Dört seneyi aşkın bir süredir Esed rejiminin sınır ihlalleri ve Reyhanlı'da olduğu gibi terör saldırılarında bile Suriye'ye girmeyen; sürekli bölgesel ve uluslararası koordinasyon çağrısı yapan Türkiye, elbet “Türkiye Suriye'ye girecek” lobisi kamuoyunu sarssın diye Suriye'ye girmeyecektir.

Davutoğlu'nun kampanyasını nasıl kurguladığını anlamak için, miting konuşmalarını yan yana koyarak, toplu bir şekilde bakmak gerek.

Çıkış, solcuya, Kürde, İslamcıya baskı uygulayan "derin devlete" değil; milletin maslahatını gözeten "demokratik devlete" biatta.

Türkiye'deki İslami gruplardan farklı olarak iktidar ile radikal bir kapışmaya giren Gülen grubu tüm tasfiyelere rağmen gücünü yitirmediğini bir kez daha ispatlama gayretinde.

Düşmanlıkları o kadar vicdanlarını kör etmiş ki Türkiye'yi terörle bağdaştırma çalışmaları bir tarafa (Batı'da bunun da karşılığı azalmaya başladı) kıskaç altındaki Türkmen ve Uygurlara verdikleri zararı hiç önemsemiyorlar.

DHKP-C denilen terör örgütünün, Türkiye içerisindeki ideolojik-sektaryen dinamiklerden beslenen ve başta Esed rejimi ve Almanya olmak üzere yabancı istihbaratlar tarafından da tepe tepe kullanılan bir örgüt olduğu artık halka mal olmuş bir bilgidir.

Doğu ve Güneydoğu Bölgeleri'nde huzurun ve güvenliği tesis edecek olan Çözüm Süreci, aynı zamanda Türkiye'nin kalkınma serüveninde sırtında taşıdığı kamburdan kurtulması demek.

Yusuf Özkır, AK Parti'nin 7 Haziran genel seçimlerinde, temel vaadinin yeni anayasayla Türkiye'yi düzlüğe çıkartmak olduğunu belirtti.

Gezi protestolarından 17 Aralık darbe girişimine ve Kobani eylemlerine kadar iki yılda yaşadıklarımız modern demokrasilerin kolaylıkla taşıyamayacağı krizlerdir.

Muktedir olmak için başkanlığa en az ihtiyacı olacak siyasetçi Erdoğan'dır. Asıl soru "nasıl bir başkanlık sistemi?" olmalıdır.

Türkiye'nin ekonomik ve siyasi istikrara sahip bir ülke olması ve ekonomik alanda yeni bir çekim merkezi alternatifi oluşturması, beyin göçünü tersine beyin göçüne dönüştürmüştür.

Erdal Tanas Karagöl, Yapısal Dönüşüm 10. Kalkınma Planı'nın ayrıntılarını değerlendirdi.

Küresel sistemin oyun kurucuları kendi kurdukları düzenin çarkına parmak sokan ülkelerde devrim, darbe ve karmaşa yoluyla liderleri yerinden etti ve statükonun korunmasını sağladı.