1 Aralık Mutabakatı ve Yeni Devletin İnşası

Önümüzdeki süreçte Türkiye siyaseti artık 14 yıldır süren değişim ile değişim karşıtları arasındaki mücadeleler kadar dönüşümün sınırları ve yeni devlet düzeni üzerine verilecek mücadeleye de sahne olacaktır.

Devamı
1 Aralık Mutabakatı ve Yeni Devletin İnşası
El-Bab Türkiye nin Yeni Kapısı

El-Bab: Türkiye’nin Yeni Kapısı

15 Temmuz sonrası iç politikada Yenikapı sürecini yaşayan Türkiye'nin, güvenlik ve dış politikadaki yeni tasavvurunun ise El-Bab merkezli olması kaçınılmazdır.

Devamı

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun Halep'teki son durum üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Rus müdahalesinin yarattığı momentum, İran’ın yaptığı büyük asker takviyesi ve Esed güçlerinin yeniden gruplanması, Halep’te muhaliflerin direnme kapasitesini kırmış durumda.

Raporda, küresel enerji piyasalarında LNG’nin yeri, LNG ihraç ve ithal eden ülkeler, Türkiye’nin enerji arz güvenliğinde LNG’nin yeri ve LNG’de yaşanan fiyat düşüşlerinin olası etkileri inceleniyor.

Bu üçlemenin ekonomik göstergeler üzerindeki olumsuz yansıması, ekonomik güven sayesinde derin olmayacaktır.

Türkiye Elini Çabuk Tutmalı

Bu mücadelenin içinde herkes tutması gereken hattı tutmaya çalışıyor. Halep ve El-Bab üzerindeki baskının hızlanması bundandır.

Devamı
Türkiye Elini Çabuk Tutmalı
AB ile Nasıl Yola Devam Etmeli

AB ile Nasıl Yola Devam Etmeli?

Brüksel’in Türkiye’yi “üye olmak istediği için belli bir forma sokulması gereken bir aday” olarak değil de “başta ekonomi ve güvenlik olmak üzere birçok alanda iş birliği yapılabilecek bir ortak” olarak görmesi ve Ankara’ya karşı dayatmalardan vazgeçmesi mümkün olabilir.

Devamı

15 Temmuz sonrasında iktidar konsolidasyonu yaşayan Türkiye'nin mali kriz tehdidi ile de sıkıştırılamayacağı görülmeli. Ortak sorunlara müzakere ve işbirliği ile çözüm bulmak makro dönüşümün olmazsa olmaz bir tedbiri.

Nükleerden kopuk, terör ve insan hakları gibi meselelerde, ABD'nin İran'a uyguladığı yaptırımlar sonuçta halen kâğıttan silinmedi. Trump, kuvvetle muhtemel bunlar üzerinden gidecektir.

Türkiye'nin uyarılarının etkili olabilmesi için ciddiyetini göstermesi gerekir. Bunun boş bir tehdit olmadığı ufak ufak gösterilmeli. Çünkü Avrupalılar her zaman olduğu gibi havuç-sopa politikasına başvuracaktır.

Ankara'nın 50 yıllık AB macerasında genel-geçer hale gelmiş paradigmayı yıkarak, çıkar odaklı rasyonel bir ilişki kurmaya çalışması statükonun devamını arzulayan Brüksel'deki karar vericileri rahatsız etmektedir.

Türkiye, AB ile de ABD ile de ilişkilerini tutku ve bağımlılıkla değil, çıkarları namına, kendi ad ve hesabına sürdürüyor. Kendi menfaati uğruna, AB'nin krizlerinden de, dünya siyasetinin geldiği yeni noktadan da yararlanmaya çalışıyor.

Avrupa bir krizde. Hem de derin bir krizde. Kuruluşta kâğıda döktükleri tüm idealler ayaklar altında. Önlerinde çözmeleri gereken derin ekonomik, sosyolojik ve siyasal sorunlar var. İliklerine işlemiş bir ırkçılıkları var.

Meydan okumaların aşılması ve fırsatların değerlendirilebilmesi için, Türkiye'nin 'siyasi asabiyesi' ile 'güvenlik asabiyesi' arasındaki 'karşılıklı kurucu ilişkiyi' dikkatli bir biçimde dengelemek gerekiyor.

Türkiye'nin bu saldırı karşısında odaklanması gereken şey öncelikle böylesi bir saldırının bir daha gerçekleşmemesini temin etmek. Bunu da hem sahada daha fazla önlem alarak hem de Rusya'nın Esed üzerindeki etkisini harekete geçirerek temin edebilir.

Suriye'de kısa vadeli cephe kapışmaları Türkiye'nin önceliklerini zayıflatmamalı. Deaş temizlendikçe aktörler arasındaki mücadelenin matematiği değişecek. Türkiye için YPG -PYD ile mücadele daha fazla gündeme oturacak.

Rusya Halep'i düşüremedikçe Türkiye'yi sorumlu görüyor. Türkiye El-Bab'ı ele geçirdiğinde Rusya ile anlaşmak için daha az sebebi olacak. Bunun farkında olan Rusya Türkiye'yi şimdiden sıkıştırmak istemiş olabilir.

Kümedeki önemli bir eleman olan ve ülkenin para politikasını yöneten kurumun çaba gösteriyor olabildiği sinyaline ihtiyacımız var. Öte yandan kur meselesinde TCMB, ancak aktörlerden biri olarak konumlanabilir.

AB teröre açtığı kucakla, yaygın İslamofobik ve ırkçı söylemleriyle, içinde bulunduğu krizden Türkiye’ye saldırarak kurtulabileceğini düşünmesiyle velhasıl Türkiye düşmanlığını seçim kazanmanın bir aracı olarak kullanmasıyla Türkiye’deki tüm özgül ağırlığını yitirmiş durumdadır.

15 Temmuz işgal girişiminin milletin gayreti ve devlet başkanı Erdoğan'ın liderliğiyle boşa çıkarılması devletin yapısal ve kurumsal dönüşümünün önünü açtı.