Fransa’nın Başörtüsü Yasağı Paris Olimpiyatları’nda

2024 Paris Olimpiyatları’na ilişkin başörtüsü yasağı kararı ne ifade ediyor? Fransa’da uygulanan başörtüsü yasağının boyutları hangi düzeyde? Fransız yargısı yasakları nasıl savunuyor, uluslararası hukuk bu konuda ne diyor? Laiklik, başörtüsü yasağına gerekçe teşkil edebilir mi? AİHM ve BM’nin başörtüsü yasağına ilişkin tutumları nelerdir?

Devamı
Fransa nın Başörtüsü Yasağı Paris Olimpiyatları nda

Kılıçdaroğlu'nun çıkışı en çok CHP çevrelerinde muhafazakarlara açılım çabalarından rahatsızlık duyanları köşeye sıkıştırdı.

DEVA ve GP, Millet İttifakı'nın yapısını değiştirecek hamlelerde bulunuyor. Yüzde 50 artı 1 alma iddiasıyla ortaya çıkan bu iki partinin Millet İttifakı'nın ve özellikle CHP'nin arkasına takılması hedefledikleri muhafazakâr seçmen nezdinde onları zora sokuyor.

CHP-HDP ittifakı Türkiye'yi nereye götürmek istiyor? Bu ittifakın geleceği var mıdır? Bu ittifak, CHP'nin 2023 seçimlerini kazanması için yeterli midir? İYİ Parti ile ittifak yapan CHP, HDP ile de ittifak yaparsa iktidar olma ihtimalini artırır mı?

CHP'nin sert söylemlerinin çok büyük bir etkisi var. CHP kendi cenahındaki 'derin seküler öfke' ile yüzleşmedi, sadece üzerini örttü.

Helalleşme Söyleminin Zorunluluk ve Taktiksel Boyutları

Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı helalleşme açıklaması ve geçmişle yüzleşeceğini söylemesi önemlidir. 2023'e yönelik olarak bir seçim taktiği olsa bile CHP ve onun temsil ettiği siyasi geçmiş açısından üzerinde durulmayı hak eder.

Devamı
Helalleşme Söyleminin Zorunluluk ve Taktiksel Boyutları
Hangi Başörtüsü

Hangi Başörtüsü?

Avrupa'da insan haklarının dışarıdan gelen 'öteki' paydaşları çoğaldıkça 'haklar' dönemi de kapanıyor.

Devamı

1982 Anayasası'nın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yapılan tüm girişimler anayasayla sınırlandırılmaktan kurtulamadı. Oysa insan haklarını temel alan hukuk devleti kurmak öncelikle anayasanın görevidir.

‘Cumhuriyet İlkelerine Saygıyı Güçlendirme Yasası’ neleri içermektedir? Tasarıya karşı Fransız Müslümanları nasıl tepki verdiler? Fransa’nın bu yasayı çıkarmadaki amacı nedir? Yasanın uluslararası ilişkilere bir etkisi olacak mı? Fransa Müslümanları ne yapmalı?

Madem genç dimağlar eski Türkiye'yi hatırlamakta zorlanıyor, eskiyi hatırlatmak yerine yeni bir başarı hikayesi yazmak lazım artık. Bu hikaye için yeni bir kurucu metin, yeni bir toplumsal sözleşme kaleme almak lazım. Yeni anayasadan beklenen belki de en önemli değişiklik de bunu başarabilecek bir çerçeve inşa etmesi olacak.

SETA tarafından yayımlanacak bu eserde radikal bir batılılaşma sürecinden geçmiş olan Türkiye’de çeşitli alanlarda tezahür eden İslamofobi olgusunun kapsamlı bir şekilde incelenmesi amaçlanmaktadır.

İslam düşmanlığı üzerinden yeni bir Avrupa dizayn ediliyor. Bu yeni Avrupa’nın daha özgürlükçü bir Avrupa olmayacağı açık. Aksine İslam düşmanlığı üzerinden daha otoriter ve daha sağcı bir Avrupa inşa ediliyor

Avrupa'da Macron öncülüğünde İslam Düşmanı sayılabilecek bir dizi düzenleme hayata geçiriliyor. Üstelik sadece Macron değil, Avusturya Başbakanı Kurz ve Şansölye Merkel de Avrupa çapında bir "Siyasal İslamla mücadele planına" geçildiğini açıkladılar. Kurz, göçmen kökenlileri ülkelerinden Koronavirüsünü getirip yaymakla suçlayarak Avrupa'nın güvenlikten sağlığa her türlü sorunun kaynağı olarak Müslümanlara işaret etti. Eskiden Yahudilere yapıldığı gibi şimdi de Müslümanlar Avrupa'nın siyasi, ekonomik ve güvenlik sorunları için günah keçisi olarak gösteriliyor.

Macron, Türkiye'yi ve Erdoğan'ı hedef aldığında susan Avrupalı siyasetçiler, şimdilerde bu 'hırslı' lider adayının yaptıklarından endişelenmeliler. Tüm Avrupa'yı zora sokacak bir huysuzluk söz konusu.

Macron, Avrupa'yı önü alınamayacak bir savrulmaya taşıyor. Suudi Arabistan ya da BAE'den gelecek destek açıklamaları Hz. Peygamber'e yapılan hakareti ya da kibirli "İslam mühendisliğini" örtemez. Hele Erdoğan'ın haklı feryadını asla susturamaz. Bilin ki, kışkırtan Macron, uyaran Erdoğan.

Devletin kadınların başörtüsü ile uğraşmayı bırakması, ‘kavgayı' sonlandırmıyor ve bu mücadele tam bir zaferle sonlandırıldı zannedenler, yanılıyor. Evet, bugün de bir “başörtüsü kavgası” devam ediyor ve aslında bu kavga dindar başörtülü kadınlar tarafından yürütülmüyor. Başörtülü kadınlara karşı açılmış bu kavganın sahibi: Seküler yobazlar ve dindar bağnazlar.

Haute École Francisco Ferrer yüksekokulunda (üniversite) okuyan bir grup Müslüman kadın uygulanan başörtüsü yasağı sebebiyle Anayasa Mahkemesine başvurarak hak arayışına girmişti. Haziran 2020’de Belçika Anayasa Mahkemesi Tarafsızlık Yasası çerçevesinde aldığı kararla yükseköğretimde dini sembollerin yasaklanmasını meşrulaştırdı. Bu karar en çok başörtülü üniversite öğrencilerini etkileyecek. Kararı Temmuz 2020’de Brüksel’de binlerce öğrenci bir araya gelerek protesto etti.

Ayasofya'nın ibadete açılması ne bu muhteşem eserin dünya mirasındaki yerini zedeler ne de Müslüman olmayanların ziyaretini engeller. Ayasofya'nın yaşayan bir cami olması Türk milletinin iradesinin tecellisidir.

Baro başkanlarının açıklamalarına ve yayımladıkları bildirilere bakmak yaşanan siyasallaşmayı görmek için yeterlidir. Sonuçta iktidarın aslında uzun yıllardır ihtiyaç duyulan bir konuda harekete geçtiğini ve çözüm üretmeye çalıştığını söyleyebiliriz.