Beyaz Saray’ın Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi: Savunma Nereden Başlar?

ABD'nin ekonomik refahı, iç güvenliği ve değerlerinin kurulması ilk halkayı oluşturmaktadır. Dışarıda kalan ikinci halka ise terörle mücadele, güç dengesi, NATO ve stratejik silahlara odaklanmaktadır.

Devamı
Beyaz Saray ın Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi Savunma Nereden Başlar
Batı Rusya Ve İran'dan Fazlasını Verebilir Mi

Batı, Rusya Ve İran'dan Fazlasını Verebilir Mi?

Ankara, Moskova ve Tahran ile güç dengelerini etkileyecek somut işbirlikleri yapması. Dikkat çeken yönü ise Batı başkentleri ile gerilim yaşayan Türkiye'ye NATO ittifakının "ortak savunma ve siyasi-ekonomik faydalarının" hatırlatılması. Tillerson'un "uyarısının" beş hususu göz ardı ettiği kanaatindeyim:

Devamı

ABD'nin ekonomik çıkarlarını korumak için yöneldiği agresif ve tutarsız politikalar belirsizliği yoğunlaştırıyor...

İran'ın Türkiye ile PKK konusunda işbirliği yapmaması kendi "stratejik çıkarları" konusunda hata yapması anlamına gelecek.

Birçok analist Hamas’ın uzlaşı hükümeti ile ilgili kararını bir “geri adım atma” şeklinde yorumlamaktadır. Ancak dikkatli değerlendirildiğinde bu kararın stratejik bir hamle olarak okunabileceği de söylenebilir.

Trump’ın Ortadoğu gezisi sırasında ABD ile güncellenen ilişkilere rağmen Suudi Kralı Selman'ın Rusya'da stratejik anlaşmalara imza atması, bölgedeki yeni ittifak arayışlarının önemli bir işareti.

Türk-İran İlişkileri -II-: ABD ve Avrupa’nın Etkisi

Türkiye’nin, Washington tarafından izlenen İran’ın yalnızlaştırılması siyasetine ayak uydurmak konusunda aykırı davranmaya çalıştığı her dönemde ağır bir şekilde ABD’nin baskısına maruz kalması Türk-İran ilişkilerinin geliştirilmesinin önündeki temel engellerden birisi olmuştur.

Devamı
Türk-İran İlişkileri -II- ABD ve Avrupa nın Etkisi
Washington Ortadoğu yu Moskova ya mı Bırakıyor

Washington, Ortadoğu’yu Moskova’ya mı Bırakıyor?

Moskova'nın bugün geldiği noktanın bölgede "düzen" ya da "eksen" kurabilecek bir yerde olduğu da söylenemez. Zaten böyle bir hedefi de yok.

Devamı

Kasrı Şirin anlaşmasından beri sıcak çatışma yaşamayan Türkiye ve İran’ın ilişkilerinde yine de rekabet boyutunun işbirliğinden önde olduğunu görmek gerekir.

Suudi Arabistan, Türkiye'nin Rusya ile imzaladığı anlaşmaya benzer bir mutabakat gerçekleştirdi. İran'ın üç yıl önce S 300'leri alması ve Türkiye'nin S 400 anlaşması ile birlikte düşünüldüğünde bu mutabakat tipik silahlanma yarışını gösteriyor.

Ankara ve Tahran’ın, birbirlerine karşı tarihten gelen “güvensizliklerini” bir kenara bırakıp bu defa sıkı bir iş birliğine yönelmelerinin mümkün olup olmayacağını ise zaman gösterecek.

Etnik ve dini temelli terörizmin zirve yaptığı ve refah farkının uçuruma dönüştüğü şu devirde, self-determinasyon duygusallığı en başta bindirilmiş kıtalara çevrilen etnik gruplara zarar verir.

Bünyesinde Kürt nüfusu barındıran ulus devletler Kürt milliyetçilerini bir arada yaşamaya ikna konusunda en zorlu evreye geçtiler. Zira referandumla bir arada yaşamın bir yolu olarak "özerklik" çalışamaz ilan edilmiş oldu.

Türkiye'nin birisi kuzeybatıdan diğeri güneydoğudan gelen bu iki milliyetçi dalganın türbülansına karşı çok iyi düşünülmüş hamleler geliştirmesi lazım.

Kürt milliyetçilerinin "hırsı" Arap, Fars ve Türk milliyetçilerinin "hiddetini" körüklüyor.

Uzun yılların siyasetçisi Barzani, DEAŞ ile mücadele bitmeden ve Irak merkezi hükümeti gücünü konsolide etmeden "bağımsızlık" kararını cebine koymak istedi.

Türkiye’nin ABD ve bazı Avrupa ülkeleriyle son dönemde yaşadığı büyük sorunlar Batı ittifakıyla olan bağlarını zayıflattı.

Küresel güç olmayı hedefleyen Türkiye ve İran’ın hedeflerine ulaşmak için hem ekonomik ilişkilerini hem de Orta Doğu sorunları konusunda aralarındaki rekabet ve çatışmayı iş birliğine dönüştürmeleri kaçınılmazdır.

Filistin mücadelesinde daha aktif rol oynamak isteyen Türkiye’nin Filistinlilerin haklarını savunmada müttefikler bulması ve bu ajandayı küresel ölçekte yürütmesi önemlidir.

Son dönemde bölgesel siyasette daha etkin bir aktör olma hedefindeki BAE, bu çerçevede hem Ortadoğu hem de Afrika Boynuzu'nda önemli stratejik hamleler atmıştır.

Türkiye, son yıllarda içeriden ve dışarıdan maruz kaldığı bütün saldırılara rağmen halen Orta Doğu’nun en büyük ekonomisine sahip olmaya devam ediyor.