IŞİD Üzerinden Operasyon Gazeteciliği

İngiliz bir teröristin bir ABD'li gazetecinin kafasını kesmesinden veya ABD'li bir intihar bombacısının Suriyeli-Iraklı-Lübnanlı milisleri öldürmesinden absürt bir şekilde Türkiye'ye pay çıkarma çabasındalar.

Devamı
IŞİD Üzerinden Operasyon Gazeteciliği
Medyada Paradigma Değişimi

Medyada Paradigma Değişimi

SETA analisti Fahrettin Altun, medyada yaşanan paradigma değişimini anlayabilenlerin yeni döneme adapte olabileceğini belirtti.

Devamı

Dış kamuoyunda üretilen haber iç kamuoyunda daha önceden oluşturulmaya çalışılan çeşitli algılar ve söylemler için nasıl, ne şekilde ve kimler tarafından dolaşımda tutulmaktadır?

Türkiye'nin IŞİD karşısındaki pozisyonu net. IŞİD zihniyeti Türkiye'nin bölgedeki antitezi. Bu sebepten kimse Türkiye'nin niyetini sorgulayabilecek konumda değil.

Medyanın ürettiği haber içerikleri ise, çoğunlukla manipülasyon yarattığı düşünülerek eleştirildi. Medyanın “haz ekonomisi”ne yaptığı katkı kadar, “hız” ve “sansasyon”u norm olarak kabul eden habercilik dilinin yarattığı yanlış yönlendirmeleri sorunsallaştırıldı.

SETA analisti Ufuk Ulutaş, IŞİD'e yönelik operasyonların yoğunlaştığı ve IŞİD'in Irak içerisinde birtakım sıkıntılarla boğuştuğu bir dönemde rehinelerin serbest bırakılmasının dahi operasyonun başarısıyla alakalı birçok şey söylemekte olduğunu belirtti.

Amerika'yla Kol Kola, Haydi Savaşa!

Batıcıların, “madem rehinelerimiz serbest, o zaman haydi Amerika'yla yeni ufuklara” sloganı atmalarına şaşırmıyorum.

Devamı
Amerika'yla Kol Kola Haydi Savaşa
Rus ve Ukrayna Milliyetçiliği Kıskacında Kırım ve Tatarlar'ın Geleceği

Rus ve Ukrayna Milliyetçiliği Kıskacında Kırım ve Tatarlar'ın Geleceği

Kırım Tatarları yok olmanın eşiğinden dönmüş ve tarihsel ve kültürel bağlarımız olan bir millet olarak Türkiye'nin daha fazla ilgisini hak ediyor.

Devamı

IŞİD'e karşı oluşturulan koalisyon hava operasyonlarını hızlandırmaya başlamıştı ki, Yemen'de Husiler sürpriz bir şekilde başkent Sanaa'yı ve haliyle Yemen'i geçirdi. Bu olay gösteriyor ki; Irak'tan sonra Yemen'de de sıradışı gelişmeler yaşanacağa benziyor.

SETA analisti Can Acun, IŞİD gerçeğinde, Türkiye'nin lojistik ve stratejik açıdan olmazsa olmaz bir noktada olduğuna dikkat çekti.

Ortadoğu siyaseti daha önce içerisine sokulmuş kategoriler dışında tekrar yazılmalı. Çünkü önce Irak işgali ardından da Arap Baharı diye isimlendirilen süreç Ortadoğu siyasetine dair basma kalıp analizleri yerle bir etti.

Bu konuşma, Türkiye'nin küresel düzen arayışlarına söylemsel düzlemde yaptığı katkıların somut göstergelerinden biri.

IŞİD'e karşı yürütülen askeri operasyonların başarıya ulaşabilmesi, ancak örgütün kapalı devre çalışan ve kendi kendisini çeviren finansman sistemi çökertilebildiği taktirde başarılı olabilir.

Türkiye, kaos ve şiddetin sebeplerinden ziyade sonucuna odaklanmış, net siyasi amaç ortaya koyamayan ve uygulama bulduğu bir kaç günlük süre itibariyle IŞİD dışında diğer Suriyeli muhalif güçleri de hedeflemesi ile niyetini sorgulatan bu koalisyonun dışında kalmaya devam etmelidir.

Türkiye'nin de artık üst kurullar bağlamında “meslektaş yönetimi” yerine, dünyada giderek daha değerli görülmeye başlanan “vatandaş yönetimi” modelini tartışması gerekiyor. Toplumsal temsili hemen her alanda önemseyen bir yönetim modeline ihtiyacımız var.

Bu sorunun cevabını Erdoğan'ın Dünya Ekonomik Forumu konuşmasında bulmak mümkün. Erdoğan'ın demokrasi vurgusu reel bir temele dayanıyor: halkların tercihine saygı.

OKS'yi kaldırıp üç SBS getiren Hüseyin Çelik, bugün ne düşünüyor? Genel liseleri Anadolu liselerine dönüştürme kararını alan ve üç SBS'den tek SBS'ye geçiş yapan Nimet Baş, bugün ne düşünüyor?

Türkiye ve Mısır, birbirlerine karşı izledikleri politikaların yanlış olduğu kanaatinde değil. Fakat her iki devlette de, bölgedeki sistemik gelişmeler dolayısıyla sınırlı da olsa bir tür ilişkinin kurulması gerektiği konusunda ortak kanaat var.

Türkiye Batılılaşması ceberrut bir proje olarak başladı ve öyle devam etti. Cumhuriyetin kuruluşu sonrasında kendi tarihiyle kavgalı bir devlet, ciddi kimlik problemlerinin, eşitsizliklerin ortaya çıkmasına vesile oldu.

SETA analisti Ufuk Ulutaş, 1945'ten bu yana konuşulan Birleşmiş Milletlerin ana organlarının, değişen dünya gerçeklerine ayak uyduramadığının altını çizdi.

Türkiye'nin bölgedeki derdi düzen ve özgürlüğün tesisidir. Bu ikisinin birbirine bağlı olduğunu biliyoruz. Ve bu defa Türkiye komşularından gelmekte olan sorunları sert güç unsurları ile karşılama kararı almıştır. Bu yeni bir durumdur.