Erdoğan'ın Liderlik Tarzı ve Diktatörlük Tartışması

Amerikan başkanlarının yönetim tarzı “meşruiyet” açısından değil, “yönetimin etkinliği” açısından ele alınır. Çünkü başkan demokratik seçimle gelmiştir.

Devamı
Erdoğan'ın Liderlik Tarzı ve Diktatörlük Tartışması
Gülengillerin Stratejik Oy Seferberliği

Gülengillerin Stratejik Oy Seferberliği

ABD iç siyasetine bugünlerde ilgi duyan sadece iktidar cenahı değil. Yeni iktidar stratejileri üretme arayışı içindeki muhalefet de ABD iç siyasetine ilgi duyuyor.

Devamı

Ferguson olayları, Amerika'da ırk ve sınıf sorunlarının birbirinden ayrılamayacağını ve yalnızca belli yasal düzenlemelerle ırkçılık ve fiili ayırımcılığın engellenemeyeceğini bir kez daha gösterdi.

Son haftaya girildiğinde birçok anket, ulusal oy oranında Romney'i önde gösterse de, başkanlık yarışının galibini belirleyecek delege sayısı bakımından Obama önde ve daha şanslı görünüyor.

NATO Lizbon Zirvesi'nden çıkan yeni stratejik konsept, önümüzdeki dönemde dünya düzeninin parametrelerini ortaya koyması bakımından önemlidir.

Obama'ya 2008'de seçimleri kazandıran ekonomik kriz bu sefer büyük bir seçim yenilgisi yaşattı.

Soykırımın Jeopolitiği

Kafkasya'daki yeni düzende yer almak isteyen ülkeler arasında Rusya ve ABD'nin yanı sıra İsrail'den Fransa'ya, İran'dan Hindistan'a birçok ülkenin hesabı var. Bu hesabın da basitçe 'bölgede istikrar' olmadığını söylemeye gerek dahi yok. Böyle bakıldığında Ermenistan'ın Türkiye üzerinden Batı ile entegrasyonu ABD için olumlu bir gelişme.

Devamı

Tarihin Dönüşü ve Yeni Dönemin Jeopolitiği

DÜNYA yeni bir düzenin kurulma sancılarını çekiyor. Birinci Dünya Savaşı’nın ardından tasfiye edilen klasik imparatorlukların yol açtığı iktidar boşluğu kendini İkinci Dünya Savaşı’nda gösterdi. Bu savaşın ardından ortaya çıkan güç boşlukları ise Soğuk Savaş şeklinde tarif edilen nispi denge ile dolduruldu.

Devamı

Gürcistan’ın G. Osatya’ya girmesiyle başlayan Rusya ve Gürcistan arasındaki sıcak bir çatışmayla gözler Kafkaslar’a çevrildi. Ama kazan uzun zamandır kaynıyor. Öyle anlaşılıyor ki İslam dünyasında dondurulmaya çalışılan çatışmaların yerini Avrasya’da etnik ve dini temelli sıcak çatışmalar alacak. Ufak etnik çatışmalar dahi giderek jeopolitik mücadelelerin fay hatlarına dönüşecektir ve taraflar büyük güçler veya koalisyonlar olacak.

İngiltere'de on yıllık başbakanlık görevini bırakan Tony Blair'in öncülüğünü yaptığı "Üçüncü Yol" hareketi, geleneksel sağ-sol ayrımlarını aşmayı hedefliyordu. Avrupa sağının muhafazakâr ve geleneksel değerleri benimseyen; fakat ekonomik alanda bireyci ve sermaye yanlısı tavrına karşı Avrupa solunun gelenek karşıtı; fakat sosyal adaletçi ve müdahaleci politikaları arasında sıkışıp kalan Avrupa siyasetini bu darboğazdan kurtaracak bir açılımdı Üçüncü Yol. 

Bir dönem Bill Clinton, Gerhard Schröder ve Tony Blair tarafından temsil edilen "Üçüncü Yol", Tony Blair'in görevden ayrılmasıyla beraber siyasi önemini büyük ölçüde yitirecek gibi görünüyor. Avrupa siyasetinin son yıllardaki önemli açılımlarından biri olan Üçüncü Yol, fikir babası Anthony Giddens gibi aydınlar tarafından tartışılmaya şüphesiz devam edecektir. Fakat siyasi-sosyal bir proje olarak Avrupa için bir yol haritası olacağına şüpheyle bakanların sayısı her gün biraz daha artıyor.