Can Dündar'ın Anayasa Mahkemesi marifetiyle salıverilmesi ve sonrasında Almanya'ya kaçması adalete ve Türkiye'nin imajına nasıl hizmet etti acaba?

Bu yeni dönemde Türkiye, Avrupa ülkeleriyle ekonomi ve güvenlik odaklı iş birliğine yöneliyor ve bu alanlarda kendisiyle iş birliği yapmak isteyen bütün AB ülkeleriyle yakın bir ilişki kurmak istediğini gösteriyor.

Kemal Kılıçdaroğlu yayın organları ve sahiplerini idamla tehdit etti...

Ne zaman Türkiye aleyhine bir kumpas olsa..

Gazeteciler genelkurmay başkanlarını eşleri başlarını örttüğü için değil siyasilerin işlerine karıştıkları zaman eleştirmedikçe basın özgürlüğünde de mesafe kat edemeyiz.

Basın özgürlüğü yok dedikleri Türkiye'de her türlü yayın organı varken bugün Alman medyasında tam bir mutabakat var.

Almanya’nın Türkiye politikasının araçları olarak kullanılan Türkiye karşıtı lobi mensuplarının Ankara karşısındaki güvenlikleri Berlin tarafından sağlanıyor.

Can Dündar’ın Avrupa’da bir saraydan başka bir saraya koşarak; bir gazeteden başka bir gazeteye geçerek yaptığı dezenformasyon, zihinsel sömürgeleşmenin post modern versiyonudur.

Can Dündar'a, Enis Berberoğlu'na sahip çıkanların, bugün Türkiye'yi kaosa sürüklemek için yollara dökülenlerin kirli kumpasın ortağı olduğu ayan oldu...

Batı basını mağdurla zalimi yer değiştiriyor. Darbenin mağduru olan sivilleri askerleri linç eden zalimler, darbenin zalimi olan askerleri ise halk tarafından linç edilen mağdurlar haline getiriyor.

Batı, uluslararası sistemde sahip olduğu hakim konumunu kullanarak kimin terörist kimin özgürlük savaşçısı, neyin insan haklarına uygun, neyin uygun olmadığına kendisi karar vermekte ve bunu tüm dünyaya empoze etmektedir.

Devletler için tahrip edici sonuçlar doğuran terör eylemleri söz konusu olduğunda özgürlüklerin güvenlik lehine sınırlandırılması mümkün olabilmektedir. Avrupa’daki örneklerden hareketle ifade ve basın özgürlüğünün çeşitli sınırlandırmalara tabi tutulduğu ve yakın gelecekte daha ağır düzenlemelerin yapılacağı anlaşılmaktadır.

İngilizlerin acısına karşı Amerikalılar sorumsuz davranıyor. Peki ya Türk'ün acısına karşı sorumsuz davranan 'Türk' medyasının bir kısmını ne yapacağız?

'Demokrasi sandıktan ibaret değildir' sözü Türkiye'de milli iradeyi kabullenmeyenler tarafından sık sık arkasına saklanılan bir slogan olageldi.

Ruh halinden en hızlı çıkan veya baştan beri bu ruh halini hiç paylaşmayıp rol yapan, çark etmek için fırsat kollayan kişi de herhalde Kemal Kılıçdaroğlu'ydu.

Diasporadaki sosyal ve ekonomik sermayeleri göz önünde bulundurulduğunda örgütün sadece ülke içerisinde pasifize edilmesinin sorunu bütünüyle çözmeyeceği açıktır.

Twitter 2016'nın ilk yarısı için şeffaflık raporunu yayınladı. Rapor hangi devletin Twitter'dan ne kadar bilgi talep ettiğini, Twitter'ın bu taleplerin ne kadarını karşıladığını ve devletlerin talebi ile ne kadar tweeti sildiğini ve engellediğini gösteriyor.