Başkanlık sistemi tartışması normalleşiyor, rayına giriyor. Sisteme yönelik toplumsal destek artıyor. Peki tartışma normalleştikçe neleri müzakere edeceğiz?
Devamı
Başkanlık sisteminin en güçlü yanını, "kuvvetler ayrılığını en yüksek oranda mümkün kılma özelliği"ni hiçe sayıp, "yetkinin tek elde toplanacağı" yalanını uydurdular.
Devamı
Onların gözünde "Türkiye biçimi başkanlık" arayışı Necip Fazıl Kısakürek'in "Başyücelik devleti" isteğidir. "Başyücelik devleti" Kemalizm'e verilen bir tepkinin adıdır.
Başkanlık sisteminin, federatif yapıyı da yanında getireceğine yönelik yaklaşımları indirgemeci olarak tanımlayan Fahrettin Altun, Üniter devlet yapısı, başkanlık gelirse çöker gibi bir mit üretiliyor. Bunlar üzerinden tartışma kilitlenmeye çalışılıyor. dedi.
Önümüzdeki süreçte Nasıl bir toplum? Nasıl bir başkanlık? ve Başkanlık nasıl savunulmalı? sorularının giderek daha iç içe geçeceğini beklemek gerekir.
Başkanlık sistemi tartışmalarını yürütürken, siyasal kültürün demokratik ve istikrarlı bir yapıyı ortaya çıkarabilecek yönüne yoğunlaşmalıyız.
Devamı
Nebi Miş, parlamentarizm vesayetçi bir yapı üreterek Türkiyede siyasal alanın kırılganlaşmasına ve etkisizleşmesine neden olduğunu belirtti.
Devamı
Yeni anayasa çalışmaları ve Başkanlık Sistemi üzerine değerlendirmelerde bulunan Fahrettin Altun: Başkanlık Sisteminin en önemli avantajı, kuvvetler ayrılığına en yakın hükümet sistemi modeli olmasıdır.
Hem başkanlık hem parlamenter sistemlerde yasama erki, hükûmetin ihtiyacı olan finansal kaynakları aktarmadığında siyasal sistem içerisinde bir kriz veya tıkanıklık kaçınılmaz hale gelebilmektedir.
İster psikiyatri/psikoloji alanını, ister mimari alanı, isterse de siyasal sistemlerin karşılıklı incelenmesini ele alalım; hem evrenseli hem de yerele şartlara eş zamanlı dikkate almak zorunluluk gibi görünüyor. Bu sebeple Türkiye tipi başkanlık sistemi arayışı sahici bir mesele.
Ali Aslan, Türkiyedeki ideolojik çatışma ortamı nedeniyle parlamenter sistemin muntazam bir şekilde işlemesinin mümkün olmadığını belirtti.
Burhanettin Duran, başkanlık sisteminin nasıl bir model ile Türkiyede uygulanması gerektiğine ilişkin düşüncelerini dile getirdi.
Yeni anayasa tartışmasında kilit öneme sahip bu meselede CHP, MHP ve HDP sandıkta azınlıkta kalmanın bir neticesi olarak parlamenter sistemle devam etmekte kararlı gözüküyor.
Türkiyede başkanlık sistemi tartışmasını gerekli kılan şartları yorumlayan Ali Aslan, siyasette otoriterlik sorunu olduğunu, sisteminin 2007den sonra belirsizleştiğini ve milletin enerjisinin devlete akamadığını belirtti.
AK Partinin mecliste 317 sandalye kazanmasının bir diğer açıdan, herhangi bir anayasa değişikliğini halk oylamasına sunmak için yeterli olan 330 sınırına ulaşamadığı anlamına geliyor.
Fahrettin Altun, başkanlık sistemi tartışmalarının normalleşmesi gerektiğini vurguladı.
Nasıl bir başkanlık modeli uygulanacağı küresel demokratik normlar ile yerel toplumsal-siyasi şartlar birlikte göz önüne alınarak belirlenmek zorundadır.
AK Parti'nin 1 Kasım seçimlerinden 317 milletvekili ile çıkması üzerine başkanlık sistemi tartışması yeniden gündeme geldi.
Gezi kalkışmasından bu yana "otoriterleşme", "diktatörlük", "yaşam tarzına müdahale", "Batı'dan kopma" vb. gibi yersiz korkularla Türkiye siyasetini manipüle etmeye çalıştılar.