Erdoğan'ın yeniden seçilmesiyle "Hep birlikte Türkiye olarak kazanacağız" hissiyatının sergilenmesi. Farklı kesimlerin bir arada yaşadığı, daha müreffeh bir Türkiye idealinin gerçekleştirme iradesi.
Devamı
Seçim sürecinde son haftaya girerken polemiklerin en üst düzeye çıkması dikkat çekiyor.
Devamı
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 76. sayısı çıktı.
6’lı Masa on birinci toplantısı ile kendisini 'Millet İttifakı' olarak tanımladı. Ortak bildiride bu ittifakın 14 Mayıs seçimlerinde 'Yeter söz milletindir' sloganını kullanacağı da netleşti.
Danimarkalı aşırı sağcı siyasetçi Paludan'ın Kur'an-ı Kerim yakma alçaklığı çok yönlü bir "İslam karşıtlığı, Batı ve Türkiye" tartışması başlattı. Öncelikle İsveç devleti, Stockholm'deki Türk büyükelçiliği yakınında gerçekleştirilen bu nefret suçuna BM ve Avrupa Konseyi Sözleşmeleri'ne aykırı olarak izin vermiştir. Özgürlükler ve demokrasi ile ilgisi olmayan bu tavır Avrupa'da son yıllarda ana akım siyaseti dönüştüren İslam karşıtlığını teşvik etmektedir.
Cumhuriyetin ikinci yüzyılına Türkiye'yi kimin taşıyacağı üzerine sert bir vizyon kapışması ya da daha demokratik ve etkin olma iddiasıyla sistem tartışması demokratik yarışmanın gündemi.
Katar'ın özellikle finansal gücüyle Avrupa futbolunda etkin olması üzerine Dünya Kupası’na da ev sahipliği yapması, Katar sermayesinin Avrupa'da son zaferi olarak değerlendirilebilir
Devamı
Saldırı PYD tarafından Haseke ve Münbiç'te planlandı, İstanbul'da siviller hedef alınarak gerçekleştirildi. PKK veya PYD saldırıyı üstlenmeyerek Batının 'göreceli teessüfünü' önlemek istese de tescil edilmesi gereken belli: PYD bir uluslararası terör örgütüdür! KCK çatısı altında PKK ile PYD aynı örgütlerdir.
Devamı
Türkiye'nin diyalog ortağı olduğu Örgüt, 1996 yılında kuruldu. ŞİÖ, Rusya, Çin, Hindistan, Pakistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan'dan oluşuyor.
Her şeyden önce Türkiye'nin hem Rusya hem de Ukrayna ile görüşebilen noktada kalması tüm dünya, Batı ittifakı ve elbette ülkemiz için çok değerli.
Eymen Zevahiri kimdir? Zevahiri nasıl El Kaide’nin lideri oldu? DEAŞ’ın ortaya çıkışına karşı Zevahiri’nin tutumu neydi? Zevahiri nasıl öldürüldü? Zevahiri sonrası El Kaide nereye evrilir?
Türkiye, bölgeyi kutuplaştıracak bloklaşmaların karşısında duruyor, bunun istikrar getirmeyeceğini sadece mevcut çatışmaları artıracağını düşünüyor.
Türkiye, Finlandiya ve İsveç'in üyeliklerine terör örgütleri ile ilgili 'güvenlik endişelerinin karşılanmadığı' gerekçesiyle itiraz ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Madrid'e giderken henüz bu iki ülke yapılan tüm görüşmelere rağmen Türkiye'nin beklediği somut güvenlik kararlarını (teröristlerin iadesi ve ambargoların kaldırılması gibi) almamıştı.
Ankara, Ukrayna krizini ve tetiklediği süreci ittifakın daha güçlü olması için bir fırsat olarak değerlendiriyor. Türkiye'nin güvenlik kaygılarının giderilmesi ittifak içi dayanışma göstergesi olacaktır. Britanya'nın Türkiye'ye savunma sanayisi alanındaki ambargoları kaldırması diğer üyeler tarafından da takip edilmelidir.
Batı medyasında NATO'nun önde gelen ülkelerinin, Türkiye'yi vetosunu kaldırması yönünde 'ikna edeceği' fikri işleniyor. Niinistö ve Andersson'un da Biden'dan Türkiye'yi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ikna etmesini istemiş olması düşünülebilir. Bu yaklaşımlar NATO'nun krizinin çözülmesine katkı sunmaz. Ankara ikna edilmesi gereken başkentler olarak Stockholm ve Helsinki'ye işaret ediyor.
Dış politika milli bir meseledir. Uzun süre iktidar olamamanın getirdiği sorumsuzlukla ve popülist yaklaşımlarla dış politikaya yaklaşılamaz. Dış politikada devletlerin sorumluluğu vardır. Bu sorumluluk sadece iktidarları bağlamaz. Muhalefetin teorik olarak iktidar alternatifi olduğu düşünüldüğünde söylediği sözler, ortaya koyduğu yaklaşımlar uluslararası çevreler tarafından da çok kolay bir şekilde araçsallaştırılır.
Ankara'yı arayan Batılı yetkililer, Türkiye'nin güvenlik endişelerini anladıklarını ancak iki ülkenin üyeliğinin hızlıca kabul edilmesi gerektiğini ve Ankara'nın taleplerinin hemen karşılanamayacağını öne sürüyorlar. Halbuki daha önce verilen sözlerin tutulmadığını çok iyi bilen Türk yetkililer de baskı kurulması gereken başkent olarak Stockholm ve Helsinki'ye işaret ediyorlar.
Sosyal medyanın, dezenformasyonu kolaylaştırıcı rolüyle birlikte günümüzde gerçek ile kurgu arasındaki ayrım da önemini giderek yitirmektedir.
Ukrayna krizindeki dengeli politikasını daha önce başlattığı ABD, AB, Körfez, Yunanistan ve İsrail ile normalleşme politikası ile birleştiren Türkiye, Batı ile ilişkilerinde yaşanan stratejik dönüşüme katkı vermeye istekli.