının ardından Pazar günü başlaması planlanan operasyon için hazırlıklar sürerken Libya Dışişleri Bakanı Musa Kusa, ateşkes ilan ettiklerini ve her türlü askeri operasyonu durdurma kararı aldıklarını belirtti. Ancak başta Fransa olmak üzere tehdidin değişmediği kanaatinde olan operasyona destek veren ülkelerin tavrı BM kararların uygulanıp uygulanmadığını takip etme yönünde. Bu ise her şeyin an be an değiştiği Libya ile ilgili operasyon seçeneklerinin rafa kalkmadığını göstermektedir. Ateşkes çağrısı yapan BM kararı öncelikle uçuş yasağını kapsamakla birlikte, tanınan yetki sadece uçuş yasağı ile sınırlı değil. Karar gerekli olması durumunda Kaddafi'nin kara birliklerine de saldırı düzenlenmesine onay veriyor. Ancak bu kararın hayata geçirilmesi gerçekten Libya'ya düzen getirebilecek, sivil ölümlerin önüne geçebilecek mi? Bu noktada gerek daha önceki örnekler, gerekse Libya'nın kendi durumundan kaynaklanan zorluklar çok fazla umut vaat etmemekte.
Devamı
Irak ve Afganistan örnekleri, ABD müdahalelerinin yarattığı yeni kaosların bedelini yine o halkların ödediğini gösteriyor.
Devamı
Batı Balkanlar’ın siyaset yapıcıları artık daha açık bir şekilde idrak ediyorlar ki, AB üyeliği ne kendilerinin umdukları ne de halklarına vadettikleri kadar hızlı olacak.
2010 yıllığında, SETA tarafından hazırlanan analiz, rapor, kitap formatında birçok basılı metnin yanı Sıra, gazete yazıları, televizyon programları, saha araştırmaları ve diğer tüm etkinlikler birarada sunuluyor.
Son yıllarda Batı ülkelerinin demografik yapısını ve kültürel dokusunu değiştiren Müslüman nüfusun artışı, Avrupa ülkelerinin vatandaşı olan Müslümanların kamusal alandaki görünürlüğünün daha belirgin oluşu, taleplerini katılımcı bir dille ifade etmeleri yeni tartışmalara yol açmaya başladı. Siyasi rekabetin yoğun olduğu dönemlerde Batı-İslam ilişkilerinde çoğunlukla gerilimli ve çatışmacı bir yaklaşımın hakim olduğu, kültürel ilişkilerin ön plana çıktığı dönemlerde ise daha dostça bir dilin iki dünya arasındaki ilişkileri etkilediği görülür. Ancak 11 Eylül Batı-İslam ilişkilerinde bir kırılma noktası olmuş, Batılıların ve özellikle de Avrupa’nın çoğulculuk, çok kültürlülük ve hoşgörü anlayışı Müslüman topluluklar ile testten geçmeye başlamıştır. Batılı ülkelerin hepsini aynı kefeye koymak doğru olmamakla beraber Pew Research Center, European Union Agency for Fundamental Rights ve Human Rights First gibi güvenilir kuruluşların araştırmaları, Batı’daki Müslümanlara yönelik ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğün arttığını göstermektedir.
Türk dış politikasında Mayıs 2010 ile yeni bir dönem başladı. Ahmet Davutoğlu’nun Dışişleri bakanı olmasıyla birlikte dış politika ve iç politika arasında yeni bir denge kuruldu. Dış politika içerideki kısır çekişmelerin prangasından kurtularak, hareket alanını genişletti. Dış politika yapıcılar Türkiye’nin son on yıldaki müspet gelişmelerinden aldığı enerjiyi, pozitif bir gerilimle mücavir bölgelerle entegrasyon ve barış çabaları şeklinde dışarıya yansıtıyor. Türkiye’nin dış politika hamleleri komşularla sorunların çözümüne, bölgenin güvenliği ve istikrarına ve ülkenin uluslararası prestijinin artmasına katkıda bulunuyor.
Balkanlar coğrafi, ekonomik ve kültürel anlamda tam bir geçiş bölgesi. Asya'dan Avrupa'ya, Baltıklar'dan Akdeniz'e, geniş bir Afro-Avrasya coğrafyasının merkezinde yer alıyor. Bu coğrafyada tarihi olarak Doğu-Batı ve Kuzey-Güney hatlarında ekonomik etkileşim yoğun yaşandı. Balkanlar aynı zamanda farklı kültürlerin iç içe geçtiği, kaynaştığı bir yer oldu. Balkanlar'ın bu çok boyutlu geçiş özelliği bugünkü çok dinli, çokuluslu girift yapıyı ortaya çıkardı.Balkanlar tarihi olarak Osmanlı dönemi hariç uluslararası sistemin hep çevresinde kaldı. Bu coğrafyadan Asya içlerine kadar yayılan Büyük İskender'in imparatorluğu, Balkanlar'ı merkezine almadı. Büyük şehirleri Anadolu ve Asya'da yer aldı. Aynı durum Roma İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan imparatorlukları dönemlerinde yaşandı. Balkanlar bu imparatorlukların çevresinde yer aldı. Benzer durum halihazırda AB ile yaşanıyor. Balkanlar, imparatorlukların ve güçlü devlet yapılarının hemen yanıbaşında kaos ve istikrarsızlıkla anılageldi.
SETA PUBLIC EVENT Speakers: Selçuk Çolakoğlu Adnan Menderes University Bülent Aras Istanbul Technical University and SETA Date: December 14, 2009 Monday Venue: SETA Foundation, Ankara
Son yirmi beş yılda yaşanan şiddet, terör, kışkırtma ve iki kesimi birbirinden soğutma çabaları sosyolojik sonuçlar doğurmamış, yani Türk ve Kürt halkı birbirinden koparılamamıştır. Türkiye bunu neye borçludur? Bunun cevabı Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arap ve Boşnakları bir arada tutan unsurların yani toplumun ortak paydalarının ne olduğu sorusuna verilecek cevapta gizlidir. Araştırma, vatandaşlık, (% 86,2) ortak inanç, tarih, coğrafya, kardeşlik duygusu ve kültürel değerlere (% 84,1) Türkiye'de bütün toplumsal kesimlerin önem atfettiğini göstermektedir. Bu bulgular ortak bir gelecek idealinin de paylaşıldığına işaret etmektedir.
20 Mart 2003 Amerikan ve İngiliz kuvvetleri Irak’ı işgal etti.’ İşgalin üzerinden tam altı yıl geçti. Batı menşeli kaynaklarca Irak, insan yaşamının istatistiğe indirgendiği; yıllık, aylık, haftalık, günlük ölüm sayılarının çıkarıldığı, oranların tutulduğu bir coğrafya olarak kodlandı.
ANAYASA Mahkemesi’nin şaşırtmayan başörtüsü kararının ardından siyasetin üzerine ölü toprağı tam anlamıyla serpilmiş oldu. Mahkeme pozitif hukuk açısından, hukuki tartışmaları anlamsız hale getiren bir karara imza attı.
SETA PANEL Oturum Başkanı: Taha Özhan SETA Konuşmacılar: Evgeni R. Radushev Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü İlhan Uzgel Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Hakan Albayrak Yenişafak Gazetesi Tarih: 26 Şubat 2008 Salı Saat: 16.00 Yer: SETA, Ankara
Uluslararası Vatandaşlık, Güvenlik ve Demokrasi Konferansı, Türkiye gündeminin de merkezinde yer alan üç kavrama ilişkin canlı bir akademik tartışma ortamı sağladı.