ABD "Suriye'de Türkiye ile görüşeceğimiz bir şey kalmadı, YPG'ye güveniyoruz" noktasından "Türkiye'yle görüşmeliyiz" noktasına geldi.
Devamı
Türkiye’nin Afrin’de gerçekleştirdiği “Zeytin Dalı” operasyonuyla birlikte Almanya ile Türkiye arasındaki silah ticareti yeniden tartışılmaya başlandı.
Devamı
Afrin’de hem Rusya hem de ABD’nin kendisini “sattığını” acı bir şekilde tecrübe eden PKK/YPG’nin artık iki büyük gücün kendisini desteklemediğini, sadece kendi istedikleri yerde araç olarak kullanmak istediklerini anlayıp Türkiye’ye karşı düşmanca eylemlerine son vereceğini beklemek çok zor.
Uzun süredir beklenen Zeytin Dalı operasyonunun başlaması Rusya ile uzlaşmaya dayanıyor. Bu yönüyle Astana-Soçi süreçleri ile somutlaşan Ankara-Moskova işbirliğinin sonucu.
Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar Batı Medyasının Zeytin Dalı Harekâtı’na yaklaşımını değerlendirdi.
Bu çalışmada DEAŞ’ın kurulduğu günden itibaren nasıl bir medya stratejisi yürüttüğü, farklı medya araçlarını nasıl kullandığı, hangi argümanlarla eleman temin ettiği ve uluslararası medyayı nasıl manipüle etmeye çalıştığı ortaya konulmaktadır.
SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun Afrin Operasyonu hakkında Batı medyasının yaptığı propaganda hakkında değerlendirmede bulundu.
Devamı
Gabriel’in Çavuşoğlu’na servis ettiği çayın görüntüsü, Almanya’nın Türkiye politikasında artık Türkiye karşıtı ideolojik lobilerin ipoteği altında hareket etmeyeceğini mi sembolize ediyor?
Devamı
İlişkilerin normalleşmesi beklentisi sadece Türkiye'nin beklentisi değil. Türkiye'ye karşı tutumlarıyla Avrupa'da başı çeken Almanya da dahil olmak üzere Avrupa ülkeleri Türkiye ile yeni ve sağlıklı bir ilişki zemini kurulması gerektiğinin farkındalar
İran'da kısa vadede toplumsal bir değişim beklemek çok mümkün değil..
Türkiye, sırtını dayayabileceği tek bir dış güç olmadığını, ancak realist bir perspektifle iyi ikili ilişkiler geliştirir ve içerideki siyasi istikrarını, güçlü siyasi liderliğini korursa ayakta durabileceğini çok iyi biliyor.
Bu yeni dönemde Türkiye, Avrupa ülkeleriyle ekonomi ve güvenlik odaklı iş birliğine yöneliyor ve bu alanlarda kendisiyle iş birliği yapmak isteyen bütün AB ülkeleriyle yakın bir ilişki kurmak istediğini gösteriyor.
Medyaya yansıyan görüntüler şiddet kullanımının artmaya başladığını gösteriyor. Kimi yerlerde polis göstericilere karşı silah kullanmaya başlamış. Başka yerlerde ise göstericilerin polisleri linç ettiği ve polis araçlarını ateşe verdiğine dair görüntüler yayılıyor. Bu şiddet olayları henüz kontrol altına alınamayan bir sarmala dönüşmüş değil.
Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak ilan ettiği günden beri Türkiye'nin attığı adımlar yoğun bir şekilde tartışılıyor.
Bu çalışmada 2017 yılında Türkiye’de Siyaset, Dış Politika, Güvenlik ve Terörle Mücadele, Ekonomi, Enerji, Hukuk ve İnsan Hakları, Eğitim, Sosyal Politikalar ve Medya alanlarında oluşturulan başlıklarla yaşanan gelişmeler detaylı bir şekilde betimlenmiş kapsamlı bir analize tabi tutulmuştur.
Türkiye'nin son on beş yıldır yaptığı atılımlar gelişme potansiyeline sahip ülkeler için ilham verici olma boyutundan çıkmıştır denilebilir. Türkiye artık bu ülkelerin büyümesi ve gelişmesi noktasında katkı yapan bir aktör konumuna gelmiştir.
Asıl ilgi, Erdoğan'ın son yıllardaki siyaset yaklaşımına ve üstlendiği liderlik rolüneydi...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik bu düşmanca tavırlar 2009'tan, Davos olayının hemen ardından kendisini göstermeye başladı...
SETA Washington Genel Koordinatörü Dr. Kadir Üstün: Uluslararası kamuoyu Türkiye ile birlikte hareket ederken İsrail ve ABD yönetimi öngördükleri ama bu kadarını beklemedikleri bir yalnızlık içinde kaldı
BM ve ABD’nin İran’a yönelik ekonomik yaptırımlarının hukuki meşruiyeti ve bu konuda Türkiye’nin tavrı nedir? ABD’nin tek taraflı çıkardığı kanun ve kararnameler ile ceza hukuku anlamında başka ülke vatandaşlarını yargılama yetkisi var mıdır? Hakan Atilla davasındaki suçlamalar ve bunların dayanakları nelerdir?