2018 yılı sona ererken Türk dış politikasının bir bilançosu..
Devamı
Trump yönetiminin Türkiye'yi tekrar kendi yanında Ortadoğu denklemine dahil etmesi kolay ulaşılabilecek bir hedef değildir. Türkiye'yi de hedef alan İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'dan oluşan ittifak başta Yemen'de olmak üzere Irak ve Lübnan'da başarısız olmuştur.
Devamı
Griffiths’in müzakerelerin açılışında “Yemen’in kaderi masada oturanların elinde” sözü üzerinde durulmaya değer. Bu ifade, tarafların ‘vekilliğini’ üstlendikleri Suudi Arabistan ile İran etkisinden kurtulması için bir çağrı olarak da değerlendirilebilir. Ama aynı zamanda müzakerelerin hangi noktaya kadar ilerleyebileceğine dair de önemli bir ip ucu.
Katar dış politikası ile ilgili ilginç kararlar vermeye devam ediyor.
Krizin bugüne kadar ürettiği insani maliyet de göz önünde bulundurulduğunda müzakerelerin başlaması ümit verici bir başlangıç.
Katar'ın OPEC’ten ayrılma kararı, ülkenin stratejik önemini artırdığı gibi kendi çıkarlarını esas alarak politika geliştirmesi durumunda OPEC üyelerinin kısıntıya gittiği bir zamanda petrol pazarını büyütme fırsatı da sunabilir.
Katar’ın OPEC'ten ayrılma kararı, her ne kadar birliğin 'küçük ülkesi' konumunda olsa da OPEC’in uzun vadeli sürdürülebilirliği açısından soru işaretlerinin ortaya çıkmasına neden oldu
Devamı
Trump yönetiminin, Ortadoğu'nun askeri bakımdan ağır sıklet aktörlerini bir tarafa bırakarak Suudi Arabistan ve BAE üzerinden bölgeyi şekillendirme çabası daha fazla kaos ve istikrarsızlık getirecek.
Devamı
Washington Post gazetesi köşe yazarı Cemal Kaşıkçı cinayetine dair bulgular azmettiricinin kimliği konusunda kapıyı aralamış durumda. Kaşıkçı’nın yazarı olduğu gazetenin 25 Ekim’de Veliaht Prens Muhammet Bin Selman’ın (MBS) fotoğrafını tam sayfa yayınlayarak Suudi Arabistan’a giden ABD Dışişleri Bakanına hitaben “gerçeği talep edin” manşeti ile çıkması küresel medya açısından faile dair adresin yönünü de göstermişti.
Filistin davasına sahip çıkma meselesinin bölgede İran tarafından domine edilmesine fırsat tanımak, Muhammed bin Selman için menfi sonuçlar doğurabilir. İsrail ile işbirliği yaparak bölgesel düzen kurmak ve Riyad’ı bu düzenin kurucu aktörü haline getirmek, çıkışları kapalı karanlık bir tünelde yol almaya benzer.
SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli, 'Medhali Selefi akım, tabiatı, inancı, örgütlenme biçimi ve emir alma şekli gereği Libya’yı DEAŞ’tan daha fazla tehdit etmektedir.' dedi.
Kamuoyu ekonomik konular, terör saldırıları ve gündelik meselelerle dikkat kesilmişken Doğu Akdeniz siyasi, ekonomik ve güvenlik konularında çok kritik bir dönüşüm yaşamakta.
Kurt: ABD, PKK zayıflamış ve Kandil’e hapsolmuşken aldı üç PKK’lıya ödül kararını. Benzer bir kararı PYD ya da Avrupa’daki PKK yöneticileri için almadı. Türkiye’yi oyalamaya dönük bir karar bu. Bu arada PKK da hızla biçim değiştiriyor.
Libya’nın geleceği dış aktörlerin müdahalesi ile değil, demokratikleşme iradesine sahip yerel grupların geniş kapsamlı müzakereleri sonucu varacakları toplumsal uzlaşıyla mümkün olacaktır. Bu açıdan değerlendirildiğinde Türkiye’nin pozisyonu Libya’da istikrarsızlığın son bulması ve demokratik bir yönetimin kurulması açısından hayati önem taşımaktadır.
Türkiye tarihi sorumluk bilinci nedeniyle, Libya'daki krizin çözümü için uluslararası toplumla birlikte hareket ederek bu bloğun kullandığı asimetrik araçları kullanmaktan kaçınmıştır.
Türk heyeti Palermo’da gerçekleştirilen Libya Konferansı’ndan neden çekildi? Türkiye’nin Libya krizine ilişkin pozisyonu nedir? Libya krizinin kaynağı nedir? Palermo’daki Libya Konferansı kriz için çözüm olabilir mi? Libya’da bir çözüm mümkün mü?
Türkiye'nin Libya Özel Temsilcisi İşler, 'Libya Konferansı'nın sabahında zirve içinde zirve görüntüsü veren bir toplantı yapıldı. O toplantıda biz de Türkiye olarak tavrımızı koyduk. Yapılan uygulama yanlıştı, verilen görüntü yanlıştı.' dedi.
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman, İsrail’in Gazze’ye Saldırıları hakkında değerlendirmede bulundu.
Filistin ve Türkiye küresel sistemde kendilerine biçilen rolü sorguluyor ve bundan dolayı şiddetli baskı ve saldırılara maruz kalıyorlar.
Yemen’de devam eden iç savaş ve yürütülen operasyonlar, ülkede her alanda büyük bir yıkıma yol açarken, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin bu ülkedeki varlığı daha da sorgulanır hale geldi.
SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt Yemen meselesine ülkelerin yaklaşımı hakkında değerlendirmede bulundu.