Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak ilan ettiği günden beri Türkiye'nin attığı adımlar yoğun bir şekilde tartışılıyor.

SETA Washington Genel Koordinatörü Dr. Kadir Üstün: Uluslararası kamuoyu Türkiye ile birlikte hareket ederken İsrail ve ABD yönetimi öngördükleri ama bu kadarını beklemedikleri bir yalnızlık içinde kaldı

Ne tek bir NATO üyesi, ne tek bir AB üyesi, ne de tek bir G-20 üyesi ABD'nin yanında yer aldı.

Trump’ın ABD’nin İsrail Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararı, hem BM Güvenlik Konseyinde hem de BM Genel Kurulunda ezici bir çoğunlukla kınanmıştır. Filistin konusu, ABD’nin küresel vicdanı ve ortak ahlaki mutabakat noktalarını ihlal etmenin de maliyet doğurabileceğinin bir göstergesi olmuştur. Trump yaklaşımını dengelemenin en etkili yöntemi, bu yaklaşımın ABD’nin maddi çıkarlarına da dokunabileceğini göstermektir.

Tehdit Vetosu Da Yetmedi

ABD, veto yetkisi yeterli gelmeyince tehdit vetosunu devreye soktu. Washington yönetimi, eski dönemlerde daha sofiste bir şekilde, “düzenin sahibi benim” yaklaşımıyla ve diplomasi sosuyla sonuç almaya çalışırlardı. ABD’nin bu kadar açıktan tehdide başvurması, artık giderek etkisizleştiğinin de göstergesi. Zaten ABD bunun farkında olduğu için, Trump’ın güvenlik stratejisi, çok kutupluluğa gidişi engelleme üzerine inşa edildi.

Devamı
Tehdit Vetosu Da Yetmedi
Kudüs Kararı Sonrası Ortadoğu'da Dengeler

Kudüs Kararı Sonrası Ortadoğu'da Dengeler

Kudüs konusunda ABD'yi bile karşısına alan Türkiye asıl Körfez'i sıkıştırmış oldu. Meşruiyetleri çatırdayan Arap yöneticilerinin bazıları, Erdoğan'a yeni sözlü saldırılarda bulunabilirler.

Devamı

Amerika zayıf olduğu için yalnız kalmadı. Çok güçlü olduğu ve gücü nedeniyle şımarıklık edip tüm müttefiklerini ittiği için yalnız kaldı..

İbn Haldun Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Köse, "Bana göre meselenin çözülmesinin tek bir yolu var. Bu da ABD'nin Filistin'e değil de İsrail'e baskı uygulayarak anlaşmaya zorlamasıdır." dedi.