Yunanistan Neyin Peşinde?

Yunanistan'ın maksimalist hamlelerine ve iddialarına karşı duyarlı olunması zorunluluğunu ortaya çıkarıyor. Bu noktada Doğu Akdeniz'de sergilenen kararlılık ve caydırıcılığın artırılarak Ege'deki eski ve yeni Yunan girişimlerine karşı uygulanması önemli. Geçmişte Ege'de iki ülke arasında bir Lozan dengesi oluşturulmuştu ve Yunanistan bu dengeyi hep kendi lehine bozdu. Dolayısıyla artık ya Lozan dengesinin yeniden tesis edilmesinin ya da Ege'de yeni ve sürdürülebilir bir dengeyi oluşturmanın zamanı geldi görünüyor.

Devamı
Yunanistan Neyin Peşinde
Türkiye-Afrika Medya Zirvesi İkinci Gününde Devam Ediyor

Türkiye-Afrika Medya Zirvesi İkinci Gününde Devam Ediyor

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca düzenlenen Türkiye-Afrika Medya Zirvesi'nin ikinci gününde 'Süreğen Kriz Çağında Uluslararası Düzen(sizlik)' başlıklı oturum gerçekleştirildi.

Devamı

Küresel bir dalga olarak salgın sonrası fiyatlar artış eğilimine girdi ve pek çok ülke süreçten etkilendi. Üretimde problemler meydana gelirken girdi maliyetleri eski dönemlere kıyasla çok fazla artış gösterdi. Mevcut fiyat baskısının hafiflemesi için enerji ve gıdada yaşanılan krizin son bulması gerekiyor. En önemli çözüm yolu olarak ise devletlerin hane halklarına verdikleri destekleri artırmaları ve üretimi daha planlı hale getirmeleri olabilir.

Sığınmacılar ve yasadışı göç tüm dünyanın ve Türkiye'nin sıcak meselesi. Bu mesele giderek kimlik ve değerler anlamında demokrasimizi en fazla etkileyecek bir mecraya dönüşüyor.

Türkiye'nin gönüllü geri dönüş girişimleri, diğer aktörlerin desteğiyle krizin insani boyutunun ve diğer boyutlarının kalıcı çözümü açısından da önemli bir aşama olacak.

ABD, AB, NATO ve Rusya arasında da yeni dönemi belirleyecek bir uzlaşma gerekli. Uluslararası sistemin değişim dönemlerini en iyi okuyan ve buna göre politika geliştiren ülkelerden birisi olarak Türkiye bu uzlaşmaya ciddi katkılar verebilir. On yıllarca sürebilecek yeni soğuk savaş ortamına mahkûm olmamak için liderlerin öncülük yapma zamanı.

Ukrayna’da Savaşın Muhasebesi ve Barış İhtimali

Rus işgaliyle başlayan Ukrayna savaşında Türkiye'nin devreye girmesiyle barış umutları arttı. Ancak sahadaki gelişmeler, provokasyonlar ve tarafların pozisyonlarını revize etmesi müzakerelerde kaydedilen ilerlemeleri çok kısa bir sürede olumlu veya olumsuz etkileme gücüne sahip.

Devamı
Ukrayna da Savaşın Muhasebesi ve Barış İhtimali
Analiz Türkiye de Sanayinin Dönüşümü ve Yeni Teknolojik Trendler

Analiz: Türkiye’de Sanayinin Dönüşümü ve Yeni Teknolojik Trendler

Bu analiz Türk sanayisinin kırk sekiz yıllık sürecini değerlendirerek ülke ekonomisinin geleceğinin nasıl şekilleneceğine ilişkin öngörülerde bulunmaktadır.

Devamı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 'Yunanistan ile diyalog kanallarının bugün eskisinden daha açık olduğunu söyleyebiliriz.' dedi.

NATO'da artık sadece askerî bir yapılanma değil, ancak siyasi ve ekonomi gibi farkla alanlarda eş güdümün öne çıktığı yeni bir anlayışın benimsenmesi gerekiyor.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Mehmet Çağatay Güler,  Rusya’ya uygulanan yaptırımlar ve Türkiye’nin bu yaptırımlara karşı tavrı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

İklim Değişikliği ve Göç başlıklı özel sayımız, iklim değişikliği konusunda yenileyici ve alarm farkındalığı yaratan yeni bir perspektifi sunmayı hedeflemektedir. Aynı zamanda, küresel ve yöresel bir açıdan göce bakarak, insanların göç etmesini zorlayan dinamiklerini belirlemeye çalışmaktadır.

Ukrayna'daki Rus saldırısının Türkiye'nin dört yanında yeni çatışmaları tetiklemesi pekâlâ mümkün. Türkiye'nin bu çatışmaların dışında kalmasıysa ihtimal dahilinde değil. Bu nedenle Türkiye'nin çok katmanlı ve farklı sektörel boyutları olan bir hazırlık sürecini her ihtimali dikkate alarak başlatması gerekiyor.

Türkiye, savaşan iki tarafla da güven oluşturan bir ilişkiye sahip. Boğazları savaş gemilerine kapatması hem her iki taraf hem de dünya kamuoyu açısından olumlu karşılandı.

Dünya siyasetinin dönüştüğü ve mevcut uluslararası sistemin bunu taşımaya müsait olmadığı meselesi Antalya Diplomasi Forumu'nda öne çıkan en önemli başlıktı.

Dış politikada Erdoğan'ın değer ile çıkarı sentezleyen realist yaklaşımının en bariz örneği, Ukrayna krizinde ortaya koyduğu aktif diplomasi. Dünya henüz bu yeni paradigmaya hazır olmayabilir. Ancak küresel belirsizliğin ve büyük güç rekabetinin ufkumuzu kararttığı bir dönemde önümüzü aydınlatacak yeni paradigmaya çağrı her zaman kıymetlidir.

Türkiye merkezli diplomasi trafiğinin artarak devam etmesi bekleniyor. Bu beklenti sadece bölgesel istikrarsızlıklar veya küresel meydan okumalardan kaynaklanmıyor. Diğer bir ifadeyle, Türk diplomasisi bu hususlar dahil olmak üzere girişimci bir karakterde ve yapıcı bir şekilde her geçen gün etkisini artırıyor. Bu etki artık kimsenin göz ardı edebileceği nitelikte değil.

Yeni hükümeti kuran üç partinin de merkez sağ ideolojiye dayandığını ve daha önce birlikte koalisyon hükümetini tecrübe ettiklerini belirtmek gerekiyor.

Avrupa Birliği ve mültecilere sınırları ölüm duvarına dönüştüren Avrupa göç rejimi Ukraynalı mülteci krizine hızlı çözümler üretebildiğini gösteriyor.

Savaş, tarım ürün fiyatlarını ve gıda arz güvenliğini negatif etkiliyor. Son bir haftada buğday ve mısır fiyatlarında meydana gelen yüzde 15'lik artış buna bir örnek. Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımlar önemli bir tedarikçinin piyasaya ulaşımını kısıtlayabilir. Üretimin düşmesiyle ortaya çıkabilecek yeni fiyat artışları ülkelere daha fazla zarar verebilir.

1 Mayıs 2021 itibariyle Taliban'ın, ABD'nin bölgeden çekilmesiyle birlikte oluşan güç boşluğunu doldurması ve kontrol bölgelerini genişletmesiyle beraber binlerce Afgan yerinden edildi. Afganların, Avrupa'da en fazla iltica talebinde bulunan ikinci millet olması dikkate değer bir veri.