Terörle ve sair kirli araçla kuşatılmaya çalışılan Türkiye kendi büyüme ve modernleşme paradigmasını hayata geçirmeye çalışıyor.
Devamı
Uluslararası ilişkilerin tarihi ve gerçekleri bize gösteriyor ki, devletler birbirlerine karşı terörist örgütleri de dış politika aracı olarak kullanabiliyorlar.
Devamı
Lojistiğin yanı sıra, konferansla birlikte hızlanacak veya başlayacak büyük enerji projeleri ve yatırımları, bölge barışının ve güvenliğinin sigortası olabilir.
Rusya belli ki Halep’i Grozny’e çevirmek istiyor; yani ne yapacağını az çok kestirebiliyoruz. Fakat ABD deli mayın gibi kasıma kadar kırıp dökerek ve tahmin edilmesi zor bir şekilde hareket edecek.
AB üyesi devletlerin mülteci kabul etmemek adına verdikleri mücadelenin en trajikomik örneği Macaristan’da geçtiğimiz haftalarda yapılan referandum oldu.
Dünyanın, Türkiye’nin hepsinden önemlisi evlatları ölen annelerin gözünün önünde yargılanacak. Öldürdüklerinin de hesabını verecek, söylediği yalanların da…
Anayasa'ya göre OHAL kararnameleri Resmi Gazete'de yayımlandığı gün TBMM'ye sunulmaktadır ve TBMM bunlar üzerinde değiştirme, reddetme ve onaylama yetkisine sahiptir.
Devamı
Türkiye ekonomisi hedeflerini yüksek tutan bir vizyonla hareket ediyor. Bu vizyonun pusulalarından birisi de OVP.
Devamı
Hangcou Zirvesi küresel siyasi ve ekonomik meselelerin tartışılması adına önemli bir süreç oldu. Alınan kararların uygulanabilirliği ise bağlayıcılığı olmaması sebebiyle zamanla ortaya çıkacaktır.
İslamofobya, Avrupa özelinde Batı’nın kendisini ve kendi değerlerini “tez”, Müslümanları ise “anti-tez” olarak kavramsallaştırdığı bir zihniyetin ürünüdür.
NATO’nun Soğuk Savaş döneminde ‘öteki’ olarak gördüğü Rusya ile yeni bir gerilim yaşamak istemediği; bunun yerine küresel ve bölgesel terörizm meselelerine ağrılık vermek istediği görülmektedir.
Yaklaşık 70 yıl önce kalıcı barışın inşası için başlatılan büyük Avrupa projesi, Brexit ile ilk büyük darbesini yemiştir.
SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı Macaristan'daki mülteci referandumu üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Avrupa ülkeleri mülteci akınını kesmek için her geçen gün yeni tedbirler alıp sınırlarındaki duvarları ve dikenli telleri yükseltmesine rağmen “Kavimler Göçü”ne engel olamıyor.
Güçlü denilemeyecek finansallarıyla zaten tartışılan Deutsche Bank'ın ceza sonrası alacağı aksiyon, öncelikli bir mesele olarak karşımıza çıkıyor.
İktidarını demokratik seçimlerle konsolide eden Erdoğan Birinci Dünya Savaşı sonrası kurulan düzenin çöktüğü ve sınırların yeniden çizildiği bir bölgenin yakıcı sorunları ile uğraşıyor.
SDG/YPG, ABD bayraklarının gölgesine sığınarak kendilerini bir şekilde dokunulmaz kılmaya çalışsa da örgüt ABD desteği ile de olsa artık elde edebileceklerinin sınırına gelmiş gibi gözüküyor.
Halep konusunda şimdi seslerinin yükselmesi insan hakları kaygısından değil, savaşta Rusya-İran-Esad bloku lehine bozulan dengenin yeniden kurulmasını istemelerinden gibi görünüyor.
DEİK heyeti olarak önem verildiğine şahit olduğumuz sivil ekonomi ve iş dünyası destekli diyalogların, sürdürülebilir bir çerçevede yapılması gerekecek.
Türkiye bu meydan okumaları ancak kendi oyun planıyla, kendi imkânlarıyla ve muhaliflerin etkin gruplarını mobilize ederek aşabilir. Sahadaki başarı arkasından uluslararası destek de getirecektir.
“Erdoğan gibi dönüşüm ve ilerlemeyi temsil eden bir lider statükocu güçleri huzursuz ediyor.”