Amsterdam’da hendekler açılsa, Berlin’de öz yönetim ilan edilse, Londra’ya ağır silahlar yığılsa ya da terörden bizim canımızın yandığı kadar canları yansa AB ülkeleri toplu imha silahları kullanacak seviyeye gelirdi.
Devamı
Ulus devlet sınırları içerisinde düşünmek, çıkarları bu dar kapsamda tanımlamak ve dar bir şekilde hareket etmek terörle mücadele konusunda son derece etkisiz kalmaktadır.
Devamı
Avrupalılar çok ciddiymiş gibi görünmelerine rağmen bu terörün ciddiyetinin farkına varabilmiş değiller. Terörü Suriye'ye veya Libya'ya ait bir durum olarak görüyorlar.
Terör sınır aşan bir olgu; bu da terörle mücadeleyi gerçekten isteyen uluslararası aktörlerin bir masada oturmasını ve empati kurmasını zorunlu kılıyor. Yoksa terör daha çok can yakacak.
Temmuz 2015'te sınır dışı edilen teröristin Avrupa'da serbest bırakılması sıradan bir istihbarat hatası değil. Daha önce İsveç'in şimdi Belçika ve Hollanda'nın paylaştığı bir politikasızlık sorunu.
Bir habasetle karşı karşıyayız. Sistematik kötülükle yani. Şeytani bir stratejiyle atılan adımlarla. O yüzden, "çifte standart", "ikiyüzlülük" gibi laflarla olan biteni estetize imkânımız yok.
Burhanettin Duran, Belçika’da gerçekleşen patlamaların Suriye iç savaşıyla bağlantısına dikkat çekti ve patlamaların yabancı savaşçıların ülkelerine geri dönmeleri durumunda ne kadar tehlikeleri olabileceklerini gösterdiğini belirtti.
Devamı
Belçika’da havaalanı ve metroda gerçekleşen patlamaları değerlendiren Bilgehan Öztürk, küreselleşen terör tehdidine karşı ortak bir terör tanımı oluşturulmasının gerekliliğine değindi.
Devamı
Teröre karşı kolektif tepki verilmesi gerektiğini vurgulayan Muhittin Ataman, Avrupalı devletlerin kendilerini ve diğerlerini iki ayrı kategori olarak nitelendirdiğine dikkat çekerek “DAEŞ sadece Suriye’nin sorunu değil, diğer bütün dünya ülkelerinin doğal bir sorunudur.” dedi.
PKK Belçika’nın ortasında çadır açıp propaganda yapabiliyor. Londra’da yürüyüş yapıp ‘katil devlet’ sloganı atabiliyor. ABD kelime oyunlarıyla PKK’ya Suriye’de askeri destek verebiliyor.
Avrupalı siyasetçiler her ne kadar Müslümanlarla değil cihatçı ve teröristlerle savaştıklarını söyleseler de, bu söylem ne yerel ne de küresel kamuoyunda yeterince etkili olamadı.