Irak, Suriye ve Baas reenkarnasyonu

Aylar süren hükümet kurma döneminden sonra başbakan olan Maliki, seçimleri kazanan partinin başkanı olduğu için değil; Irak'ta dengelerin oluşturduğu siyasetin imkânlarını kullanarak başbakan oldu.

Devamı

Türkiye Baas Rejimini Desteklese Ne Olurdu?

Türkiye’nin Suriye imtihanından uzak durması ahlaki ve jeopolitik iddialarından vazgeçmesi anlamına gelir.

Devamı

Medyanın sadece Hatay'a odaklanarak, Suriyeli sığınmacılara ev sahipliği yapan Kilis, Şanlıurfa, Gaziantep gibi illeri konu edinmemesi, hedefin doğrudan Hatay sosyolojisi olduğunu göstermektedir.

Ortadoğu'yu bir bataklık olarak tarif etmek bizlere apolitik bir dünyanın içerisine girmeyi tavsiye etmektedir.

Esed rejiminin kendisi halk meşruiyetine dayanmayan ve zorunlulukların hayatta tuttuğu bir siyasi yapıdır.

SETA Ortadoğu uzmanı Selin Bölme, Suriye’de yaşanan son gelişmelerle gündeme gelen Suriye’de özerk Kürdistan meselesini Yeni Şafak gazetesinden Murat Aksoy’a değerlendirdi.

Rusya Sıcak Denizlere Yine İnemedi!

Rusya şimdi Esad'la beraber inşa ettiği bataklıktan nasıl çıkacağını Esad'ın geleceğinin ne olacağının önüne koymuş durumdadır.

Devamı

Taha Özhan: "Bu Kavga Türkiye-Suriye Kavgası Değil"

SETA Başkanı Taha Özhan, Yeni Şafak gazetesinden Murat Aksoy ile Suriye'deki gelişmeleri ve son durumu değerlendirdi. Özhan’a göre Türkiye, Suriye'de “ulusal çıkar gözetmiyor, ülkede yaşanan insan hakkı ihlallerine son vermek istiyor."

Devamı

Türkiye'nin gücü ve kapasitesi, ne son Baas çete devletinin bir Türk uçağını düşürmesi, ne de Türkiye'nin düşmanca tavra vereceği askeri misilleme bağlamında test edilebilir.

Esed rejiminin krizin başından beri yürüttüğü kampanyaya baktığımızda hem metod hem de retorik açısından İsrail’in Hasbara’sıyla önemli paralellikler taşıdığını görmek mümkündür.

İran, Esad yönetimiyle arasına mesafe koymayı başarsaydı, bugün sadece Camp David Düzeninin çöküşüne değil aynı zamanda I. Dünya Savaşı düzeninin de baştan aşağı tartışılmasının önü açılmış olurdu.

Asıl soru, İran ve Rusya gibi, devlet geleneği olduğu farz edilen iki devletin nasıl olup da bütün Ortadoğu siyasetlerini Esed’in geleceğine ram etmiş olmalarıdır.

Bayram Sinkaya’nın hazırladığı analizde, Arap baharını destekleyen İran yönetiminin Suriye sözkonusu olunca aldığı farklı tavır inceleniyor.

SETA, uluslararası temsilcilerin katıldığı bir panele ev sahipliği yaptı. “Suriye Krizi ve İnsan Hakları” başlıklı panelde Suriye’deki sistematik insan hakları ihlalleri ele alındı.

Suriye krizi bütün Ortadoğu'yu ateşe verebilecek büyüklüktedir. Dolayısıyla kriz çok hassas bir şekilde ele alınmalıdır.

Annan planı genelde Batı, özelde ise Amerika açısından sorumluluktan bir süreliğine kaçmak için de bir imkân sunmaktadır.

Suriye rejimi, uluslararası baskının daha sertleştiği bir senaryoda hem siyaseten hem de ekonomik olarak ayakta kalmakta zorlanacaktır. Akan kanın durması için başka bir ihtimal de görünmemektedir.

28 Şubat, ruhunu primitif batılılaşma sürecinden, adaletini tek parti döneminden, vesayetini 27 Mayıs'tan, zulmünü ise 12 Eylül'den alan kendi kendine kolonyalizm sürecidir.