İran-Amerika Gerilimi

Amerika ile İran'ı karşı karşıya getirebilecek birçok başlık var. Ama bunların en kritikleri nükleer anlaşma ve Körfez gerginliği diyebiliriz. Suriye ve Yemen gibi başlıklar genelde bu ikisinin gölgesinde kalıyor. Ama bir bütün olarak baktığınızda Körfez gerginliğinin dahi nükleer meselesinden kaynaklandığını söyleyebiliriz.

Devamı
İran-Amerika Gerilimi
Haziranın Yoğun Gündemi

Haziranın Yoğun Gündemi

Haziran ayı çok önemli bir gündemle karşılıyor bizi..

Devamı

SETA Washington D.C. Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat Trump’ın İran meselesine yaklaşımı hakkında değerlendirmede bulundu.

Washington ile Tahran arasındaki gerilim, çatışma ve müzakere seçenekleri arasında bir sarkaç gibi gidip geliyor. 2020 başkanlık seçimlerine giderken İran gerilimi Trump için sürekli gündem maddesi olacak.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun ABD – İran geriliminde Irak’ın pozisyonu hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın ABD ile İran arasında yaşanan gerilim ve olası sonuçları hakkında değerlendirmede bulundu.

Yeni Bir Uzlaşma mı?

Bölgemizde gözler, ABD ve İran arasında büyüyen gerilimde. Washington, İran'a "maksimum baskı" politikası ile yaklaşıyor. Yaptırımları ağırlaştırmakla kalmadı, uçak gemisini de Körfez'e gönderdi.

Devamı
Yeni Bir Uzlaşma mı
Yeni Bir Savaş mı Geliyor

Yeni Bir Savaş mı Geliyor?

ABD ile İran arasındaki gerilim son haftada tehlikeli bir tırmanışa geçti. Her iki taraftan 'savaş olmayacak' açıklamaları gelse de gidişatın bir savaşla sonuçlanması ihtimali giderek güçleniyor.

Devamı

Kriter Dergisi Yayın Koordinatörü Yusuf Özkır, ABD – İran ilişkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Trump yönetimi, her geçen gün, ABD'nin süper gücünü hoyratça kullanan uygulamalarla sahne alıyor. Washington, II. Dünya Savaşı sonrası kurduğu "liberal düzeni" kendi eliyle yıkmakla kalmıyor. Tek taraflı milli menfaatlerini de uluslararası düzleme, aktörlere dayatıyor. Uluslararası kuruluşları bile harekete geçirmekle uğraşmıyor. Milli hukukunu sert gücüne dayanarak uluslararası hukukmuşçasına empoze ediyor. Elindeki her çeşit enstrümanı meşruiyet kaygısı duymadan seferber ediyor. Son dönemde hasım veya dost ayırt etmeden yaptırım ve tehditlere daha sık başvuruyor.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan Dünya Düzeni, 1989 yılından sonra farklı bir döneme girdi. Küreselleşme dönemi de denilen bu dönem de bugünlerde değişime uğradı ve ABD Liberal Demokrasi’den korumacı “ulus devlet” formuna evirilmeye başladı. Trump ile Orta Doğu’da İsrail merkezli Yeni Orta Doğu amaçlanıyor. İsrail, Suudi Arabistan ve BAE aynı safta buluşurken İran düşman ilan edildi. İran’a yönelik çok sert ambargolar ve yaptırımlar art arda gelmeye başladı. ABD’nin Orta Doğu ve İran planları, gerilimli Türk-ABD ilişkilerini SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran ile konuştuk..

SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, Habertürk'ten Kübra Par'a konuştu. Prof. Duran, 'Dünyadaki gelişmelerden dolayı Türkiye’nin uzun vadeli bir toparlanmaya, iktidarı ve muhalefetiyle ortak meselelerde bir uzlaşma bulmaya ihtiyacı var. Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiği 'Türkiye ittifakı'nı böyle anlıyorum' dedi.

ABD S-400 alımı için bize sorun çıkartıyor ama sorun yaşadığı tek ülke Türkiye değil. Rusya, Çin, İran, Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkeleriyle de sorunlu. Ama asıl sorun, Amerika’nın kendi kurduğu sistemi kendi elleriyle yıkması ve müttefiklerine zarar vermesi.

Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir krizin eşiğindeyiz. Suriye krizinin sınırda yarattığı güvenlik sorunları Türkiye'nin kendisine ait bir hava savunma sistemi ihtiyacı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştu.

Ankara ve Washington arasındaki farklılaşmanın Doğu Akdeniz dahil yeni alanlara sıçramakta olduğunu da görüyoruz. Ancak yine de asıl olan, gerilimlerin ciddi bir yol kazasına dönmesini engellemek ve olumlu iş birliği alanlarını çoğaltmak. Bu arada da diplomatik müzakereye devam etmek.

Trump’ın başkanlık koltuğuna oturmasının ardından ABD’nin ciddi sorunlar yaşadığı müttefiklerden biri de gerek Avrupa Birliği’nin gerekse NATO’nun önemli üyeleri arasında yer alan Almanya.

Biz İstanbul seçiminin sonucunu beklerken geçtiğimiz Salı, İsrail'de önemli bir seçim gerçekleşti. 2009'dan beri kesintisiz iktidarda olan B. Netanyahu, Başkan Trump'ın verdiği açık destek sayesinde sandıktan önde çıktı. Netanyahu'nun koalisyonu 120 milletvekilinden 65'ini alarak hükümeti yeniden kurma fırsatı elde etti.

ABD ve İran’ın karşılıklı olarak CENTCOM ve İran Devrim Muhafızları’nı terör örgütleri listesine eklemesi, dünya siyasetinde giderek artan popülist siyasi yaklaşımların bir tezahürü.

Bu analizde ABD Başkanı Trump’ın Suriye krizine yönelik politikası incelenmektedir.

Trump, İsrail yayılmacılığını meşrulaştırmak için bir adım daha attı. Geçen yıl mayıs ayında Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımıştı. Önceki gün de "52 yılın ardından ABD için İsrail'in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tam olarak tanımanın zamanı geldi" açıklamasını yaptı. Dünya başkentlerinden bu kararı reddeden tepkiler geldi.

Yeni Zelanda'da iki camiye aynı anda yapılan saldırıda kırk dokuz Müslüman hayatını kaybetti. Kırktan fazla kişi de yaralandı. Gerçek ve can yakıcı bir olayla karşı karşıyayız.