Sosyal Medya Tiranlaşmamalı

Türkiye gibi küresel iletişim akışı ile entegre ülkelerin bir taraftan ilgili şirketlerin çifte standardıyla uğraşırken diğer taraftan küresel enformasyon akışı ile bağlantılı kalma durumları devam edecektir.

Devamı
Sosyal Medya Tiranlaşmamalı
Sosyal Medya Regülasyonu ve Albayrak Ailesi

Sosyal Medya Regülasyonu ve Albayrak Ailesi

Muhalefetin 'sosyal medyama dokunma' veya 'özgürlükler kısıtlanıyor' tavrı sorunu çözmediği gibi tüm dünyanın gündemindeki bir meseleyi de ötelemek demek. Evet, tam da "bizim ailemizin başına gelenler 83 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının başına gelebilir" bilinciyle sosyal medya mecralarıyla ilgili yasal düzenleme yapılmalı. Bu platformlarının Türkiye'de ofis açma zorunluluğu getirilerek vergi vermeleri sağlanmalı. Sahte hesapların önüne geçilmeli. Bu şirketler, suç içeren paylaşımlar hakkında Türk yargısına hızlıca bilgi vermeli. Bunlara uymayan şirketler de tıpkı Fransa, Almaya ve İtalya'da olduğu gibi cezalandırılmalı. Regülasyon bu mecraları kapatma anlamına gelmiyor.

Devamı

Siyasal alanın sosyal medya üzerinden yeniden şekillendirilmesine yönelik olarak, muhalefet bir süredir planlanmış organize kampanya yürütüyor.

Ankara'nın Libya inisiyatifi Avrupa ve Ortadoğu başkentlerinde yeni bir Türkiye tartışması başlattı. Türkiye'nin giderek daha etkili bir güce dönüştüğünü kabul eden bu tartışmanın iki boyutu var. İlki, Suriye'den Libya'ya Doğu Akdeniz çevresinde güç denklemlerindeki somut değişime odaklanıyor. İkincisi ise niyetleri sorgulayan tam bir propaganda savaşı durumunda. Bu iki boyutu ayrıştırmadan Türk dış politikasının son dönemdeki hamlelerini, kapasitesini ve niyetini anlamlandırmak mümkün olmaz.

Her ne kadar koronavirüsün gölgesinde kalsa da Türkiye iç siyasetinde bir süredir Siyasi Partiler ve Seçim kanunlarında bir değişiklik olup olmayacağı tartışılıyor. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin her iki kanunda değişiklik yapılması gerektiği yönündeki sözleri üzerine başlayan tartışma somut verilerden ziyade genel tartışmalar üzerinden yürütülüyor.

Türkiye’nin Libya’da siyasi geçişi ve yeniden yapılanma sürecinin başat aktörü haline gelmesi Paris ve Atina’nın emelleri açısından tam bir kabusa karşılık geliyor. AB’nin İrini operasyonunun Ankara’nın Libya’daki askeri varlığını engelleyemediğini gören Paris, NATO’yu hareketlendirmeye çalışıyor.

Türkiye Kazandıkça Libya'da Uluslararası Rekabet Kızışıyor

Libya ile imzalanan anlaşmalardan sonra Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Libya’da attığı adımlar çok net sonuçlar doğurdu ve Yunanistan, GKRY, İsrail ve Mısır’ın Türkiye’yi devre dışı bırakan anlaşmaları neredeyse tamamıyla akim kaldı.

Devamı
Türkiye Kazandıkça Libya'da Uluslararası Rekabet Kızışıyor
Doğu Akdeniz deki Güç Rekabeti ve Türkiye

Doğu Akdeniz’deki Güç Rekabeti ve Türkiye

'Hakkaniyetli bölüşüm' üzerinden barışı ve çözümü reddedenlerin, Ankara'nın Doğu Akdeniz'deki zorlu mücadeleden vaz geçmeyeceğini anlaması gerekli.

Devamı

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, ABD’de yaşanan protesto olaylarını değerlendirdi.

Atina, Türkiye'nin Libya ile imzaladığı mutabakatı geçersiz kılmak için çabalıyor. Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi Antalya Körfez'in sıkıştırmak istiyor.

Türkiye'nin Ayasofya'yı ibadete açma kararı alması durumunda bölgedeki rakiplerine ve özellikle büyük güçlere kendi kararlarını alabilen bir devlet olduğunu göstermiş olacak.

Libya'da Ulusal Mutabakat Hükümeti Sirte ve Cufra'yı ele geçirmek için çabalarken diplomasi hız kazanıyor. En son hamle Mısır'dan geldi. Sisi, darbeci Hafter ve Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı A. Salih ile geçen cumartesi bir toplantı yaparak Kahire bildirisini açıkladı.

SETA Strateji Araştırmacısı Hüseyin Alptekin, ABD’deki protestoların ardından gündeme gelen ANTIFA akımı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu mayıs sonundan bu yana iktidarın muhalefeti "sokağa dökerek OHAL ilan edeceğini" iddia ediyor. En son 3 CHP ve HDP'li ismin milletvekilliğinin düşürülmesinden sonra bu söylemini genişletti.

SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, 'Eğer bu tempo devam ederse Hafter güçlerinin dağılması kaçınılmazdır. Bu durumda UMH'nin ülkenin tamamında kontrolü sağlaması imkanı doğar.' dedi.

Erdoğan'ın basın toplantısında kullandığı 'Libya topraklarındaki iş birliği alanlarımızı genişletme hususunda görüş birliğine vardık' cümlesi önemli. Bu genişleme neleri içeriyor? Sadece petrol/doğalgaz arama ile sınırlı değil. Serrac "yeniden imardan" bahsettiğine göre çok boyutlu. Askeri desteğiyle iç savaşı Trablus lehine değiştiren Ankara, ateşkes gerçekleşirse çatışma sonrası dönem için de Trablus'a maksimum düzeyde yardımcı olmalı. Öncelikle Trablus kontrolündeki bölgelerde gündelik hayat iyileştirilmeli. Elektrik ve sağlık başta olmak üzere altyapı hizmetlerinin ivedilikle güçlendirilmesi lazım. Güvenlik sektörü reformu Türkiye'nin inisiyatifinde gerçekleştirilmeli. Hafter'in kaçak petrol anlaşmaları engellenmeli. Libya'nın doğu ve batı diye bölünmesinin önüne geçilmeli.

Yeni kurulan partilerin (GP ve DEVA) baskın bir erken seçim kararı ile seçime katılamaması etrafında polemikler yapılıyor. CHP Genel başkanı Kılıçdaroğlu, "kiralık milletvekili" vererek bunun aşılabileceğinin sözünü verdi bile.

Koronavirüs (Covid-19) salgını toplumsal yaşam gibi eğitimi de derinden etkiledi. Bulaşma hızını en aza düşürmek için ilk önce okullar kapatıldı. Haziran ayı içerisinde okulların tekrar açılması gündeme geldi. Ancak 18 Mayıs tarihinde toplanan Cumhurbaşkanlığı kabine toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan 2019-2020 eğitim öğretim yılının bu dönem için sona erdiğini ve gelecek dönemin Eylül ayında başlayacağını duyurdu.

Her şeyin yerli yerinde olması, herkesin işine bakması ne güzel; belediye yıkılma tehlikesi olan heykelle ilgileniyor, askerler kendi vazifelerini yapıyor, ülkeyi de sivil ve seçilmiş Cumhurbaşkanı yönetiyor!

Akşener'in "HDP'yi PKK'nın yanında konumlandırdığını" söyleyerek başlattığı tartışma, ittifakların geleceğini gündeme taşıdı. Kendisine manevra alanı açan Akşener, hem HDP'nin PKK terörüyle arasına mesafe koyamadığını hatırlattı. Hem de "üçüncü bir ittifak mı kuruluyor?" polemiklerini canlandırdı. Canlandırdı diyorum zira SP Genel Başkanı Karamollaoğlu Kasım 2019'dan itibaren "yeni ittifaklar kurulabileceği" görüşünde.

Post-korona dönemine ilişkin hemen hemen herkes “dünya artık eskisi gibi olmayacak” diyor ya, bazı şeylerin eskisi gibi olmaya devam edeceği aslında kesin.