Mutabakat Ortamı Nasıl Korunur?

Milletin ortak düşmana karşı mücadele ederken gösterdiği azim ve kararlılık yeni bir siyasal enerji doğurmuştur. Siyasi parti temsilcilerinin bu enerjiye duyarsız kalması düşünülemez.

Devamı
Mutabakat Ortamı Nasıl Korunur
Füller in Ümitsiz FETÖ Savunması

Füller’in Ümitsiz FETÖ Savunması

Füller’in “barış ve diyalog” sloganlarıyla FETÖ’yü teröre, suça ve şiddete bulaşmamış bir hareket olarak satmaya çalışması ve bu çabada zekasına mugayir argümanlara başvurması çaresizliğin bir göstergesi.

Devamı

Taktik ve operasyonel yöntemin büyüsüne kapılan darbeciler stratejik hedef değerlendirmesinde büyük yanlışlar yaptı. Halkın Cumhurbaşkanı ile olan bağı ve milli iradeye olan bağlılığını göz ardı etmeleri bu alçak girişimin başarısız olmasının en temel sebebi.

Türk toplumu uzun bir aradan sonra kendisiyle ve devletiyle ayrışmasına son vererek "kendine gelmiş" ve bir siyasi özne olarak tarih sahnesine yeniden çıkmıştır.

Demokratik hukuk devletinin bir koruma refleksi olarak yürüyen olağanüstü hal ilanını Batı medyası "İslamcı otoriterleşme", "Erdoğan'ın radikal yetkilerle güçlenmesi" ve hatta "Erdoğan'ın intikamı" olarak mahkûm etmekte gecikmedi.

Acının içinde kıvanç yaşıyoruz. Gecenin karanlığında salalar güç veriyor, duygularımızı kabartıyor. Ve ne yazık ki; salaların çağrıştırdığı şehadet haberleri de ardı ardına düşmeye başlıyor.

15 Temmuz’da Yepyeni Bir Süreç Başladı

Bu süreci "Erdoğan'a yarayacak" kaygılarıyla heba edeceklere ve Türkiye'yi sınırlandırmak isteyen uluslararası kampanyalara karşı uyanık olunmalı.

Devamı
15 Temmuz da Yepyeni Bir Süreç Başladı
Biz Burada Vatan Savunmasındayız

Biz Burada Vatan Savunmasındayız

Cuma günü Fetullahçı Terör Örgütü ordudaki hücrelerini harekete geçirdi ve bir askeri darbe yapmaya kalkıştı. Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği, milletin feraseti ve dirayetiyle bu darbe girişimi bastırıldı.

Devamı

Bugün birçok Batı ülkesinin zenginliğinde göçmenlerin rolü büyük. Ekonomik kalkınmanın da, sosyal gelişmenin de önemli kaynağı, çeşitlilik. Göçmenler ise bu çeşitliliği fazlasıyla taşıyor.

Esas olan, Türkiye'deki Suriyelilerin birer "yük" ve "yabancı" olarak değil, her şeyden önce "insan" olarak görülmesi ve kalıcı bir "imkân"a dönüştürülmesi için çaba sarf edilmesidir.

Sadece Türkiye’nin selameti için değil aynı zamanda Filistin’in de selameti için gereksiz tartışmaları bir kenara bırakıp İsrail’le diplomatik normalleşmeye rasyonel bir zeminde yaklaşmalıyız.

Türkiye'nin farklı ülkelerle yaptığı enerji ortaklığı, bölgesel enerji denkleminde Türkiye'nin gücünü artırıyor. Yeni enerji anlaşmaları için bölge ülkelerinin dikkati de ilgisi de Türkiye'ye çeviriyor.

Şimdilerde sokağı, şiddeti ve vandalizmi işaret edenlerin derdi siyaset değil. Yükseldiğini söyledikleri yeni toplumsal muhalefeti temsil etmek hiç değil. Zaten öyle bir yükseliş de yok, yeni bir toplumsal muhalefet de.

Dünyanın bir neocon küstahlığı sorunu var. Bir seri katilin kurbanlarını suçlamasına benzer bir psikoloji ile hala utanmadan tepeden bakabiliyorlar. Oysa ayar çekmeye çalıştıkları Türkiye, 28 Şubat Türkiyesi değil.

Bazı ülkelerde “siyasetin başkanlıklaşma” dönemlerinde, siyasal istikrarın arttığı, ekonomik gelişmelerin canlandığı ve iktidar süresinin uzadığına yönelik bulguların ardından, Avrupa’da bazı ülkeler önemli yasal ve anayasal değişikliklere gitmişlerdir.

AK Parti muhaliflerinin keskin dilinin etkisindeki Batı medyası "değerler" adı altında Erdoğan'ı "Batı'nın ötekisi", hadi şimdilik "düşmanı" demeyeyim, olarak kodluyor.

Türkiye'nin demokrasisini eleştirmekte fayda gören Batı başkentlerinin kriz içine giren kendi "medeniyet değerlerini" korumalarının yolu Müslümanlar ve Türkiye ile birlikte çalışmaktan geçiyor. Cebelleşmekten değil.

HDP bugün radikalleşmesini ve gerçek kimliğini gizleyemez bir noktaya geldi. Bu saatten sonra HDP için İslamcı Kürtleri taşımak hiç de kolay değil.

ABD'nin PYD'ye yönelik yardımı, Türk kamuoyunda Suriye'de Amerikan vesayetinde küçük bir PKK devleti kurulmakta olduğu yönündeki şüphe ve endişeleri körüklüyor.

Türkiye’nin hendek kazıp her tarafa EYP yerleştiren PKK’lılara karşı operasyonları, Foreign Affairs tarafından şimdiden başarısız ilan edilmiş.

Erdoğan’ın Yeni Anayasa ve sistem değişikliği hedeflerine ulaşmak istemesinin nedeni, muhalifleri tarafından dile getirildiği gibi ve ‘endişeli’ bir kısım AK Parti eliti tarafından da paylaşıldığı hâliyle kendi liderliğini ve ‘otorite’sini tesis etmek değil, bilakis kişisel liderliğine bağlanan umutları kurumsallaştırmak istemesidir.