Macron, Doğu Akdeniz'de oluşan Türkiye karşıtlığının öncü rolünü Lübnan'da da oynayacağını gösteriyor. Muhtemelen Lübnan için acil olan mali bütçeyi Suud/BAE'den karşılayarak Lübnan'ın Türkiye üzerinden Doğu Akdeniz'de bir açılım yapmasının önüne geçmek isteyecektir.

1975'ten bugüne birbiri ardına gelen iç savaş, dış güçlerin işgale varan müdahaleleri, terör, yoksulluk ve hükümet krizleri ile "Lübnanlaşma" kavramı iyiden iyiye literatüre yerleşmiş oldu.

Rasyonel olan, Brüksel’in Ankara’ya karşı bu düşmanca politikalara yaptırımlar yoluyla destek verip Türkiye’yi iyice Batı’dan uzaklaştırmaması. Ama AB’nin geçmişteki bazı kararları hatırlandığında Avrupa başkentlerinin Türkiye konusunda rasyonel olanı tercih edeceklerini beklemek zorlaşıyor.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Ferhat Pirinççi, Beyrut Limanında gerçekleşen patlamayla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Beyrut’taki Patlamanın Perde Arkası Ne?

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Beyrut’ta gerçekleşen patlama üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
Beyrut taki Patlamanın Perde Arkası Ne
Beyrut taki Patlama Lübnanlaşma ve Ortadoğu nun Kaderi

Beyrut’taki Patlama, Lübnanlaşma ve Ortadoğu’nun Kaderi

Salı günü Beyrut limanını yok eden korkunç patlama bütün dikkatleri "cennet" diye bilinen bu güzel ülkeye çevirdi. Lübnan Sağlık Bakanı'nın verdiği bilgiye göre 137 ölü ve 5 bini aşkın yaralı var; 200 ila 300 bin insan evsiz kaldı.

Devamı

Lübnan'ın başkenti Beyrut, Salı gecesi büyük bir patlama ile sarsıldı. 2 bin 750 ton patlayıcının saklandığı depo korkunç bir patlama ile Beyrut'un yarısını adeta bir enkaza döndürdü. Bir dönem "Ortadoğu'nun Paris'i" olarak anılan, iç savaşlarla yıkılan, suikastlerle sarsılan ama her seferinde yeniden küllerinden doğan Beyrut bu kez çok ağır bir yara aldı. Beyrut'un yürek burkan öyküsü hakkında bilinmeyenleri İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve SETA Strateji Araştırmacısı Dr. Veysel Kurt'a sorduk

ABD, Irak işgalinden bu yana bölgede muhtelif suçlar işliyor ve ne getireceği meçhul politikalar izliyor. Son yıllarda ABD’nin (özellikle de Suriye’yle ilgili yaptığı tercihler) çok büyük ölçüde CENTCOM'un nüfuzu altında belirlendi ve tatbik edildi.

Graham'ın Türkiye'ye ayak bastığı gün Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un sosyal medya hesabından Haziran 2015'ten bugüne kadar terör örgütlerinin Türkiye'ye gerçekleştirdikleri saldırıları tarihleri ile birlikte veren bir video yayınladı.

Kaşıkçı skandalı, Türk-Suud ilişkilerine zarar verebilecek bir mahiyet taşıyor... Ayrıca, bu hadisenin Riyad için uluslararası sonuçları olacak bir skandal olduğunu da söylemeliyiz..

Bölgesel anlamda İran karşıtı bir blok oluşurken, ABD yönetimi de Tahran’a karşı kendi enstrümanlarını devreye sokmuştur. Bu enstrümanların başında ekonomik yaptırımlar gelmiştir.

24 Haziran seçimleri geride kaldı. Sonuçlar Türkiye ve İslam coğrafyasında coşkuyla kutlandı.

Suud veliahdı Selman geçtiğimiz salı Oval Ofis'te ABD Başkanı Trump ile komedi kıvamında bir görüşme gerçekleştirdi. Ülkesini "ılımlı İslam" anlayışıyla reform etme niyetindeki Selman 2.5 haftalık ABD seyahatinde "inanılmaz" bir kamu diplomasisi yürütüyor.

Mücadele sadece bölgesel düzlemde değil, küresel ve ulusal düzlemde de sertleşiyor. Şahidi olduğumuz dönem ve ait bulunduğumuz coğrafya bizi daima istim üzerinde tutuyor, tutmak zorunda.

İşbirlikçiliğin, yabancı muhibliğinin, düşmana teslimiyetin en çıplak formu mandacılık zihniyeti. Bu ülke bu zihniyetle yeni tanışmıyor.

Eğer Barzani bağımsızlık konusunda diretir ve Kuzey Irak’ı bir çatışma bölgesine çevirirse, bundan en fazla fayda sağlayacak aktörlerden birisi PKK olacak.

Türkiye’den Almanya’ya, ABD’den İran’a kadar IKBY’nin bağımsızlık referandumuna uluslararası destek en azından sözlü olarak hiç yok. Tek istisna ise İsrail.

Esed rejimi Irak Savaşı’ndan beri yaptığı gibi Irak-Suriye sınırını teröristlerin uğrak noktasına çeviriyor. Yani rejim bağlamında şaşılacak bir şey yok.

Tarih boyunca birçok örneğine rastlamak mümkün olsa da bu tür eylemler sistematik şekilde İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra niceliksel olarak yükselişe geçmiş, niteliksel olarak da askeri yöntemden hızla terör örgütlerinin kullandığı asimetrik savaşın sürekli bir yöntemine dönüştürülmüştür.