Sahadaki Dengesizlik Siyasi Çözüme İmkân Tanımıyor

Ufuk Ulutaş: “Suriye meselesinin genelini karakterize eden durumlardan bir tanesi; sahada ciddi bir dengesizliğin olması. Suriye’deki mevcut dinamikler altında siyaseten bir çözüm üretilmesi pek mümkün gözükmüyor.”

Devamı
Sahadaki Dengesizlik Siyasi Çözüme İmkà n Tanımıyor
DAEŞ ve PKK Bölgesel Gelişmeler Üzerinden Sürekli Kabuk Değiştiriyor

DAEŞ ve PKK Bölgesel Gelişmeler Üzerinden Sürekli Kabuk Değiştiriyor

Ufuk Ulutaş: “PKK ve DAEŞ, Suriye ve Irak’taki gelişmeler üzerinden kabuk değiştirip; transformasyon geçirip eylem alanını genişleten iki örgüt.”

Devamı

Rusya'nın, İran'ın bütün maddi ve askeri desteğine rağmen çökmek üzere olan Esed rejimini kurtarmak ve bölgede daha iddialı ve söz sahibi olmak için Suriye iç savaşına müdahil olması en çok Türkiye ile İsrail'i endişelendirdi.

Son günlerde Türkiye ile İsrail arasında ilişkilerin muhtemel bir normalleşme aşamasına girmesi doğrultusunda yapılan görüşmeler de, bölgede hızla değişen güvenlik ve enerji denkleminin bir yansıması olarak okunmalı.

İsrail ile ilişkilerde çatışmanın azaltılmasına yönelik adımlar Türkiye’nin Filistin davasına sırtını döneceğinin değil daha fazla sahip çıktığının göstergesidir.

Ah be Selahattin "özyönetim diyorsun, Kürdistan diyorsun, bizi perişan ettin" laflarını da yemezler. Hele ki, Doğan Medyası Selahattin'i "sen PKK'ya hâlâ posta koymadın, bizi yanılttın" diye eleştirerek de üzerindeki yükü hafifletemez.

2015'in 2016'ya Mirası: Rusya-İran-Esed Saldırganlığı

2015’ten 2016’ya saldırgan bir Rusya-İran-Esed ittifakı, tarihi tekerrür ettirmek için üç maymunu oynayan bir Batı ve depreme hazır fay hatları miras kaldı.

Devamı
2015'in 2016'ya Mirası Rusya-İran-Esed Saldırganlığı
İran-Suud Gerilimi Vekalet Savaşlarının Sonu mu

İran-Suud Gerilimi: Vekalet Savaşlarının Sonu mu?

İran hem bölgede oluşan güç boşluğunu hem de muhtelif ülkelerdeki Şii unsurları kullanarak bir yayılmacılık stratejisi izledi. İran’ın Şii nüfus üzerinden yürüttüğü tehlikeli stratejinin trajik sonuçları bütün bölge insanlarını yakından ilgilendirmektedir.

Devamı

Ortadoğu’da devam eden krizin temelinde bir mezhep görüntüsü bulunabilir ama temel neden bir iktidar boşluğundan kaynaklanmaktadır.

Acaba olanlar gerçekten idam kararına öfkelenen halkın kendiliğinden gelişmiş bir tepkisi miydi yoksa planlanmış bir girişim miydi?

Ortadoğu’nun sürüklendiği kaos ortamını kendi nüfuzunu artırmak için bir fırsat olarak değerlendirmek isteyen İran “Hizbullah modeli” silahlı güçler oluşturulmasına destek vermiş Kasım Süleymani gibi figürleri cepheye sürmekten geri durmamıştır. Bu tavır, Suudi Arabistan’ın güvenlik kaygılarını artırmış ve aynı sertlikte cevap vermesine yol açmıştır.

Seçim öncesinde ABD’nin Türkiye ile ilişkilerdeki savruk hali %49,5’la kendini toparlamış görünüyor.

Türkiye'yi ancak kendileri iktidarken seven bir güruh var. Bu memleketin başına gelen birçok kötülük işte bu güruh yüzünden geliyor.

Türkiye, Doğusunda PKK terörünün, Batısında ise DAİŞ terörünün saldırılarına muhatap. Terör hiyerarşisi uygulamadan, "iyi terör - kötü terör" ayrımı yapmadan her biri ile mücadele halinde.

1 Kasım seçimlerinin açık sonuçlarına rağmen Türkiye'nin geleceği üzerindeki mücadele gittikçe demokratik olgunluk çerçevesinin dışına taşıyor. Türkiye'nin ortak menfaatlerini tanımlamada muhalefet sıklıkla ideolojik şerhler koyuyor.

Hemen her gün sokaklarda görmeye alıştığımız Suriyelilerin aynı zamanda güvenlik tehdidi olarak algılanmaya başlaması toplumdaki Suriyeli karşıtlığını körükleme potansiyeline sahiptir.

Türkiye ise sadece güvenlikçi politikaların yeterli olmayacağını vurgulayarak ortaya çıkan mülteci sorunu, Irak ile Suriye'de demokratik sürecin yeniden inşası ve Esed'in tasfiyesi gibi konularda somut adımlar atılması gerektiğini ifade etmiştir.

Bu aralar nasıl olsa "Türkiye'de akademisyenlere zulmediliyor" tiyatrosu oynanıyor. O oyunda bir parça da Koray Bey arzı endam etsin demişler belli ki.

Türkiye, sahip olduğu kişi başı gelirini yükseltmek ve bulunduğu orta gelirli ekonomiler grubundan yüksek gelirli ekonomiler grubuna çıkmak için 2002 sonrası dönemde epeyce mesafe aldı.

Cenevre’de toplanan taraflar Esed rejiminin yeniden yaratılması için hazırladıkları, daha doğrusu Rusya’nın De Mistura’ya hazırlattığı ve BM paketiyle satışa sunduğu, yol haritasını askeri olarak bir türlü yok edemedikleri Suriye muhalefetine kabul ettirmek için an itibarıyla dört bir koldan baskı yapmaktalar.

Cenevre-3 görüşmelerine katılamaması durumunda PYD temel stratejisinde ciddi bir kayıp yaşayacak. Suriye krizinin başından itibaren kendini Esed rejimi yanında konumlandırarak iç savaşın fırsatçısı konumunda tuttu.