Türkiye ve Azerbaycan Şehitleri: Ermenistan ve PKK Benzerliği

Türkiye ve Azerbaycan’a karşı saldırılarda bulunan ve toprak bütünlüklerini hedef alan Ermenistan ve PKK’nın, bölgesel politikaları rekabet hâlinde olan ABD ve Rusya’nın aynı anda desteğini almış olmaları her ikisinin de aktör değil araç olduklarını gösteriyor.

Devamı
Türkiye ve Azerbaycan Şehitleri Ermenistan ve PKK Benzerliği
Ağır İdeolojik Kampanya

Ağır İdeolojik Kampanya

Türkiye'ye yönelik ağır ideolojik kampanyanın hedefi, Ankara'nın Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz'deki yeni hamlelerinin taktik kazanımlardan stratejik kazanımlara dönmesini engellemek.

Devamı

18 yıllık AK Parti iktidarının ve dört yıllık Cumhur ittifakının siyasetini "impatorluk özlemi" olarak nitelemek doğru değil. İmparatorluklar çağı çoktan geçti. Günümüzde "güçlü milli devletlerin" öne çıktığı bir dünyada yaşıyoruz. Küresel ve bölgesel türbülansın Türkiye'yi yeni askeri aktivizme zorladığı açık. Suriye, Irak, Doğu Akdeniz ve Libya denklemlerine askeri olarak müdahil olan ülkelerin en sonuncusu Türkiye. Hiçbirinde de "yayılmacı, emperyal" saik bulunmuyor. Milli güvenlik çıkarlarını pro-aktif şekilde koruma niyeti var.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Ferhat Pirinççi, Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan askeri gerilimi değerlendirdi.

Doç. Dr. Yusuf Özkır: “Çin'de Tiananmen Meydanı'da tankın önünde duran adamı savunmak Batı'nın çıkarlarıyla uyumluydu. Hala köpürterek bunu sayfalarına taşıyorlar. Burada sorun yok. Fakat 15 Temmuz'da tankların önünde duran onlarca insanı savunmak Batı'nın çıkarlarına uygun değildi. Çünkü FETÖ'ye yatırım yapmışlardı. Tam tersi olmalıydı. Öyle olsaydı herkes kazanırdı. Bu anlayışla uluslararası medyanın dünyaya verebileceği bir hakikat yok. Çünkü hakikatleri yok, çıkarları var.”

Alçak saldırının üzerinden dört yıl geçmesine rağmen saldırının arkasındaki gerçek failler ve azmettiricileri hâlâ 15 Temmuz’un hesabını vermediler.

Kitap: Libya Krizi | Bölgesel ve Küresel Aktörlerin Politikaları

Kitap, bölgesel ve küresel aktörlerin Libya politikalarını incelemektedir. Libya krizinin içinden geçtiği süreci ve Türkiye’nin hem sahada hem de masadaki tavrını ayrıntılı bir şekilde ortaya koyarak bu konu hakkında detaylı bilgiler vermeyi amaçlamaktadır

Devamı
Kitap Libya Krizi Bölgesel ve Küresel Aktörlerin Politikaları
Ayasofya nın Dirilişi

Ayasofya’nın Dirilişi

1950 sonrası demokrasiye geçilmesinden bugüne, geniş toplum kesimleri oy verdikleri sağ iktidarlardan ve liderlerden Ayasofya’nın ibadete açılmasını talep etmişlerdir. Menderes, Erbakan, Özal, Türkeş, Yazıcıoğlu gibi liderlerin, ulu mabedin ibadete açılması yönünde hayallerinin olduğu bilinen bir gerçektir. Bu liderler, seçim mitinglerinin birçoğunda, Ayasofya’nın bir gün zincirlerinin kırılarak özgürlüğüne kavuşacağını söylemişlerdir. Merhum Erbakan’ın siyasi mücadelesinde, Ayasofya’nın ibadete açılması gündeminin hep ön sırasındaydı.

Devamı

15 Temmuz destanının dördüncü yıldönümü. Meşum FETÖ darbe girişimini bastıran milli iradenin tecellisini yeniden anma zamanı.

Türkiye'de özgürlüklerin sınırlandırılması olarak yorumlanan ve Kemalist dönemin otoriter politikaları ile karşılaştırılan bu regülasyon girişimlerine yönelik eleştiriler, mevcut dünya reel-politiğini dikkate almamakta ve gelişen dünyanın dinamiklerine ayak uyduramamaktadır.

Ayasofya'nın camiye rücu ettirilmesi elbette Türkiye'nin bağımsızlığının ve egemenlik haklarının sembolü niteliğindedir. Ayasofya'nın cami olarak yeniden açılmasına gösterilecek saygı aynı zamanda Türkiye'nin istiklaline gösterilecek bir saygıdır.

Türkiye ile Katar arasındaki işbirliği son dönemlerde benzersiz bir düzleme oturdu. İkili ilişkiler, bölgesel vizyon ve politikalar konusundaki tutum, finans ve enerji alanındaki işbirliği, liderlerin samimi ilişkisi bu tablonun en önemli göstergeleri.

Erdoğan karşıtlığına bağımlılık, her versiyonuyla, muhalefetin siyaset üretebilme imkanının tüketen bir kara delik durumunda.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman, BAE’nin Doğu Akdeniz ve Libya konusundaki politikasını değerlendirdi.

Türkiye ile Avrupa’nın önde gelen ülkeleri arasındaki ilişkiler son dönemde genellikle sorunlu bir şekilde gelişiyor. Özellikle Fransa ve Almanya ile ilişkilerin sorunlu olması meseleyi aynı zamanda AB ile Türkiye arasındaki sorun hâline getiriyor. Zira bu iki ülke AB’nin yönünü belirleyen ana aktörler.

Özellikle son beş yıl içerisinde daha önce çok da örneğine rastlamadığımız bir hareketlilik yaşanıyor. Türkiye dört bir tarafta askeri operasyonlar yapıyor. Diplomatik müzakereler yürütüyor. 2013-2016 arası sıkışmışlık bir şekilde kırıldı ve şimdi Türkiye'nin önüne geniş bir manevra alanı doğdu. Önemli sorunlar fırsata dönüştürüldü.

Çin, koronavirüs salgını kapsamında Avrupa ve Almanya’da ne tür girişimlerde bulunmuştur? Çin’in Alman ve Avrupa kamuoyunu etkileme girişimleri nelerdir? Koronavirüsün çıkış sebebi tartışmalarına Almanya’nın yaklaşımı nasıl olmuştur?

Libya'da darbeci General Halife Hafter'in petrol üretimini engellemesi sonucunda ülkenin yıl başından bu yana kaybı 6 milyar doları aştı. Libya'nın piyasadan uzaklaştırılmasının etkilerini konunun uzmanlarına sorduk.

AK Parti'li muhalifler bir süredir AK Parti'nin derin bir krizde olduğu tezini işliyor..

Esed'in görevden ayrılma tartışmalarının daha önce de yapıldığını hafızamızda tutmakla beraber rejime karşı hoşnutsuzluğun her geçen gün arttığı da bir gerçek. Ancak Esed yerine yeni bir aktörün geçmesiyle Suriye sorununun hemen çözüleceğini beklememek de gerekir. İktidar değişimi tartışmasının bile Suriye krizine etkisinin olduğu bir ortamda iktidar değişikliğinin sahaya kaçınılmaz yansımaları olacak ve sadece yerel aktörler değil bölgesel ve küresel aktörler de bu yansımaları kendi çıkarlarına kullanmaya çalışacaktır.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, Fransa’nın Libya politikası üzerine değerlendirmelerde bulundu.