Batı’nın Soktuğu ‘Çomak’ Putin’in Stratejik Kartı

Putin, ABD ve NATO ile geriliminde kendine stratejik bir alan açtı. Bununla birlikte Çin, Rusya'nın Avrupa'daki güvenlik kaygılarına somut destek verebilecek bir noktada değil. Ve Putin'in Ukrayna krizinde Türkiye'nin arabuluculuğu dahil yeni arayışlara ihtiyacı var.

Devamı
Batı nın Soktuğu Çomak Putin in Stratejik Kartı
Körfez de Yükselen Türkiye Etkisi

Körfez’de Yükselen Türkiye Etkisi

Büyük güçlerin rekabetinin yoğunlaştığı ve İran'ın hırslı, yeni bir nüfuz arayışına girmesinin beklendiği Körfez'deki güç ve güvenlik boşluğu İsrail ile doldurulamaz. 'İstikrar ve güven sağlayıcı' rolü ile Türkiye, Körfez'in dengeleyici, başat aktörü olmaya adaydır.

Devamı

Rusya her halükarda yeni bir hamlede bulunmak durumunda. Zira Ukrayna sınırına yığdığı 150 binden fazla askeri ilelebet orada konuşlandıramayacağı gibi ABD ve NATO'dan talep ettiği maksimalist güvenlik garantilerinin reddedildiği gerçeği var.

Dış politikada Türkiye'nin büyük güçlerle ilişkileri, ittifakları, diplomatik gerilimleri, askeri müdahaleleri, savunma sanayi kapasitesi ve uluslararası sisteme dair eleştirel söylemleri var.

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)'nin Katar ile ilişkilerini normalleştirmesi, 2017 krizinde Katar'ın en büyük destekçisi olan Türkiye ile ilişkilerindeki gerginliğin önemli nedenlerinden birini ortadan kaldırmış oldu.

Putin'in fikirleri ile birlikte düşünüldüğünde Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının uluslararası sistemin geleceği açısından bir dönüm noktası olma ihtimali bulunuyor. Rus saldırısı şimdiden, '2. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'daki en büyük kara savaşı' olarak niteleniyor.

Masaya Oturmak ve Erdoğan’ın Batı’ya Uyarısı

Ukrayna'nın Rusya karşısında yalnız bırakılması, tarihin sayfalarına büyük bir yanılgı olarak geçer. Erdoğan bunu Batılı liderlerin yüzüne her zamanki sahiciliğiyle söylüyor. Rusya'nın Ukrayna saldırısı, Türkiye'nin stratejik önemini ve Erdoğan'ın liderliğinin anlamını Batı başkentlerine yeniden gösterdi. Ankara'ya daha sık kulak vermekte fayda var.

Devamı
Masaya Oturmak ve Erdoğan ın Batı ya Uyarısı
Rusya ya Uygulanan Yaptırımlar ve Küresel Enerji Piyasalarına Etkileri

Rusya’ya Uygulanan Yaptırımlar ve Küresel Enerji Piyasalarına Etkileri

Savaşın ne kadar süreceğini kestirmek zor iken kalıcı ateşkes sağlanması halinde yaptırımların, en azından enerji sektörüne uygulananların kaldırılması muhtemel görünüyor.

Devamı

Ukrayna krizindeki dengeli politikasını daha önce başlattığı ABD, AB, Körfez, Yunanistan ve İsrail ile normalleşme politikası ile birleştiren Türkiye, Batı ile ilişkilerinde yaşanan stratejik dönüşüme katkı vermeye istekli.

İstanbul müzakerelerinin ateşkes ve barışa giden bir sonuç üretmesi en büyük arzumuz. En zor kararı verecek liderler, kuşkusuz Putin ve Zelenski.

Pakistan’daki siyasi durum halen istikrara kavuşmamış olsa da yeni hükümetin yakında kurulması beklenmektedir. Ancak bu aşamada mevcut krizin sebepleri ve Han’ın görevden alınmasının bu ülke açısından mahiyetini anlamak önemlidir. Bu kapsamda Türkiye’den ve Pakistan’dan uzmanlar son gelişmeleri ve bunların hem Pakistan hem de bölge ve dünya açısından muhtemel etkilerini değerlendirdi.

ABD, AB, NATO ve Rusya arasında da yeni dönemi belirleyecek bir uzlaşma gerekli. Uluslararası sistemin değişim dönemlerini en iyi okuyan ve buna göre politika geliştiren ülkelerden birisi olarak Türkiye bu uzlaşmaya ciddi katkılar verebilir. On yıllarca sürebilecek yeni soğuk savaş ortamına mahkûm olmamak için liderlerin öncülük yapma zamanı.

Normalleşmeyi tek taraflı kaygılarla açıklayanlar gerçekliği ıskalar. İkili ilişkileri toparlamada inisiyatif alan ülkeler daha avantajlı durumda olacak. Türkiye'nin gergin olduğu ülkelerle normalleşme politikası ve Ukrayna Savaşı'nda yürüttüğü politika birleşiyor ve ülkemizin önünde yeni fırsatlar açıyor. Uluslararası sistemdeki değişmeleri önceden okuma konusunda maharetli Erdoğan, Suudi Arabistan ziyareti ile etkili bir adım daha attı. Ankara ve Riyad arasındaki normalleşmenin BAE ile olana benzer şekilde hızlı ilerlemesi beklenebilir.

Ortadoğu'da normalleşme rüzgarları esmeye devam ediyor. İsrail'in Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn tarafından diplomatik olarak tanınması sonucunu üreten İbrahim Anlaşmaları ile ivme kazanan süreç, Joe Biden'ın ABD Başkanı seçilmesinin ardından Katar'a yönelik ambargonun kaldırılması ve Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve İsrail'in Türkiye ile ilişkilerinde normalleşme yönünde karşılıklı adımlar atılmasıyla devam ediyor.

Miçotakis’in ziyaretinde ön plana çıkan üç nokta bulunuyor. Bunlardan birincisi Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin son dönemde dile getirdiği Kıbrıs sorununda iki devletli çözüm önerisine karşı çıkılması, ikincisi Türkiye’ye silah transferlerinin engellenmesi, üçüncüsü ise Yunanistan’ın F-35 savaş uçağı alım talebini açıkça dile getirmesi.

Yunanistan ve Türkiye seçimlere çok yakın iken Washington'un Atina'yı, halk tabiriyle şımartması, NATO müttefikleri arasında riskli bir sürece işaret ediyor. Ankara, güvenlik taleplerinin karşılanması konusunda ısrarlı olacak. İsveç ve Finlandiya'nın üyeliği vetosunda da Suriye'de operasyon konusunda da milli çıkarlarının gerektirdiği adımları atacak.

Ankara, bölgede güvenlik ve istikrar sağlayan bir denge unsuru olmayı arzu ediyor.

Belirsiz ve çoklu rekabetlerle dolu uluslararası ortama en hazır ülkelerden birisi Erdoğan yönetimindeki Türkiye. Son beş-altı yılda Türk dış politikasında yaşanan en büyük dönüşüm bölgesel ve küresel krizlere yaklaşımda oldu.

SETA Washington D.C. Koordinatörü Kadir Üstün, ABD ile Çin arasında ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan ziyareti dolayısıyla yükselen tansiyon üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin büyük çabalarıyla imzalanan tahıl sevkiyatı anlaşmasının uygulaması çerçevesinde ilk Ukrayna gemisi Razoni, İstanbul boğazına girdiği saatlerde Tayvan boğazı ABD ve Çin arasında bir gerilim yaşıyordu. Pekin'in 'Ateşle oynuyorsunuz' uyarılarına rağmen ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi'nin uçağı Tayvan'a indi.