ABD, tarihi önemde bir başkanlık seçimine gidiyor 3 Kasım'a altı hafta kala farklı sansasyonel iddia ve polemikler öne çıkıyor. Başkan Trump'ın Koronavirüs'ün bulaşıcılığı ve maske hakkında söylediklerinden askerlerle ilgili sözlerine ve taciz iddialarına kadar çok şey tartışılıyor. Anketler salıncak eyaletlerde dahi Biden'ı önde gösterse bile Trump arayı kapatıyor.
Devamı
Bu antlaşmalar da bir barış öngörmemekte, aksine ABD ve İsrail tarafının birlikte hazırladığı tek taraflı bir dayatma sunmaktadır.
Devamı
Uzmanlar, ABD Başkanı Trump'ın kasım ayından önce Suudi Arabistan’ı İsrail ile normalleşmeye ikna etmeye çalışacağını, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın ise tahta çıkması karşılığında ABD ile pazarlık yapabileceğini belirtti.
AB’nin Suriye krizi, mülteciler, terör örgütleri ile ilişkileri konuları, son aylarda ise Doğu Akdeniz konusunda takındığı tavır, hakkaniyet, adil paylaşım, demokrasi gibi ilkelerin zaman açısından konjonktürel, mekân açısından da Avrupa ile sınırlı.
Doğu Akdeniz’deki Türkiye faaliyetlerinden rahatsız olan Macron’un provokatif hamleleri bir bir elinde patlıyor. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç, Fransa'nın Türkiye karşıtı tutumuna ilişkin, "Fransa'nın Orta Doğu politikası da Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve İsrail çizgisinde ilerliyor. Türkiye'yi hedef alan, Türkiye düşmanlığında sınır tanımayan bu cephenin de bir tarafında yine Fransa'yı görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Doğu Akdeniz'deki gerginliğin öncekilerden en önemli farkı, daha önce genellikle gerilimin düşürülmesi rolünü üstlenen üçüncü tarafların Yunanistan lehine harekete geçmeleri ve konuyu Türkiye üzerinde bir baskı aracı olarak kullanma istekleridir.
Tablo Macron'un Ortadoğu'dan Avrupa'ya, Afrika'dan NATO'ya kadar birçok alanda sonuçsuz çırpınışlara savrulduğunu gösteriyor. Bunun en tehlikeli boyutu bu bölgelerde oluşturacağı istikrarsızlıktır. Tam da bu yüzden Almanya, İspanya ve İtalya Doğu Akdeniz'de Yunanistan-Fransız ekseninin dengelenmesine yönelik bir tavır içinde. NATO'nun Türkiye ile Yunanistan arasında olası bir çatışmayı engellemek için devreye girmesi ve ABD Afrika Komutanlığının Tunus'ta gerçekleştirdiği askeri faaliyetler de Fransa'nın NATO'yu istikrarsızlaştırıcı hamlelerinden bağımsız okunamaz.
Devamı
Erdoğan'a yapıştırılmak istenen 'fundamentalizm' etiketi bir maske.. Altında milli çıkarlarını korumak için mücadele eden bir liderin devrilmesi, olmazsa sınırlandırılması niyeti var.
Devamı
Almanya'nın aksine Fransa AB'yi gelecek vizyonu açısında bir stratejik genişleme aracı ve mecrası olarak görmemektedir. Aksine AB kurumları ve liberal değerleri, Fransız liderlerin hırsları açısında kısıtlayıcı görülmektedir
Bu analizde koronavirüs salgınının Körfez ülkelerini siyasi, toplumsal ve ekonomik açıdan nasıl etkilediği ele alınmaktadır.
Orta Doğu’da üç bağımsız devlet var: Türkiye, İran ve İsrail... İki de sınırlı imkânlarına rağmen bağımsız davranmaya çalışan ülke söz konusu: Katar ve Filistin... diğer devletlerin mevcut dış politika angajmanlarına baktığımızda çok belirgin bağımlılıklar görürüz.
Yunanistan'ın 12 milde ısrar etmesi ve Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi kışkırtıcı adımlar atmaya devam etmesi durumunda beklemediği sonuçlarla uğraşmak durumunda kalacaktır.
Karadeniz’de keşfedilen doğalgaz rezervi yalnızca ekonomik boyutuyla değil, stratejik açıdan da epey önemli ve Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda uluslararası siyasette alacağı konum açısından da tarihi bir dönüm noktası olduğuna işaret ediyor.
Bu analizde Fransa’nın Doğu Akdeniz siyaseti enerji rekabeti ve Libya krizinin değişen dinamikleri çerçevesinde irdelenmektedir.
İçeride yaşadığı sorunlar Macron’un gündemi iç politikadan dışarıya çekmek için adımlar atmasına ve Fransız dış politikasının zaten müdahaleci ve agresif olan çizgisini daha da belirginleştirmesine yol açtı.
İsrail'in bölgesel stratejisi ile uyumlu olan BAE'nin bölgedeki yıkıcı ve düzen bozucu rolü artık resmi olarak İsrail ile ittifak halinde işlemeye devam edecek. İsrail bu kazanımları hiçbir taviz vermeden elde etti.
Rasyonel olan, Brüksel’in Ankara’ya karşı bu düşmanca politikalara yaptırımlar yoluyla destek verip Türkiye’yi iyice Batı’dan uzaklaştırmaması. Ama AB’nin geçmişteki bazı kararları hatırlandığında Avrupa başkentlerinin Türkiye konusunda rasyonel olanı tercih edeceklerini beklemek zorlaşıyor.
Macron, Doğu Akdeniz'de oluşan Türkiye karşıtlığının öncü rolünü Lübnan'da da oynayacağını gösteriyor. Muhtemelen Lübnan için acil olan mali bütçeyi Suud/BAE'den karşılayarak Lübnan'ın Türkiye üzerinden Doğu Akdeniz'de bir açılım yapmasının önüne geçmek isteyecektir.
Bölgemizde Türkiye'nin etkisini sınırlandırmak için var gücüyle çabalayanların başında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) geliyor. Abu Dabi, Kahire'yi Libya'daki iç savaşa sokmak için Türkiye karşıtı bir kampanyanın yürütücüsü. Darbeci Sisi'yi teşvik etmek amacıyla Türkiye karşıtlığı üzerinden bir "pan-Arabist milliyetçilik" üretmeye çalışıyor. "Türk işgali," "Bab-ı Ali ve kolonici dil" ya da "Arap iç işlerine karışmaktan vazgeçme" söylemleri bu çabanın ürünü. Ancak Vatiyye Üssü'ne yapılan son saldırıdan sonra BAE'nin yıkıcı faaliyetleri Ankara'da gündemin başköşesine oturdu. Daha önce Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun BAE'ye yaptığı uyarıyı geçtiğimiz günlerde Savunma Bakanı Akar'ın ifadeleriyle yeni bir aşamaya geçti: "Doğru zaman ve doğru yerde hesabını soracağız."
Libya krizinde etkili olan aktörler arasında, Kovid-19 salgınının etkisine rağmen daha önce hiç olmadığı kadar yoğun ikili ve çok taraflı diplomatik görüşmeler yaşanıyor.
Libya’daki krize fazla müdahil olmayan İsrail yönetiminin, yakın olduğu tarafa dair renk vermemeye çalışsa da Mısır'ın etkisiyle ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'e askeri destek sağladığı ifade ediliyor.