Putin Erdoğan ı Neden Övdü

Putin, Erdoğan’ı Neden Övdü?

Putin'in son Erdoğan övgüsü Rus-Amerikan ilişkilerindeki muhtemel gerilimlere bir hazırlık mı?

Devamı

Uluslararası ölçekte yayın yapan büyük medya kuruluşlarının Ermenistan'ın Gence saldırısı ve genelde sivil katliamlar karşısındaki yaklaşım biçimi başlangıcından bu yana problemli.

İyi Parti’nin daha kuruluş süreci ve sonrasındaki, “kimin partisi ve hangi çevrelerin tasarımı” olduğuna yönelik sürekli gündemde yer alan tartışmanın argümanlarını da yine partinin üst kademelere kadar yükselmiş ya da kuruluşunda yer almış siyasetçiler üretiyor.

Ermenistan’da 2018’de gerçekleştirdiği renkli devrimle koltuğa oturan ve kısa sürede uluslararası medyanın odağı haline gelen Nikol Paşinyan’ın Dağlık Karabağ çatışmalarında yaşanan kayıplar neticesinde iç ve dış kamuoyunda imajı ciddi yara aldı.

Uluslararası meselelerde Türkiye’nin izlediği politikaların gerçeklerle bağdaşmayan iddia ve ithamlara konu olması, hiç kuşkusuz Türkiye’nin bağımsız dış politika anlayışının sonucudur.

Türkiye Karşıtı Söylemin Yeni Yüzü

Türkiye Karşıtı Söylemin Yeni Yüzü

'Otoriterlik' hikâyesine şimdi de 'askeri saldırganlık' masalını ekliyorlar. Yeni söylemin temelinde Türkiye'nin güvenlik çıkarlarını korumak için yürüttüğü askeri operasyonlardan duyulan rahatsızlık var. Ankara'nın Suriye, Libya, Katar, Irak, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'taki askeri varlığını hedef almak var. Erdoğan'ın krizlerde inisiyatif alan liderliği var. Türkiye'nin hamlelerine, inisiyatiflerine duyulan kıskançlık var.

Devamı

Paşinyan, Hıristiyan dünyayı harekete geçirip işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarını elinde tutması için kendisine yardım edilmesini bekliyor.

Minsk Grubu diye adlandırılan platformun Ermenistan işgaline son verip Dağlık Karabağ sorununa hakkaniyetli bir çözüm bulma konusunda katkı sağlayamayacağını açık.

Doğu Akdeniz'de kıyısı olmayan Fransa, bu denizdeki en uzun kıyıya sahip ülke olan Türkiye karşısında "AB'nin jandarması" rolüne soyunuyor. Silah satma amacıyla Yunanistan'ı kendi "kifayetsiz muhteris" kıvamındaki hamlelerine alet ediyor.

Türk halkını ayırarak Erdoğan'a saldırmaları hiçbir şeyi örtmüyor. Zira Erdoğan, iç ve dış saldırılara karşı koyan ve 15 Temmuz direnişini sergileyen bir lider. Bu iki varoluşsal meseleyi birleştirenlere karşı duran güçlü bir devlet adamı.

Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand Le Figaro gazetesine 1998'de verdiği mülakatta 'O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil' ifadesini kullanması Fransa'nın milli çıkarlarının ne kadar barbar ve insanlık dışı zemine sahip olduğunun tezahürüdür.

Erdoğan'a yapıştırılmak istenen 'fundamentalizm' etiketi bir maske.. Altında milli çıkarlarını korumak için mücadele eden bir liderin devrilmesi, olmazsa sınırlandırılması niyeti var.

Doğu Akdeniz'in önümüzdeki dönemin yeni ekseni olacağı açık. Türkiye'nin hem savaşabilen hem de anlaşabilen bir ülke olmayı sürdürmesi ve gerilim diplomasisini yürütecek bir zihinsel hazırlığa sahip olması çok önemli. Geride bıraktığımız ve halen devam eden krizler Türkiye'nin hazır davranma kapasitesini geliştirmişti. Şimdi bunu hayata geçirme zamanı.

Şiddet eylemleri ırkçı canavarlaştırma şiddet ideolojisinin bir sonucudur. Müslümanlar sadece inançlarından dolayı giderek daha fazla fiziksel saldırının hedefi haline gelmektedir.

Çoğu aşırı sağcı üst düzey siyasetçilerin kullandıkları İslamofobik dil, söz konusu Müslümanların tasviri olunca canavarlaştırma ve ırkçılığı normalleştirmektedir. Bu durum kamusal alanda Müslüman karşıtı ırkçılığın kabul ve telaffuz edilebilme eşiğini düşürerek Müslümanların insan ve vatandaş olarak uğradıkları ayrımcılığı meşrulaştırmaktadır

Medya Müslüman karşıtı ırkçılığın yeniden üretilmesi ve normalleştirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır.

Tartışılan cümleler, dış politikadan habersiz bir başkan adayının acemi, sakil ifadeleri değil. Obama yönetiminde başkan yardımcılığı yapmış bir ismin 'iyi düşünülmüş, somut ve net Türkiye politikası beyanı.'

SETA Genel Koordinatörü Duran, 'Doğu Akdeniz'deki haklarımız, bizim için Türkiye'nin önümüzdeki sadece onlu yıllar değil, yüzyıllar açısından da çok kritik bir dönem. Burada iktidarıyla muhalefetiyle ortak bir siyaset yürütmemiz lazım.' dedi.

AK Parti kuruluşunun 19. Yılını kutluyor. Bu sürenin on sekiz yılı tek başına iktidarla geçti. Çok partili hayatımızda hiçbir partiye nasip olmayan bir performans gösterdi. Bu performansın zamanla değişen mahiyeti tartışmaların odağında oldu. Batı medyasında 2010'ların başına kadar Müslüman dünyaya "model" olarak gösterildi. Arap isyanlarından sonra etrafımızdaki bölgenin iç savaşlara ve türbülanslara teslim olduğu son yedi yılda AK Parti'nin gösterdiği dayanıklılık destekçilerini ve muarızlarını şaşırttı. Birçok ülkede hükümetleri deviren krizleri başarıyla aştı.