Batı’nın Afrika ile İlişkilerini ‘Derdest Etmek'

'İnsanlığın koşar adım büyük bir kaosun içine sürüklendiğini' söyleyen Erdoğan, BM sistemini reform etmeye ve daha adil ilişkiler kurmaya çağırıyor.

Devamı
Batı nın Afrika ile İlişkilerini Derdest Etmek'
Paris İklim Anlaşması ve Türkiye nin İklim Politikası

Paris İklim Anlaşması ve Türkiye’nin İklim Politikası

Türkiye, 2015 yılında henüz anlaşma imzalanmadan önce Ulusal Katkı Beyanı'nı iletmiş ve 2030 yılına dek sera gazı emisyon artışını yüzde 21 oranında azaltmayı planladığını belirtmiştir.

Devamı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 61. sayısı çıktı.

Hırçın, eski sömürgeci büyük güç olarak Fransa küresel düzlemde yaşadığı itibar ve güç kayıplarını Türkiye'ye sataşarak toparlamaya çalışıyor. Yükselen güçler arasında Türkiye'nin rekabetçi profili ise giderek güçleniyor. Türkiye'nin yakın dönemde Rusya ile gelişen ilişkilerini eleştirenler bugün eski ittifakları çatırdatan yeni ittifak arayışındalar.

Fransa-Yunanistan savunma anlaşması büyük ölçüde Paris'in ihtirasları ve Yunanistan'ın kaygıları sonucunda ortaya çıkmış; stratejik değil, taktik bir adım.

Erdoğan ve Putin'in ikili görüşmeleri lider diplomasisinin çarpıcı bir örneği olarak diplomasi tarihindeki yerini alacaktır. Bu sayede 2015 uçak düşürülmesinde bu yana Ankara ve Moskova arasındaki ilişkiler çok yönlü bir dönüşüme uğradı. İkili ilişki giderek çok katmanlı ve Türkiye'nin daha aktif rol aldığı yapıya dönüştü.

76. BM Genel Kurulu ve ABD’nin Yönetim Kriz

BM'nin uluslararası sistemin etkili bir aktörü olabilmesi için öncelikle ABD'nin BM kararlarına saygı göstermesi gerekmektedir. Ayrıca, son dönemde ciddi bir güven kaybı yaşayan ABD'nin bu güven krizinden çıkış yolu Genel Kurul konuşmalarından ziyade bundan sonra izleyeceği siyasetler ile mümkün olabilir.

Devamı
76 BM Genel Kurulu ve ABD nin Yönetim Kriz
Nükleer Müzakerelerde Yeni Dönem

Nükleer Müzakerelerde Yeni Dönem

AUKUS benzeri gelişmelerin İran'ın nükleer programına dair tartışmaları global gündemde alt sıralara ittiği de gözden kaçırılmamalıdır. Bu sebeple taraflar diplomasi seçeneğini reddetmese de büyük ihtimalle önceki döneme kıyasla müzakerelere daha az vakit ve kaynak ayıracaklardır.

Devamı

Türkiye, uluslararası sistemin gidişatına dair söyleyecekleri olan ve bu fikirleri kamusal ortamlarda ifade etmekten çekinmeyecek bir lider profiline de sahiptir. Birçok uluslararası aktörün içe kapanma eğiliminde olduğu bir dönemde Türkiye'nin yapıcı eleştirileri ve krizleri çözmeye dair girişimci ve insani diplomasi yaklaşımı zamanla hak ettiği konuma gelecektir.

Washington'da Ankara'ya karşı eski yoğun gerilim havası yok. Afganistan müzakereleri ve Ankara'nın Mısır ve BAE ile normalleşme adımları havayı bir miktar değiştirmiş. Ancak yeni işbirliği hamleleri üretilmedikçe Erdoğan'ın değindiği durgunluk ve çözümsüzlük hali devam edecek gibi görünüyor.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Foreign Policy Association ve SETA DC tarafından düzenlenen programa katıldı.

Erdoğan’ın inisiyatif alması ve küresel düzene yaptığı eleştiri/öneriler liderlik algısını pekiştiriyor. 'Daha adil dünya' vurgusu tüm insanlığa yönelik bir çağrı. Çıkarların kaotik dünyasında değerlere yaptığı referansla bunu sıklıkla gösteriyor.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının BM Genel Kurulu öncesi New York'ta düzenlediği düzenlediği panelde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaleme aldığı 'Daha Adil Bir Dünya Mümkün' isimli kitapta da yer alan BM'ye ilişkin somut reform önerileri tartışıldı.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaleme aldığı “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” kitabı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan'ın adaleti merkeze alan BM reform önerisi küresel düzenin geleceğini tartışmaya açıyor. Karşıtlık değil adalet çağrısı yapıyor. İnsanlığın yeni bir savaşa sürüklenmemesi için alarm zillerini çalmakla kalmıyor, somut çözüm önerisinde bulunuyor. Erdoğan muhtemelen iki hafta sonra BM'de bu öneriyi dünya liderleriyle paylaşacaktır.

Taliban'ın nasıl bir yönetimin kuracağı, Afganistan'ın geleceği açısından oldukça önemli. Tamamen kapalı bir rejimin kurulması Afganistan'da var olan sorunları daha da derinleştirebilir.

İsrail, kurulduğu günden bu yana, dünyanın gözü önünde Filistinlilerin haklarını hiç çekinmeden ihlal ediyor. Uluslararası toplumun İsrail üzerinde baskı kurabilecek iradeden yoksun olması, bu hak ihlallerinin devam etmesine neden oluyor.

1 Mayıs 2021 itibariyle Taliban'ın, ABD'nin bölgeden çekilmesiyle birlikte oluşan güç boşluğunu doldurması ve kontrol bölgelerini genişletmesiyle beraber binlerce Afgan yerinden edildi. Afganların, Avrupa'da en fazla iltica talebinde bulunan ikinci millet olması dikkate değer bir veri.

Birkaç parçadan oluşan Taliban'ın uyum mesajlarını tutup tutamayacağını ve Afganistan'daki farklı unsurları 'geçiş sürecine' dahil edip etmeyeceğini yakında göreceğiz.