SETA, Libya ile İlgili Çok Sayıda Analize İmza Attı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) son yılların sıcak başlıklarından olan Libya'yı farklı açılardan konu alan çok sayıda yayın ve analize imza attı.

Devamı
SETA Libya ile İlgili Çok Sayıda Analize İmza Attı
Libya Dosyaları

Libya Dosyaları

Libya krizini ve Libya barış sürecini inceleyen SETA çalışmaları

Devamı

Bu analiz BAE liderliğindeki bölgesel eksenin Suudi Arabistan üzerinden Selefiliği kendi bölge stratejisi için araçsallaştırmasını ele almaktadır.

Suriye Kürt Gelecek Hareketi Başkanı Hajo, "PYD, Baas partisine benzer bir ideolojiye sahip. PYD burada kendilerini Kürtlerin tek temsilcisi olarak görüyor ve eleştiride bulunan herkesi Kürt halkının düşmanı ilan ediyor." dedi.

Acil bir müdahale şeklinde gelişen Fırat Kalkanı operasyonu ile Türkiye, Cerablus – El Bab ekseninde bir bölgeyi kontrolüne alarak terör koridorunun Afrin ile birleşmesine izin vermedi.

Soçi Zirvesi’yle birlikte Suriye’de barışa çok yaklaşıldığına dair yorumlar da arttı. Ancak hâlâ bu konuda ciddi engellerin varlığından bahsetmek gerekir.

Türkiye ve Rusya’nın Suriye’de Çözüm Arayışları

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Türkiye ve Rusya’nın Suriye konusundaki çözüm alternatifleri hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Türkiye ve Rusya nın Suriye de Çözüm Arayışları
Rusya-PKK PYD İlişkisi Moskova nın İkilemi

Rusya-PKK/PYD İlişkisi: Moskova’nın İkilemi

Afrin’de Rusya’nın desteği olmadan PYD’nin Türkiye destekli ÖSO güçlerine karşı dayanmasının mümkün olmadığını herkes bildiğine göre, Moskova’nın bu örgüte yönelik desteği Ankara’da PKK’ya ve onun Akdeniz’e uzanan bir koridor açmasına destek olarak görülüyor. Bu da Türkiye-Rusya ilişkilerinin daha da yakınlaşmasını engelleyecektir.

Devamı

Barzani, bölgenin yaşadığı krizlerden dolayı eleştiri oklarının hedefi olmaya başlamıştı. Bu nedenle Kürtlerin bağımsız devlet kurma iddialarını gerçekleştirerek tarihe geçmeyi hedeflemektedir.

Batılı ülkelerden DEAŞ’e gerçekleşen katılım hiç sorunsallaştırılmadı. Nasıl büyüdüğü, hangi unsurlarla hangi şartlarda işbirliği yaptığı neredeyse hiç sorgulanmadı.

Amerikan yönetimi Moskova üzerinde sadece diplomatik değil, aynı zamanda güçlü bir askerî baskı da kurmuş durumda.

Referandumun ardından artık iç siyasetteki taşların yerine oturduğu ve iki yıl içerisinde yeni bir seçim beklenmediği düşünülürse, Erdoğan’ın önümüzdeki süreçte dış politikaya odaklanacağı görülüyor.

Trump yönetiminin Obama dönemindeki Suriye politikasını devam ettirip ettirmeyeceği cevabı en fazla merak edilen soruların başında geliyordu.

PKK en büyük zararı aslında hiç umursamadığı Kürtlere vermektedir.

1982 Anayasası'nın çerçevelediği şiddet kurgusu hem siyasi hem de bürokratik anlamda hesap verebilir ve öngörülebilir olmayan aktörler aracılığıyla devletin ve toplumun kontrol altında tutulmasına imkân tanımıştır.

ABD ve Rusya’nın Suriye krizindeki bundan sonraki tutumları savaşın ne kadar daha devam edeceği konusunda belirleyici olacaktır. Çünkü bölgesel ve yerel aktörlerin uzun süren iç savaşta birbirlerine üstünlük sağlayamadıkları görülmüş ve giderek artan bir şekilde Rusya ve ABD’nin meseleye dahil olmaları söz konusu olmuştur.

20. yüzyıl Türkiye modernleşmesi, ikilemlerin, karşıtlıkların, birbirini dışlayan ötekilerin siyasetten gündelik hayata her alanda karşımıza çıktığı bir modernleşmedir. 20. yüzyılda Türkiye, devlet-toplum, din-devlet, halk-aydın, gelenek-modernlik, Batı-Doğu, kurum-birey, formel-enformel vb. birçok ikilemin arasına sıkıştı.

Şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonraki dönemde de Rusya, Suriye politikamızı belirlerken en fazla hesaba katmamız gereken aktör olacak gibi görünüyor.

Halep konusunda şimdi seslerinin yükselmesi insan hakları kaygısından değil, savaşta Rusya-İran-Esad bloku lehine bozulan dengenin yeniden kurulmasını istemelerinden gibi görünüyor.

Daha yakın zamanda Doğu Guta’da kendi halkına karşı kimyasal silah kullanmış bir yönetimin Halep’te yaptığı katliam aslında hiç de şaşırtıcı değil.

ABD Yönetimi olabildiğince açık bir dille muhalefete “Cenevre’de masa sizin yüzünüzden devrilirse muhalefete zırnık yardımın ulaşmasına müsaade etmem” diyerek “Rusya’nın Suriye Özel Temsilcisi” Steffan De Mistura’nın Moskova’da hazırladığı muhalefeti tasfiye planını kabul etmeye de icbar ediyor.