PKK ve IŞİD'in Terör Kardeşliği

PKK ve IŞİD birbirinin karbon kopyası iki terör örgütü. Son zamanlarda birbirlerini yiyip durmaları sizi yanıltmasın, ikisi de benzer amaçlara ulaşmaya çalışan, benzer çizgideki sapık ideolojilerden beslenen ve benzer ilişki ağlarına sahip iki örgüt. İki örgüt de kaosta fiili durumlar yaratarak tahakküm alanını genişletmeye çalışıyor. Şu an kontrol ettikleri topraklara hâkimiyetten ziyade tahakküm eden iki örgüt var karşımızda. Her ikisi de Suriye kaos içerisindeyken kendi ütopyalarını tek taraflı olarak ilan ettiler. Kaosun sürmesinden beslenen bu iki örgüt, sadece kaos ortamında fiili durumlarını devam ettirebileceklerinin farkında. Bakmayın siz sosyal medyada atıp tutan IŞİD'çi ve PKK'lı terör yandaşlarına, her iki grubun da ortak özelliği patolojik bir şekilde güvensizlik dünyasında yaşamalarıdır.

Devamı
PKK ve IŞİD'in Terör Kardeşliği
Hayırlı Devrim Edebiyatları

Hayırlı Devrim Edebiyatları

Bir yanda "Rojava devrimi 3 yaşında" çığlıkları, diğer yandan "Cudi yanıyor..." naraları. İnsan sormadan edemiyor: Siz hangi ara devrim yaptınız? Bir de neyi devirdiniz? Kastınız "iç etmek"se ona bir sözümüz yok. Ama bu devrim romantizmi gerçekten çok bunaltıcı. Suriye'de bir devrim yaşanabilirdi. Esed rejimi devrilmiş olsaydı şayet, Suriye'nin mazlum insanları bu eziyeti çekmiyor olacaklardı. Her gün yüzlerce insan ölmeyecek, milyonlarca insan evini, yurdunu terk etmek zorunda kalmayacaktı. Siz bu sürecin, bu mücadelenin parçası olmadınız. Onun yerine, kendi "kazanım"ınıza odaklandınız.

Devamı

Türkiye'de siyaset, uzlaşma değil mücadele merkezli devam ediyor. Niye mi böyle düşünüyorum? Bunu bana düşündüren başlıca saik silahlı Kürt milliyetçilerinin tavırları. KCK'nın ateşkese son veren açıklamasından ve eylemlerinden bahsediyorum: "Türk devleti ateşkese uymamış, çatışmalara yol açacak edimlerde bulunmuştur. Tüm barajlar artık PKK'nın hedefidir." HDP'liler bu açıklamaya "uyarı" dese de hemen akabinde TIR'lar yakıldı, asker saldırıya uğradı. Hakkını teslim etmek lazım, 7 Haziran seçimlerinde ülkedeki siyasi atmosferi en iyi kullanan PKK-HDP çizgisi oldu. Bu uygun atmosferin bölgesel bir zemini var. Kürt milliyetçileri Arap baharının kışa dönmesiyle bölgede yakaladıkları "tarihi fırsattan" sonuna kadar istifade ediyorlar.

Devlet, "ben devletim bildiğimi yaparım" demiş. Ateşkese uymamış, sürekli çatışmalara yol açacak edimlerde bulunmuş! Yol ve baraj yapımına hız vermiş. Barajlar kültürel soykırım amaçlı imiş! Devlet, bu yolları, barajları Kürdistan'ı imkansızlaştırmak için yapıyormuş. O nedenle de PKK artık ateşkesi bitirmiş. Bunlar KCK'nın açıklamalarından inciler.

PKK sadece harf kalabalığından ibaret tüm saçaklanmalarıyla, Türkiye, Kuzey Irak, Suriye ve İran dörtgeninde operasyonlar çeken, konjonktürel ittifaklar kuran, en yüksek teklifi verenin taşeronluğunu yapan Mezopotamya'nın en kıvrak örgütlerinden birisidir. Türkiye'de devlet karşıtı, Suriye'de rejimin yol arkadaşı, İran'da devlete karşı sağduyulu, Kuzey Irak'ta ise darbe yapabilmek için fırsat kollayan bir yapı PKK. Tutarsızlıklarını ve kutsal değer yokluğunu stratejiye dönüştürmüş ve Ortadoğu'nun içerisinden geçtiği kriz-kaos ortamında fiili durumlar yaratma suretiyle racon kesmeye alışmış bir yapı.

Burhanettin Duran, Şanlıurfa'daki saldırının amacını ve zamanlamasını değerlendirdi.

'Demirtaş, İmralı'nın Mesajlarını Sabote Etti'

Başbakan Ahmet Davutoğlu Manisa mitinginde kendisine eşlik eden gazetecilerle yolculuk esnasında sohbet etti, seçim süreci ve gündeme ilişkin dğerlendirmelerde bulundu. Davutoğlu bu sohbette şu mesajları verdi:

Devamı
Demirtaş İmralı'nın Mesajlarını Sabote Etti'
Bağımsız Kürdistan' Hedefi Gericiliktir

Bağımsız Kürdistan' Hedefi Gericiliktir

PKK çizgisindeki Kürt hareketi, postmodern bir bölgesel düzene geçişe destek vermek yerine modern dönemde kendilerinden esirgenen bağımsız ulus-devlet hedefinin peşine düştü.

Devamı

AK Parti ile CHP arasında koalisyon kurulamasının iki temel nedeni var. Birincisi, iki parti arasında siyasal ve ideolojik mesafenin çok fazla olması. İkincisi ise koalisyonun zorunlu yani tek seçenek olmaması.

Suriye'de inisiyatif alan ilerliyor. Kenarda durup inisiyatif alınmasını izleyen de zarar görüyor. Türkiye'nin Cerablus-Azez hattında fiili "güvenli bölge" inisiyatifi karşısında ABD'nin hemencecik kriz yönetme moduna geçmesinin sebebi de bu.

Türkiye, sadece insani politikaya / yumuşak güç unsurlarına dayanarak ve maliyetlere katlanmayarak Ortadoğu'da etkili olamayacağını gördü.

DAEŞ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "tağut" demişken, mezkur obsesifler ittifakını DAEŞ terörünü savunurken görürseniz şaşırmayın.

AK Parti seçmeninin yüzde 80'inin koalisyon dışı seçenek aramasını, sadece liderlik etkisiyle açıklamak mümkün değil.

DAEŞ'le mücadelede "güvenli bölge" gibi mücadelenin paradigmasını değiştirecek hamleler lazım. Bu tip hamleler yapılmadan mevcut metotlarla DAEŞ'le mücadele edilmez.

Türkiye'nin burada dikkat etmesi gereken nokta, hem insani hem de stratejik açıdan ihtiyaç duyduğu "güvenli bölge"nin oluşturulması ve korunmasında ABD'ye ne kadar güvenebileceğinin hesabını iyi yapmasıdır.

PKK 6-8 Ekim olaylarıyla çözüm sürecinden ne anladığını açıkça göstermişti, arka planında bölgesel angajmanlarının olduğu saldırılarla ateşkesi bitirerek de çatışmaları kendi deyimleriyle savaşı yeniden başlattı.

1990'lı yıllarda Refah Partili siyasetçilere reva görülen muamele ile bugün HDP'li siyasetçilere sağlanan konforun kıyası kabil değil. Gelin görün ki bu zırvaya da birilerinin "bu zırvadır" demesi gerekiyor.

ABD, Türkiye'nin PKK'ya yönelik operasyonları yüzünden PYD'nin zayıflamasını ve böylece DAİŞ'le mücadelenin sekteye uğramasını istemiyor. Bunu engellemenin bir yolu PKK'yı ateşkese zorlayarak, Çözüm sürecine geri dönülmesi.

Konuşmalısınız ki, psikolojik harp taktikleriniz, manipülasyon kapasitesiniz, hedef şaşırtma stratejileriniz, ittifaklarınız gün yüzüne çıksın. Mücadele sürecinde bunlar mühim. Bol bol konuşun...

Batı-Esed ekseni beş senedir başta Suriye halkı olmak üzere bölge halklarını terörize ettikleri yetmezmiş gibi basın yoluyla da kendi cürümlerini Türkiye'ye sıçratmak için basını ordularının bir tugayı gibi kullandılar.

Ufuk Ulutaş: “Suriye meselesine dair oyun değiştirici hamleler hemen hemen tükendi. Bir tane hamle varsa o da orada terörden arındırılmış bölgenin oluşturulması.”