Geleneksel İttifaklar İhtiyacı Gidermiyor

ABD, müttefik kavramını beş senelik Suriye krizi boyunca o kadar mutasyona uğrattı ki ortaya bir ucube kavram çıkardı.

Devamı
Geleneksel İttifaklar İhtiyacı Gidermiyor
ABD-Suudi Arabistan Menfaat Var Güven Yok

ABD-Suudi Arabistan: Menfaat Var, Güven Yok

ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin bugünden sonra asla bir daha eski yakın müttefik ve dostluk ilişkisi seviyesine çıkmayacağını söylemek mümkün. Menfaat ilişkileri devam edecek, ancak taraflar arasındaki güven ciddi bir şekilde zedelendi.

Devamı

Belgelerde adı geçen devlet adamlarını siyasi açıdan zor günlerin beklediği söylenebilir. Adli ve cezai süreçler konusunda bir şey söylemek zor olsa da, siyasi açıdan büyük baskı altında kalacaklar.

Arap Baharı ile birlikte rejim güvenliği endeksli iç politik güvenlik kaygıları taşıyan Körfez ülkeleri, İran nükleer anlaşmasıyla bölgesel düzlemde jeopolitik güvenlik tehdidi ile karşı karşıya kaldı.

Akkuyu’nun akıbetini tartışmak yerine, belki yeni nükleer projelere yelken açmalıyız. Küresel rekabet gecikme kabul etmiyor.

Bu çalışma Mısır’daki karşı-devrim su¨recinde dış aktörlerin rollerini ele aldıktan sonra Sisi rejiminin geleceğini mercek altına almaktadır.

Kime Ne Kadar Güveniyoruz?

Devlete güveniyor musunuz? Ya iş dünyasına? Peki, STK'lar kulağa daha güvenilir geliyor mu? Tabii bir de medya var… Topluma derinden nüfuz eden bu 4 yapı, işlerini sizce ne kadar düzgün yapıyor?

Devamı
Kime Ne Kadar Güveniyoruz
Petrol Fiyatlarındaki Düşüş Üretici Ülke Ekonomilerini Vuracak

Petrol Fiyatlarındaki Düşüş Üretici Ülke Ekonomilerini Vuracak

Dünya genelindeki bolluk, talepteki gerileme ve İran'ın yaptırımların kaldırılması sonrasında sahneye girecek bir aktör olması petrolün düşüşünde önemli faktörler arasında yer alıyor.

Devamı

Ortadoğu’nun sürüklendiği kaos ortamını kendi nüfuzunu artırmak için bir fırsat olarak değerlendirmek isteyen İran “Hizbullah modeli” silahlı güçler oluşturulmasına destek vermiş Kasım Süleymani gibi figürleri cepheye sürmekten geri durmamıştır. Bu tavır, Suudi Arabistan’ın güvenlik kaygılarını artırmış ve aynı sertlikte cevap vermesine yol açmıştır.

Libyalı tarafların anlaşması tek başına ülkedeki krizi çözme yeterliliğine sahip görünmüyor. Aynı zamanda bölgesel aktörlerin de Libya üzerinde asgari müştereklerde buluşması gerekiyor.

Enerji konusunda 2015 yılının en önemli olayı nedir diye sorarsak, kuşkusuz bu sorunun cevabı, “petrol fiyatlarındaki dramatik düşüş” olacaktır.

ABD'nin Putin'in "Türkiye'yi yalnızlaştırma hamlesi"ne "Rusya'yı sınırlandırma hamlesi" ile cevap vermesi gerekiyor.

TİM verileri, Ekim döneminde ihracatın, geçen yılın aynı ayına göre %1,5 gerilediğini söylüyor. Bu doğrultuda, aylardır yakamızı bırakmayan düşüşün Ekim ayında hız kesmiş olduğu gözümüze çarpıyor.

Bu analiz, Arap Baharı’nın Katar’ın genel dış politika ilkelerini ve diğer Körfez ülkeleriyle olan ilişkilerini nasıl etkilediğini incelemektedir.

Müslüman Kardeşler Cemaati, ilk kez darbeye karşı sivil direnişi başlatıp sürdürerek, başta Mısır olmak üzere tüm İslam dünyası adına, yeni bir sınav vermekte ve yeni Mısır'ın geleceğini inşa etmektedir.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Mehmet Özkan, A Haber'de yayınlanan Ajans programında Mısır'da yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.

Mısır'da muhalefet, 30 Haziran merkezli senaryolarını ekonomik gerekçeler üzerine bina etti. Ancak genel olarak ülkeyi bundan sonra bekleyen süreç için öngörüler üç senaryo üzerinde yoğunlaşılıyor.

Gezi Parkı protestoları sadece Batı basınında değil Ortadoğu basınında da geniş yer tuttu. Suriye krizi konusunda Türkiye ile aynı doğrultuda bir politika benimseyen Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri de olayları ve tartışmaları yakından fakat büyük oranda Batı basını üzerinden takip etti. Yine de Körfez'in etkili gazetelerindeki Gezi Parkı analizlerinin daha ziyade Müslüman Kardeşler endişesi ve Suriye krizi etrafında şekillendiğini söylemek mümkün.

Muhammed Mursi, ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan'a yaparak, körfez ülkeleri yönetim ve halkları nezdinde oluşan bütün endişeleri gidermeyi hedefledi.

Türkiye’de “evet” ve “hayır”ların birbiriyle yarıştığı ve “evet”lerin üstün geldiği anayasa referandumu süreci yaşanırken yanıbaşımız Ortadoğu’da Filistinli ve İsrailli evetçilerle hayırcılar genelde barışa, özelde ise bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasına yönelik bir “EVET” çıkarabilme umuduyla bir araya getirildiler. İsrail’in 2008’deki Gazze saldırısı nedeniyle kopan İsrail ve Filistinli liderler arasındaki direkt görüşmeler, yaklaşık iki senelik bir aranın ardından 2 Eylül’de Amerikan sponsorluğunda tekrar başladı. Beyaz Saray ve Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nda yürütülen ilk tur görüşmelerde İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu (Bibi) ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Ebu Mazen), birbirlerinin barış konusundaki ciddiyetlerini test ettiler. Bu hafta Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde devam edecek görüşmelerde ise iki tarafın öncelikli “evet” ve “hayır”ları masaya yatırılacak.