Podcast: Yerel Seçimlerde İstanbul Adaylarının Sosyal Politika Vaatleri

Yerel Seçimlerde İstanbul Adaylarının Sosyal Politika Vaatleri

Devamı
Podcast Yerel Seçimlerde İstanbul Adaylarının Sosyal Politika Vaatleri
Podcast 31 Mart a Doğru Cumhuriyet Halk Partisi

Podcast: 31 Mart’a Doğru Cumhuriyet Halk Partisi

31 Mart’a Doğru Cumhuriyet Halk Partisi

Devamı

31 Mart'a Doğru AK Parti

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, NTV ekranlarında yayınlanan Siyasi İşler programında, Dem Parti’nin İstanbul’da aday gösterme kararı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

31 Mart yerel seçimlerine giderken CHP'nin bir türlü aşamadığı üç yapısal sorunu var.

31 Mart yaklaştıkça seçim gündemi de yoğunlaşıyor. Bu yoğunluğu artıran temel tetikleyici ise İstanbul'da yaşanan kritik rekabet. Zira İstanbul seçimleri, gerek sosyal gerekse geleneksel medyada Türkiye'nin geriye kalan tüm yerlerinin toplamından daha fazla konuşuluyor, tartışılıyor. Nitekim Murat Kurum ile Ekrem İmamoğlu arasındaki rekabet kritikleştikçe İstanbul'un gündemde edindiği yer daha da artıyor.

31 Mart'a Doğru CHP

Bu analiz 31 Mart’a giderken 2023 seçimleri sonrasında CHP’de başlayan yeni dönemi ve yerel seçimlere doğru ilerleyen süreci incelemektedir.

Devamı
31 Mart'a Doğru CHP
31 Mart'a Doğru AK Parti

31 Mart'a Doğru AK Parti

Bu analizde AK Parti’nin yerel seçim kampanyası, söylem ve stratejisi üzerinden ana hatlarıyla değerlendirilmiştir

Devamı

Tekrarlanan İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimi CHP'nin galibiyetiyle sonuçlandı ve CHP adayı Ekrem İmamoğlu yüzde 54,21 ile yeni başkan seçildi. AK Parti adayı Binali Yıldırım ise yüzde 44,99 oy oranıyla rakibinden yaklaşık 800 bin oy eksik aldı. Böylelikle 31 Mart'ta ortaya çıkan başa baş tablo seçmenin doğrudan müdahalesiyle farklılaştı ve net bir seçim sonucu ile süreç tamamlandı.

Yeni siyasal sisteme geçilmesinden bu yana, İstanbul’da yenilenen seçimleri de sayarsak, dört seçim için üç kez sandığa gidildi.

23 Haziran seçiminin AK Parti açısından önemli mesajlar taşıdığı açıktır. AK Parti bu mesajları analiz edip yeni bir söylem ve oyun planı kurabilecek imkan ve güce sahiptir. Süreç içerisinde acele etmeden, kurumsal asabiyetini, birliğini ve sürekliliğini koruyarak bunu yapabilecektir. Katılım süreçlerinin yeniden revizyonu, yeni sosyolojinin/gençlerin çözümlenmesi, buna uygun hedef, söylem ve iletişim araçlarının tespiti, yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminin yetkinleştirilmesi, yerel yönetimlerin daha üretken hale gelmesi, yargı reformunun hızlıca uygulanabilmesi, reformcu yönlerin kurumsal yetkinleşmeyle beraber daha da güçlendirilmesi gibi onlarca başlık bulunmaktadır.

31 MART seçimleri AK Parti'ye kuvvetli bir mesaj vermişti. 23 Haziran'da yenilenen İstanbul seçimlerinde farkın AK Parti aleyhine açılması seçmenin AK Parti'ye verdiği mesajın ciddiyetini arttırdı. Her şeyden önce karamsar olmamak ve panik yapmamak gerekiyor. AK Parti Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın güçlü liderliği, yetişmiş nitelikli insan kaynağı ve kurumsallaşmış yapısı ile mesajın gereğini yapacaktır.

AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni kaybetmesi gelecek dönem siyaset okumalarını hızlandırdı. Zira CHP adayı İmamoğlu'nun yüzde 54 alabilmesi sadece ittifak sisteminin bir cilvesi değil. AK Parti'nin 17 yıllık iktidarına son vermek isteyenlerin deneme yanılma ile vardıkları bir sonuç.

SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar, CHP – HDP işbirliğini ve CHP’de bundan sonraki süreçte yaşanabilecek parti içi dönüşüm üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Kriter Dergisi Yayın Koordinatörü Yusuf Özkır, 23 Haziran İstanbul seçimi sonuçları sonrasında yeniden tartışılmaya başlanan toplumdaki sosyolojik değişim üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Strateji Araştırmacısı Hüseyin Alptekin, AK Parti karşıtlığında birleşen Millet İttifakı bileşenleri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Avrupa Araştırmacısı Zeliha Eliaçık, Türk toplumunun dünya ile kurduğu ilişki ve bunun Türkiye’nin iç siyasetine yansıması üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, 23 Haziran seçimlerinden sonra sosyal medyada hükümete yakın isimlere yönelik başlatılan linç kampanyası üzerine değerlendirmelerde bulundu.