Dış politikada Türkiye'nin büyük güçlerle ilişkileri, ittifakları, diplomatik gerilimleri, askeri müdahaleleri, savunma sanayi kapasitesi ve uluslararası sisteme dair eleştirel söylemleri var.
Devamı
Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)'nin Katar ile ilişkilerini normalleştirmesi, 2017 krizinde Katar'ın en büyük destekçisi olan Türkiye ile ilişkilerindeki gerginliğin önemli nedenlerinden birini ortadan kaldırmış oldu.
Devamı
Büyük güçlerin rekabetinin yoğunlaştığı ve İran'ın hırslı, yeni bir nüfuz arayışına girmesinin beklendiği Körfez'deki güç ve güvenlik boşluğu İsrail ile doldurulamaz. 'İstikrar ve güven sağlayıcı' rolü ile Türkiye, Körfez'in dengeleyici, başat aktörü olmaya adaydır.
Kafkaslarda 'bir fırsat penceresi' aralandı.
Normalleşme, güç denkleminin değişmesi ve rekabet halindeki güçlerin sınırlarını görmesi ile olur. Türkiye, Suriye, Libya, Dağlık Karabağ ve Doğu Akdeniz'de sert-yumuşak güç kullanarak etki oluşturdu. Bu altyapının BAE dahil diğer aktörleri yeni hesaplamalara ittiği açık. Büyük güçler rekabetinin yoğunlaştığı bir dünyada gerektiğinde sert güce başvuramayan bir dış politika realist bir seçenek oluşturmuyor.
İki iddialı ülkenin rekabet ettikleri sorunları hemen çözmeleri beklenmemeli. Elbette ortak ekonomik çıkarların bölgesel krizlerde yeni müzakereleri ve pazarlıkları getirmesi mümkün.
Washington'da Ankara'ya karşı eski yoğun gerilim havası yok. Afganistan müzakereleri ve Ankara'nın Mısır ve BAE ile normalleşme adımları havayı bir miktar değiştirmiş. Ancak yeni işbirliği hamleleri üretilmedikçe Erdoğan'ın değindiği durgunluk ve çözümsüzlük hali devam edecek gibi görünüyor.
Devamı
Analizde Suudi Arabistan, BAE ve Katar’ın Afganistan politikaları incelenmektedir. Üç ülkenin farklı yoğunlukta olmakla beraber temkinli pragmatist bir Afganistan siyaseti izlediği görülmektedir
Devamı
Neredeyse bütün cephelerde geniş bir karşı blokla mücadele eden Türkiye, kararlı duruşu ve caydırıcılığı sayesinde kazanımlarını muhafaza edebildi ve yeni kazanımlar elde etti. Bununla beraber bu kazanımlar bedelsiz değildi ve mücadele sürecinin Türkiye ve özellikle Türkiye karşıtı blok için ciddi maliyetleri oldu.
Türkiye’nin Afrika politikası bölgenin kalkınmasına, gelişmesine ve bağımsızlığını güçlendirmesine dayanan stratejik bir yaklaşım. Bu öncelikler Afrika’ya yönelik, kıtanın gerçek potansiyelini hiçbir şekilde yansıtmayan negatif algının kırılmasına da yardımcı oluyor.
Türkiye'nin Afrika politikası, bölgeye yönelen diğer aktörlerin aksine, ekonomik fırsatları ve maliyet avantajları öncelemek yerine kıtanın kalkınmasını da hedefleyen bir yaklaşımla şekilleniyor.
İran’ın komşularıyla ilişkilerini ilerleteceği ve muhtelif alanlarda geliştireceği yönündeki mesajlar, seçim kampanyasından beri Reisi tarafından dile getiriliyor.
Terörist örgüt, önceki yıllarda benzer talimatları basın organlarında seslendirmiş olmasına rağmen halâ devletlerin ve uluslararası medya organlarının tepkisiyle karşılaşmamıştır
Tunus’ta ne yaşandı? Tunus’ta siyasete yönelik darbe süreci nasıl şekillenmiştir? Meclisin askıya alınması ve başbakanın görevden alınması ile birlikte neler yaşanmıştır? Ulusal ve uluslararası aktörlerin tepkileri nelerdir? Tunus’taki süreç bölgesel açıdan ne anlam ifade etmektedir?
SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Suudi Arabistan - BAE ilişkisi üzerinden Körfez siyasetinde son durumu değerlendirdi.
Katar ile kurulan ortaklığın Türkiye'ye getirdiği sonuç, yatırımlar ve ülkemizin Körfez bölgesinde etkin olması için açılan bir kapı elde etmesidir. Bunu görmekten ve anlamaktan aciz bir muhalefetin iktidara alternatif olabileceğini ileri sürmek ne kadar mümkün olabilir?
Türkiye artık tek bir parametre üzerinden değerlendirilebilecek bir devlet değildir. Bölgesinde belirleyici bir devlet olarak küresel siyasi gelişmelerdeki etkisini artırmaya çalışan aktördür.
İkinci Berlin Konferansı'nın, birincisi gibi, mevcut sorunlara hızlı çözüm üretmesi beklenmemeli. Türkiye, Libya'daki askeri varlığının resmi anlaşmalar çerçevesinde olduğunun bilinciyle geçiş sürecine destek verecek ve seçim güvenliğini sağlayacak katkılarda bulunacaktır.
Olması gereken Türk askerinin çekilmesi değil aksine eğitim ve danışmanlığıyla düzenli ordunun kurulmasına yardım etmesidir. Türk askeri varlığı Libya ordusunun eğitimine ve Hafter etkisinden uzak tutulmasına katkı sağlar. Kırılgan geçiş sürecini güvencede tutar.
Doğu Akdeniz yetki alanlarının paylaşımı ve Libya dosyaları ile yakından ilgili olan Ankara-Kahire yakınlaşması dolaylı olarak Ankara-Abu Dabi arasında yeni bir sayfa açma anlamına gelmekte.
Analizde, Körfez ülkelerinin izlediği Ortadoğu siyasetinin temel parametreleri ve bu parametrelerin bölge yeniden şekillenirken ne yönde etkilendiği üzerinde duruluyor.