Amerika Tercih Yapmak Zorunda

Türkiye Trump'tan müttefiklik hukukuna uygun hareket etmesini ve CENTCOM'un PYD'ye verdiği desteği kesmesini isteyecek. Karşılığında Türkiye'nin dostluğunu önerecek. Eğer kabul görmezse kendi yolunu çizmek zorunda kalacağını söyleyecek.

Devamı
Amerika Tercih Yapmak Zorunda
Perspektif Türk Dış Politikasında Yeni Güncelleme TDP v 16 4

Perspektif: Türk Dış Politikasında Yeni Güncelleme: TDP v.16.4.2017

Türkiye’nin güncel dış politikasının mahiyeti nasıl açıklanabilir? Türkiye’nin dış politikasındaki başat aktörlerle ilişkisinde hangi meydan okumalar bulunmaktadır? Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle Türkiye’nin dış politika yaklaşımında ne gibi güncellemeler olacaktır?

Devamı

G.Afrika'da gözler, enflasyondan ayrılamıyor. Hafif mi hafif bir 2016 büyüme ortamında %6,3 enflasyon yapan tüketici fiyatları, bu yıl da öyle belirgin bir zayıflama vaat etmiyor.

ABD Yönetimi’nin, Irak tezkeresinden dolayı Türkiye’den öç almaya çalışan CENTCOM’un sözünü dinleyip ve PKK ile işbirliğine devam etmesinin faturası ABD dahil olmak üzere her aktöre kesilecek.

Yeni dönemde ekonomi kurumları yapılandırılırken, başta Merkez Bankası olmak üzere ekonomi kurumların kullandığı araçlarda da değişiklik şart gözüküyor.

AK Parti devletin normalleşmesini geniş toplumsal kesimlerin devlete aidiyet bağını güçlendirme yönünde pratiğe dökebilirse hem değişim karşıtı bloğa hem de kendi bloğundaki eski devlet aktörlerine karşı elini güçlendirecektir.

Yeni Hükûmet Sisteminin İki Haftalık Karnesi ve CHP

İki yıllık bir süreç CHP’nin yeni sisteme tam hazırlanması için yeterli olmayacak. Eski siyaset tarzını sorgulayacak ama yenisini inşa edecek zamanı bulamayacak.

Devamı
Yeni Hük met Sisteminin İki Haftalık Karnesi ve CHP
Astana-4 Mutabakatı ve ABD-İsrail Ekseninin Tavrı

Astana-4 Mutabakatı ve ABD-İsrail Ekseninin Tavrı

Trump’ın başkan olmasıyla birlikte ABD’nin Suriye politikasında önceliğin yeniden İsrail eksenine kaydığı görülüyor.

Devamı

Artık iktidarın siyaset dışı bir noktadan kurulması yani iktidarın demokratik mücadelelere kapalılığı son buldu.

Çin'de Putin, Erdoğan ve Şi Cinping arasında üçlü bir toplantı yapılacak. İçeriği bir yana, bu toplantının kendisi bile Türkiye'nin büyük güçler arasındaki rekabet alanında etkili bir aktör olarak yer aldığını gösteriyor.

Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçiminin 23 Nisan'da yapılan ilk turunda beklenildiği gibi hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı ve en çok oyu alan Macron ile Le Pen ikinci tura kaldı.

İki farklı ülke topraklarındaki tehdit unsurlarına yönelik eş zamanlı bir operasyonun gerçekleştirilmesi, Türkiye’nin terörle mücadele politikasındaki kararlılığının bir göstergesi olarak okunmalıdır.

İslamcılık tartışması belirli aralıklarla gün yüzüne çıkıyor ancak bu AK Parti'nin bir kimlik arayışı meselesi değil. Aksine parti içi rekabetle ve dengelerle alakalı bir tartışma.

Dünya’da çok şaşırtıcı şeyler oluyor. Müslüman olduğunu iddia eden bir terör örgütü Türkiye’de dahil olmak üzere tüm Dünya’yı kana buluyor.

Taliban'ın 21 Nisan’da Mezar-ı Şerif'te gerçekleştirdiği katliam, yıllardır siyasi, askeri, etnik, sosyo-kültürel ve ekonomik sorunlar girdabında boğuşan Afganistan’ı daha derin bir kaosa sürükledi.

AK Parti kuruluşundan itibaren hiçbir zaman kendini "İslamcı" olarak nitelemedi. Ancak 16 yıllık siyasi hayatının her kritik aşamasında "İslamcılık" ile ilişkilendirilmekten de kaçamadı.

Süreç, doğası gereği örgütlü bir grup faaliyetine yönelik işletildiğinden önemli riskleri beraberinde getirmektedir. Örneğin "kurunun yanında yaşın da yanması" bu risklerin en başında gelmektedir.

Türkiye’nin operasyonlarının, kendilerinin de terör örgütü olarak tanımladıkları PKK’yı hedef aldığını ve operasyonun Suriye ayağında vurulan YPG’nin PKK’nın Suriye uzantısı olduğunu çok iyi biliyorlar aslında.

PKK tam da Irak ve Suriye'de süreklilik arz eden otorite boşluğunu fırsat bilerek yeni stratejileri devreye sokuyor. Kandil'den çıkıp Sincar'a yerleşmenin iki temel amaca matuf olduğu söylenebilir.

Cumhurbaşkanının partisinin başında olması, parti disiplini, milletvekili adaylık süreçleri, seçim kampanyasının daha iyi yönetilmesi gibi hususlar açısından da önem arz etmektedir.

Türkiye de Hindistan da küresel sistemin önüne koyduğu dayatmaları aşmaya, kendi önüne konan ödevleri yapmak yerine, kendisine özgün bir gelecek tasavvuru inşa etmeye çalışıyor.