Erdoğan ve Trump Bu Krizi Aşabilir

SETA Genel Koordinatörü Prof. Burhanettin Duran: Türkiye-ABD ilişkileri 2013’ten bu yana yoğunluğu artan bir türbülansa girdi. Doğrusu Erdoğan ve Trump, ilişkileri dar boğazdan çıkarmaya çabalıyor

Devamı
Erdoğan ve Trump Bu Krizi Aşabilir
Kriter Dergisinin Eylül Sayısı Çıktı

Kriter Dergisinin Eylül Sayısı Çıktı

Kriter dergisi yeni sayısında FETÖ yargılamaları ve AK Parti’nin önümüzdeki süreçte izleyeceği yol haritasına odaklandı.

Devamı

Kuzey Kore sorunu nedeniyle Uzak Doğu’da başlayacak bir çatışmanın sadece Uzak Doğu ile sınırlı kalmayacağı ve bütün dünyayı etkileyecek sonuçları olacağı açıktır.

Trump’ın başkanlık koltuğuna oturduğu günden bu yana, Afgan hükümeti, Beyaz Saray’daki yeni yönetime ilişkin herhangi bir açıklama yapmamış, böylelikle bir çeşit belirsizlik havası ortaya çıkmıştı.

Dünya siyasetinde olan olayları Türk ve yabancı yazarların yorumuyla ele alan Insight Turkey dergisi, bu sayısında Donald Trump’ın ABD Başkanlık seçimini kazanması ve peşi sıra yaşanan olayları geniş bir perspektiften ele alıyor.

Trump önümüzdeki dönemde parti içindeki bu uçurumu kapatmayı başaramazsa kendi yarattığı canavarın kurbanı olabilir.

Amerika’daki Sağ-Sol Olayları

Hem alternatif sağın hem de radikal solun ABD’de şiddet geçmişi var. Her ikisi de bağnaz ve şiddeti meşru gören ideolojilerini, uzun süredir fiiliyata döküyorlar.

Devamı
Amerika daki Sağ-Sol Olayları
Trump ı Bekleyen Üç Sorun

Trump’ı Bekleyen Üç Sorun

Nereden bakarsak bakalım Trump’ı zor günler bekliyor.

Devamı

Türkiye ve ABD’nin, Suriye’de asıl meselenin DEAŞ olmadığı üzerinde uzlaşması ve Rakka sonrası Suriye karmaşasında ilişkilerini rekabetten düşmanlığa dönüştürmemesi, PKK meselesinde düğümlenmiş durumda.

Rakka’nın geri alınmasından sonra Suriye yeni bir güç mücadelesine, iç savaşın daha da şiddetlenmesine ve karakter değiştirmesine sahne olabilir.

Körfez bölgesi yaşanan krizle onarılması güç hasarlar almış, önceki yıllarda kapalı kapılar ardından devam eden gerginlikler ilk kez bu derece açık biçimde ortaya çıkmıştır.

“Katar’ı tecrit koalisyonu” Katar üzerinde baskı oluşturarak iki kutuplu bölgesel düzenin alternatiflerini ortadan kaldırmayı hedeflemektedir.

DEAŞ ile mücadelede "zafere" ihtiyaç duyan Trump yönetimi zaman geçtikçe kapsamlı bir Ortadoğu politikası oluşturamamanın çelişkilerini daha derinden yaşıyor.

Körfez tiyatro salonunda sahnelenen Katar oyununun, 2014’deki krizi de hesaba katarsak ikinci perdesi kapanmak üzere. İfşa ettiği ayrıntılar ise Ortadoğu’nun geleceğine dair umutlarımızı başka bir bahara saklamamız ve beklentilerimizi neden düşük tutmamız gerektiğini bize bir kez daha gösterdi.

Bugün, Katar’a yaptırım konusunda çok gönüllü olan devletler, öyle ya da böyle kendileri de bu süreçle yüzleşecekler.

Körfez ülkelerinin İsrail ile birlikte "aşırılığa ve İran'a karşı" işbirliği yaptığı bir yere gidiyoruz. Ortaya çıkan yeni güçler dengesi bölgeye bir düzen getirebilmekten uzak.

Bu görüşmenin sonucuna ilişkin esas odaklanılması gereken nokta, ABD’deki FETÖ yapılanması ve elebaşı Gülen’in durumu. Sonraki süreçte, Washington yönetimi bir adım atarsa bu görüşme başarılı geçmiş demektir.

Washington yönetimi her ne kadar, Türkiye’nin “güvenlik kaygıları”nı gidereceğini söylese de, bu söylemin sahada çalışmadığını Türkiye birçok kez tecrübe etti.

Trump'ın gündeminde "Türkiye'yi teskin etme"ye dönük bir dizi argüman yer alacak. Zira Trump'ı "YPG'nin silahlandırılması" konusunda ikna eden kişiler, "Türkiye'nin teskin edilmesi gerektiği" tezini de savunuyordu.

Türk-Amerikan ilişkilerinde buzul çağına girmemek için her iki aktörün “pire için yorgan yakacak” tercihte bulunmaması hayati önem taşıyor. Aksi bir durum, Ortadoğu coğrafyasını daha da hareketli hale getirecektir.

Moskova’nın ‘öngörülemezliği’ karşısında tedirginlik yaşayan Avrupa’yı cesaretlendi. En can alıcısı, Suriye’de tek büyük aktör olarak kaldığını varsayan Rusya’nın imajını zedeledi.