Insight Turkey "Değişen Bölgesel Dinamikler" Başlıklı Yeni Sayısını Yayınladı

Insight Turkey'in bu sayısı, İran'daki son protestolar, Irak'taki siyasi istikrarsızlık, COVID-19'un Filistinliler ve AB üzerindeki etkisi gibi çeşitli konuları ele alırken, özellikle Orta Doğu'ya odaklanarak bölgesel gelişmelerin derinlemesine bir analizini sunmaktadır. Ek olarak, 2022'deki son sayımız, Doğu Akdeniz bölgesindeki enerji rekabetine dair aydınlatıcı yazılar içermektedir.

Devamı
Insight Turkey quot Değişen Bölgesel Dinamikler quot Başlıklı Yeni Sayısını
İmamoğlu Kendi Hikà yesini Yazabilir mi

İmamoğlu Kendi ‘Hikâyesini’ Yazabilir mi?

Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu iki zıt aday profiline karşılık geliyor. 6'lı masayı bir araya getiren Kılıçdaroğlu "aday değil sistem" vurgusuyla muhalefetin "koordinatör cumhurbaşkanı" adayı olma tavırları sergiliyor. Akşener haricindeki genel başkanlar buna yakın duruyor. İmamoğlu ise hem CHP'yi hem de 6'lı masayı rahatsız edecek ölçüde çok hırslı bir cumhurbaşkanı adayı olarak değerlendiriliyor. Çok sayıda iddialı siyasi aktörün olduğu muhalefet cenahında İmamoğlu'nun kendi hikâyesini yazması hayli zor görünüyor.

Devamı

Yeni küresel-bölgesel jeopolitik dönüşümü ve riskleri 'hangi lider ile karşılayabileceğimiz' 2023 seçimlerinde seçmenin cevap arayacağı başat konulardan birisi olacak.

6'lı masa yol haritası ve politika belgeleri açıklamaya hazırlanıyor. Bu belgeler iddia edildiği gibi 'tek politika' özelliğine bürünse bile muhalefetin dağınık vizyon pencerelerini toparlaması çok zor. Hele bu 6 partinin olası ortak aday ile birlikte 'bir parti gibi hareket edebilme' durumuna ulaşması aşırı bir beklenti. 2023 seçimlerine giderken siyasetçinin en kritik meselesi 'tutarlı ve net bir vizyonu seçmene ulaştırmak.' Hâlâ çoklu aktör ve vizyon karmaşası yaşayan muhalefet hem netleşmek hem de seçimlere kadar seçmene ulaşmak zorunda.

Rekabette yeni bir perde açılıyor. Şirketlerin hızlı ve kontrolsüz büyümesine devletlerin müdahale refleksleri geriden cevap vermişti. Lakin devletlerin geç gelen müdahaleleri de sert oldu.

Fransız Senatosu, Macron yönetiminin Güney Kafkasya politikası ve Azerbaycan karşıtı tutumuyla uyumlu hareket ediyor. Fransa'nın yeniden etkili bir aktör haline gelmek için Azerbaycan üzerinde daha fazla baskı oluşturmayı amaçladığı söylenebilir.

Sisi ile TokalaÅŸma

Türkiye, mevcut normalleşme politikası ile üç şeyi yapıyor. İlki, Yunanistan'ın Körfez ülkelerini ve İsrail'i Doğu Akdeniz'de Türkiye'ye karşı bir araya getirme hamlesini boşa düşürüyor. Bu da hem Türkiye'nin birlikte çalıştığı aktörleri (Azerbaycan, Katar, Libya) güçlendiriyor hem de Ankara ile çalışmaya istekli aktörleri (İtalya) çoğaltıyor. İkincisi, BAE ve Suudi Arabistan gibi bölge ülkelerinin değişen güvenlik hesaplarını göz önünde bulundurarak Türkiye, savunma sanayisi kapasitesini ve aktif diplomasisini ortak menfaat alanı olarak harekete geçiriyor. Üçüncüsü, Ukrayna krizinde üstlendiği arabulucu rolü ile küresel düzlemde bir ağırlık oluşturuyor.

Devamı
Sisi ile TokalaÅŸma
Ankara da ABD - Rusya Görüşmesi

Ankara’da ABD - Rusya Görüşmesi

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Ankara’da ABD ile Rusya arasında gerçekleşen görüşmeyi değerlendirdi.

Devamı

Geçen yılki İstanbul Zirvesi'nde TDT 'konseyden teşkilata' dönüşerek yeni bir entegrasyon atılımı gerçekleştirmişti.

Büyük güç rekabetinin dünyayı daha tehlikeli bir hale getirdiğini vurgulayan Duran, 'Reel politikten bu anlamda kopamıyoruz. Bu büyük güç rekabetinin hızlanarak devam edeceğini öngörmekteyiz. Bu da bölgesel güçlere Türkiye gibi küresel aktörlere yeni fırsatlar sunmaktadır.' ifadelerini kullandı.

AK Parti kesintisiz iktidarının yirmi yılını tamamladı. Kurulduktan bir yıl sonra tek başına 3 Kasım 2002'de iktidara gelen AK Parti'nin bu başarısının çok partili hayatımızda eşi ve benzeri yok. Bu başarının arkasında çok şey var. Liderlik, seçmen ile bağını hiç koparmadan kendini yenileyebilme kapasitesi, hizmet/ eser siyaseti, vesayetle mücadele ve reformlar, dış politikanın dönüştürücü fonksiyonunun etkili kullanımı, kriz yönetme becerisi, iç ve dış siyasi konjonktürü iyi okuyarak adapte olabilme yeteneği ilk akla gelenler. AK Parti'nin lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan, dinamizmi, stratejik öngörüleri, pragmatizmi, mücadele azmi ve halka ulaşabilmesi ile sürekli olarak rakiplerinden ayrışıyor.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen 'Ege ve Doğu Akdeniz'de Türk Dış Politikası' panelinin uzmanları, Türkiye-Yunanistan arasındaki sorunların hukuki ve uluslararası ilişkiler boyutlarını ele aldı.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Duran, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uluslararası bir Doğu Akdeniz Konferansı teklifinin hala masada bulunduğunu belirterek 'Başkentlerin buna olumlu yaklaşması gerekir.' dedi.

'Gelin, yüzümüzü hem doğuya, hem batıya ama asıl doğruya doğru dönelim.'

'Ülkemizin ve medeniyetimizin kazanımları üzerinde yükselteceğimiz Türkiye Yüzyılı vizyonu ile asırlık hamleler hayata geçecek, hayallerimiz inşallah bir bir gerçek olacak'

Türkiye'ye iş birliklerini çeşitlendirme ve uzun vadede rekabet noktasında avantaj kazandırabilecek iki önemli kaynağı da genç ve dinamik insan kaynağı ile stratejik konumudur. Bu iki avantajı fırsata dönüştürmenin yolu da yeni potansiyellerin sıkı takibi, karşılıklı faydaya dayanan ikili iyi ilişkiler, yeni teknolojilerde sağlanacak üstünlük, inovasyon, girişimcilik kültürü ve Ar-Ge'ye yatırım gibi yerinde adımlardır.

AB Komisyonunun son raporu Türkiye’ye dair klişe yaklaşımları tekrar ederken ilişkilerin gelişmesine dair yapıcı ve yaratıcı unsurları ve açılım alanlarını vurgulamamaktadır. Bu yaklaşım ise Türkiye ile ilişkilerin yakın zamanda olumlu ivme kazanmayacağına işaret etmektedir.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, AST adlı ve AB üyesi olmayan devletleri de kapsayan bir yapıyı gündeme getirmişti. Peki AST fikrinin amacı nedir? Bu öneri gerçekçi midir? Toplululuğun kurulması halinde AB’nin topluluğun parçası olacak diğer devletlerle ilişkisi nasıl şekillenir? Uzmanlar bu soruları SETA için yanıtladı.

Yunanistan birçok cephede Türkiye'ye karşı atağa geçmiş durumda ve attığı adımlarla Ankara'yı tahrik etmeye çalışıyor. Atina'nın bu provokatif adımları ikili ilişkilerdeki rutin gerginlikleri çoktan aşmış durumda.

Bu analizde sosyal yardımlara ilişkin öncelikle zihniyet, mevzuat ve kurumsal yapıdan müteşekkil bir arka plan verilmektedir. Sonrasında uygulamaların analizi belli göstergeler ışığında anlamlandırılmaya çalışılmaktadır. Göstergeler ise Türkiye’nin son yirmi yılında merkezi yönetimin sosyal yardımlarında önemli mesafeler katedildiğine işaret etmektedir. Ancak bunların detaylı analizlerinin yapılabilmesi için göstergelerin yanında her bir sosyal yardım uygulaması için ayrı ayrı etki analizine de ihtiyaç bulunmaktadır.