Açılımdan ortaklığa ‘Yakınımızdaki Afrika’

Bu vizyon Afrika'yı Afrikalıların perspektifiyle görme ve ortaklaşa kalkınma anlayışına oturuyor. Türkiye-Afrika ortaklığı kalkınma yardımlarından altyapı, tarım, sağlık, telekomünikasyon ve savunma alanlarına kadar uzanıyor.

Devamı
Açılımdan ortaklığa Yakınımızdaki Afrika
Insight Turkey quot Türkiye'nin Büyük Stratejisi quot Başlıklı Yeni Sayısını

Insight Turkey "Türkiye'nin Büyük Stratejisi" Başlıklı Yeni Sayısını Yayınladı

Insight Turkey’in Sonbahar sayısı, Türkiye’nin büyük stratejisinin dönüşümüne odaklanmaktadır.

Devamı

Tarihi zeminin yarattığı etki itibarıyla günümüzde Ankara ve Madrid arasındaki siyasi ilişkilerde kritik bir problemin mevcut olduğunu söylemek pek mümkün değil. Zira iki ülkenin dış politika bakımından güç mücadelesi verdikleri bir alan bulunmuyor.

CHP nasıl bir Türkiye dış politikası vizyonuna sahip?

Erdoğan ve Putin'in ikili görüşmeleri lider diplomasisinin çarpıcı bir örneği olarak diplomasi tarihindeki yerini alacaktır. Bu sayede 2015 uçak düşürülmesinde bu yana Ankara ve Moskova arasındaki ilişkiler çok yönlü bir dönüşüme uğradı. İkili ilişki giderek çok katmanlı ve Türkiye'nin daha aktif rol aldığı yapıya dönüştü.

Washington'da Ankara'ya karşı eski yoğun gerilim havası yok. Afganistan müzakereleri ve Ankara'nın Mısır ve BAE ile normalleşme adımları havayı bir miktar değiştirmiş. Ancak yeni işbirliği hamleleri üretilmedikçe Erdoğan'ın değindiği durgunluk ve çözümsüzlük hali devam edecek gibi görünüyor.

Türkiye’nin Yükselen İHA Gücü

Türkiye'nin bu alandaki tecrübesi ve başarımlarının yanı sıra insansız sistemlerin artan önemi, İHA teknolojisinde ilerlemeyi Türk savunma sanayii için stratejik seçimlerden biri haline getirmiştir.

Devamı
Türkiye nin Yükselen İHA Gücü
Ortadoğu da İhtiyatlı Normalleşme Trendi

Ortadoğu’da İhtiyatlı “Normalleşme” Trendi

Neredeyse bütün cephelerde geniş bir karşı blokla mücadele eden Türkiye, kararlı duruşu ve caydırıcılığı sayesinde kazanımlarını muhafaza edebildi ve yeni kazanımlar elde etti. Bununla beraber bu kazanımlar bedelsiz değildi ve mücadele sürecinin Türkiye ve özellikle Türkiye karşıtı blok için ciddi maliyetleri oldu.

Devamı

Son dönemde Balkanlar ve Orta Asya, Türk dış politikasının öncelikli alanları olarak ileri çıkıyor. Her ikisinde de Türkiye istikrar sağlayan, arabulucu, yatırım yapan ve güven veren yönüyle öne çıkıyor.

ABD, Afganistan'dan çekilerek Ortadoğu'da yeniden konumlanıyor ve Orta Asya denklemini değiştiriyor. Türkiye, Orta Asya siyasetinde etkili olmak istiyorsa da Afganistan denkleminde olmalı. Kaldı ki, Ankara, bu tür zamanlarda aktif olmanın faydalarını artık biliyor.

Afganistan söz konusu olunca Suriye, Libya ya da Dağlık Karabağ hakkında bildiğimiz her şeyi unutmak zorundayız. Türkiye için böylesi zor bir geçiş döneminde jeopolitik çıkarları ile birincil güvenlik öncelikleri arasında köprü kurabilecek bir stratejik esnekliğe sahip olması her şeyden çok daha önemli. Türkiye'nin bunu dikkate alarak tercihleri arasında Afganistan siyasetini oluşturması en rasyonel olanı.

Uluslararası sistem bir süredir büyük güçlerin hem rekabet hem de işbirliği yaptığı yeni bir dönemin içinde. Bu sebeple Türkiye, Batı başkentleri ile hep 'çetin müzakere' yürütmekte ve yakın gelecekte de bu durum değişmeyecek.

Türkiye artık tek bir parametre üzerinden değerlendirilebilecek bir devlet değildir. Bölgesinde belirleyici bir devlet olarak küresel siyasi gelişmelerdeki etkisini artırmaya çalışan aktördür.

Etrafımızda üç önemli seçim gerçekleşti.

Gözler 14 Haziran'da Brüksel'de gerçekleşecek olan ikili zirvede.

Kaleme alınan rapor ve buna bağlı karar tasarısı baştan sona Türkiye karşıtlığı üzerine hazırlanmıştır. Zira tartışmalı raporda ön plana çıkarılan hususlar ve yapılan eleştiriler bunu destekler niteliktedir.

Sadece kendi kabiliyetini geliştirmekle yetinmeyen aynı zamanda geleceğin harp ortamına uygun bir savunma teknoloji zinciri oluşturmaya çalışan Türkiye küresel savunma pazarında da gerçek bir oyuncu olma yolunda hızla ilerliyor. 

Cumhuriyetimizin yüzüncü yılındaki 2023 seçimleri demokrasi tarihimizin 'en kritik seçimi' olacak.

Net olan şu ki, Ankara ve Washington arasındaki ilişkiler müttefiklik düzleminin dışına çıkıyor. Hasımlık, rekabet ve iş birliğini aynı anda götüren yeni bir denkleme oturuyor.

Sözde 'Ermeni Soykırımı' iddialarının Ermeniler için önemi nedir? Soykırım kavramının niteliği nedir? ABD Başkanı’nın sözde 'Ermeni Soykırımı' iddialarıyla alakalı karar vermesi meşru mudur? Türkiye yine de bu durumu ciddiye almalı mı? Türkiye neler yapıyor ve daha neler yapmalı?

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Montrö Sözleşmesine ilişkin, 'Sözleşmeyi 1936'dan beri yaptığımız gibi şeffaf ve tarafsız bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz ama elbette sözleşme tek başına istikrarı sağlamak için yeterli değil' dedi.