SETA Strateji Uzmanı Doç. Dr. Köse, Türkiye'nin kuzey Suriye'deki terör örgütlerine karşı düzenlediği Zeytin Dalı Harekatı'na yönelik ABD'den gelen birbirine zıt açıklamaları AA muhabirine değerlendirdi.
Devamı
ABD'nin önünde iki seçenek var..
Devamı
Trump yönetimi ilk yılında enerji alanında nasıl bir performans sergiledi? Küresel enerji piyasaları ABD’nin enerji politikalarından nasıl etkilendi? Türkiye ve bölge açısından söz konusu politikaların etkileri nelerdir?
ABD, Zeytin Dalı Operasyonu sonrasında da Türkiye’nin tehdit algısına saygı duymayı ve kendisinin ürettiği güvenlik sorunlarını çözmeyi denemiyor.
Trump’ın Erdoğan’la görüşme yapma ihtiyacı duyması, Türkiye’nin Afrin’e operasyon konusunda gösterdiği kararlılığın, yürüttüğü başarılı diplomasinin ve ilk 5 gün içinde sahada gösterdiği başarısının sonucudur.
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş Beyaz Saray’ın Türkiye ile görüşme yapma nedenleri hakkında değerlendirmede bulundu.
Türkiye, ABD ve Rusya gibi iki güç arasında PKK’ya yönelik nasıl bir strateji izlerse başarılı olabilir? Bunun için öncelikle Türkiye’nin stratejik hedefinin tam olarak ortaya koyulması gerekiyor. Hedef PKK’yı Fırat’ın batısı-doğusu ayrımı yapmadan ‘yok etmek mi', ‘sınırlamak mı’ yoksa kontrol ettiği alanları elinden alarak ‘topraksızlaştırmak mı?’
Devamı
Geldiğimiz noktada ABD, açık bir şekilde PKK’yı kendi stratejine vekalet edecek bir aktör olarak tayin etmiş görünüyor.
Devamı
Son birkaç senedir ABD’nin Türkiye’ye yönelik türlü operasyonlarına rağmen Türkiye ilişkideki ‘sorunlu ebeveyn’ rolünü oynuyor.
Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kardaş, "Bireysel olarak Trump'ın mizacı onu siyaseten güçlü biri haline getirdi. Şu anda ise topal bir ördek görüntüsü var Trump'ın." dedi.
Özünde ekonomik motivasyona sahip bu gösterileri iki blok manipüle etmeye çalıştı.
Medyaya yansıyan görüntüler şiddet kullanımının artmaya başladığını gösteriyor. Kimi yerlerde polis göstericilere karşı silah kullanmaya başlamış. Başka yerlerde ise göstericilerin polisleri linç ettiği ve polis araçlarını ateşe verdiğine dair görüntüler yayılıyor. Bu şiddet olayları henüz kontrol altına alınamayan bir sarmala dönüşmüş değil.
Trump'ın muğlak politikaları ve geleneksel bölgesel düzeni kökten sarsıcı hesapsız hamleleri, post-Amerikan Ortadoğu'nun ortaya çıkmasını hızlandırıyor ve Amerikan liderliğinin ve nüfuzunun daha hızlı erimesine yol açıyor.
ABD'nin ekonomik refahı, iç güvenliği ve değerlerinin kurulması ilk halkayı oluşturmaktadır. Dışarıda kalan ikinci halka ise terörle mücadele, güç dengesi, NATO ve stratejik silahlara odaklanmaktadır.
ABD, veto yetkisi yeterli gelmeyince tehdit vetosunu devreye soktu. Washington yönetimi, eski dönemlerde daha sofiste bir şekilde, “düzenin sahibi benim” yaklaşımıyla ve diplomasi sosuyla sonuç almaya çalışırlardı. ABD’nin bu kadar açıktan tehdide başvurması, artık giderek etkisizleştiğinin de göstergesi. Zaten ABD bunun farkında olduğu için, Trump’ın güvenlik stratejisi, çok kutupluluğa gidişi engelleme üzerine inşa edildi.
Trump yönetiminin belirsizliklerle dolu dış politikası düşünüldüğünde, yayınlanan Ulusal Güvenlik Strateji (UGS) Belgesi kritik bir önem teşkil etmektedir. Zira ABD hegemonyasının sonunun geldiğine dair tartışmaların hız kazandığı, bölgesel gelişmelerde yeni aktörlerin ön plana çıktığı ve nihayetinde güvenlik paradigmasının değiştiği bir dönemde yayınlanan bu belge, Trump’ın dış politika vizyonu açısından temel bir gösterge niteliğindedir.
Trump'ın ulusal güvenlik stratejisi olarak ilan ettiği belge, kampanya sürecinden itibaren muğlak şekilde ifade ettiği “Önce Amerika” politikasının kâğıda dökülmüş halinden ibaret.
Türkiye konusunda bir kesimiyle açık şekilde bu düşmanca politikaları izleyen, bir kesimiyle ise gelgitler yaşayan ABD karşısında Türkiye nasıl bir tavır takınmalı? Böyle bir ülkeyle “güçlü bir ittifak” içerisinde olduğumuza nasıl inanalım?
Batıya bağımlı ve halktan kopuk bu rejimler Doğu Kudüs'süz bir barış (!) planını Filistinlilere kabul ettirmeye, böylece Filistin toprakları gibi siyasetini de İsrail'in kontrolüne almaya çalışacaklar.
Trump yaptığı konuşmada kararın ABD'nin çıkarlarına en uygun davranış olduğunun altını çizmiş olsa da gerçekten bu kararın ülkenin çıkarına ne şekilde hizmet edeceği meselesi tam olarak anlaşılmış değil.