ABD, hızla tek süper güç olma konumundan uzaklaştığı bir dönemde, Orta Doğu’da sadece terör örgütlerinin “dostu” olan bir ülkeye dönüşebilir.
Devamı
Türkiye, Irak'ın bütün unsurlarını içerecek şekilde tek parça kalmasına destek verebilecek tek ülke.
Devamı
Hem Clinton hem de Trump DAEŞ’i bitirme vaadiyle kampanya yapıyor ancak her ikisi de Amerikan askerlerinin sahaya inmeyeceği vaadini de yineliyor.
Türk ordusu ve ÖSO bileşenlerinin bundan sonra kat edeceği mesafe ve ortaya koyacağı performans, ABD’nin hem Suriye muhalefeti hem de PKK ile ilişkilerinin seyrini belirleyecek.
Batı'daki Erdoğan düşmanlığının kaynağında "Erdoğan'ın dik duruşu" var! Erdoğan, bu duruşundan taviz vermediği için Batı'da Erdoğan düşmanlığı artıyor.
Erdoğan'ın Rusya ziyareti Türkiye'nin Ortadoğu'da ve Kafkaslarda Rusya'yla birlikte büyük aktörlerden olduğunun ve yeni oluşacak küresel güç dağılımını değiştireceğinin sinyalini vermektedir.
Ülkemizin geleceğine "zenginlik" katacak bir hususu 2013 sonrası derinleşen fay hatlarını patlatacak kibrit ateşine çevirmek isteyenlere karşı dikkatli olunmalı.
Devamı
Türk dış politikası gerçekten değişiyor mu? Bu bir üslûp değişikliği mi yoksa prensipler mi değişen? Bu değişim nereye varabilir? Suriye'yi de kapsar mı?
Devamı
Son dönemde AK Parti, İsrail ve Rusya ile eşzamanlı normalleşmeye girdikten sonra muhalefet "Kemalist ayarlara dönülmedikçe rahat yok" söylemini yeniden ısıttı. Bu söylemin üç boyutu var. İlki dış politikada "barışı" öncelemek.
İki ülke arasındaki normalleşmenin hızlı bir yakınlaşmaya, "müttefiklik" ilişkisine dönüşmesi beklenmemeli. Gazze'ye yönelik ambargonun "hafifletilmesinin" nasıl bir yolda yürüyeceğine bakmak gerekecek.
ABD şimdiye kadar atacağı kritik adımlarla Suriye’deki acıyı dindirmekten gözle görülür bir şekilde hafifletmeye kadar olan bir skalada sonuca etki edebilirdi.
Bölge ülkeleri bağımsız politikalar ürettikçe rahatsız edici bulunuyor ve bir anlamda onlara ayar verilmek isteniyor. S. Arabistan'ın kadın hakları sorunu hatırlanıyor. Türkiye için ise "basın özgürlüğü" sopası sürekli gündemde tutuluyor.
ABD- Suud ilişkilerindeki yapısal ayrışma Obama döneminde yerleşik hal aldı. Bu da Arap isyanlarını yönetemeyen Obama'nın ana ilgisini Ortadoğu'dan çekmesiyle irtibatlı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajları son derece olumlu bir karşılık bulduktan sonra bu kez, "Türkiye Batı'dan kopuyor, Doğu'ya kayıyor" tezviratı yapmaya başladılar.
Dönem başkanlığını devralan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Zirve açılış konuşması İİT'ye yönelik beklentilerin tercümanı oldu. Hem de İİT'nin "gerçek bir birlik" olması için neler yapılması gerektiğine dair önerilerle dopdolu olarak.
Türkiye de benzerlerinden ve hatta kendi tarihindeki önceki dönemlerden farklı bir terör tehdidi ile karşı karşıya.
Suriye ve Irak'ta DAİŞ sonrasının nasıl yönetileceği çok önemli. Parçalanan örgütün "serseri" parçalarının getireceği tehditlerin daha radikal olacağını tahmin etmek zor değil.
Rusya, İsrail'in isteği doğrultusunda Esed'e ve Hizbullah'a verdiği desteği sınırlandırsa da İran'ı kaybetmek istemiyor. İsrail ise net. Suriye'de güçlü Esed ve İran etkisi istemediği için "federalizme" açık destek veriyor.
Putin, "kısmi çekilme" ile bölgedeki kazanımlarını pekiştirebilecek stratejik bir akla sahip olduğunu gösterdi.
Burhanettin Duran: “Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinin PKK’yla PYD’yi ayrı tutmamaları söz konusu olduğu sürece PKK, PYD üzerinden mühimmat ve militan devşirebilecek.”
Aslan: CHP başta olmak üzere muhalefetin parlamenter sistemi savunmasının temel nedeni, parlamentoda hükümetin zor kurulup kolay düşürülmesi ve irade parçalandığı için rejim krizlerine gebe olmasıdır. CHP asker ve sivil bürokrasiye yol açmak istiyor.