Uzmanlara Göre Savaş Çıkarsa Azerbaycan Dağlık Karabağ'ı Ermenistan'dan Geri Alır

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Yeşiltaş, 'Sıcak çatışma ciddi bir savaşı beraberinde getirebilir, hatta Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesini yeniden kendi kontrolüne alması gibi bir sonucu doğurabilir.' dedi.

Devamı
Uzmanlara Göre Savaş Çıkarsa Azerbaycan Dağlık Karabağ'ı Ermenistan'dan Geri Alır
Enerjisine Kavuşan Türkiye

Enerjisine Kavuşan Türkiye

Karadeniz’de keşfedilen doğalgaz rezervi yalnızca ekonomik boyutuyla değil, stratejik açıdan da epey önemli ve Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda uluslararası siyasette alacağı konum açısından da tarihi bir dönüm noktası olduğuna işaret ediyor.

Devamı

Tüketicilerin akaryakıt ve doğalgaz harcamalarının azalması anlamına gelen tarihi keşfin Türkiye'nin teknolojik hamlelerine önemli bir ivme kazandıracağı anlaşılmaktadır. Bu hamleleri destekleyen ve hızlandıran en önemli etkinin de enerji olacağı aşikârdır. Aslında bu dönüşüm her kesimden insanın hayalini kurduğu bir devrin de başladığını göstermektedir. Bu hayal kendi teknolojisini üretmeye başlayan Türkiye'nin enerjide de bağımsız olma yolunda ilerlemesi olarak tanımlanmaktadır.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman, Azerbaycan’ın Ermenistan tarafından işgal edilmiş olan Dağlık Karabağ sorununun çözümü için kurulan Minsk grubu üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki gerilimde Rusya’nın etkisi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’nin dış politikada seçmiş olduğu bağımsız ve kendi halkının çıkarını önceleyen yol bazı küresel ve bölgesel aktörlerle kendisini karşı karşıya getiriyor.

Perspektif: Tovuz Sınırında Azerbaycan ile Ermenistan Arasında Yaşanan Çatışma ve Arka Planı

Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının tarihi arka planı nedir? 12 Temmuz’da Tovuz bölgesinde neler yaşandı ve nedenleri nelerdir? Ülkelerin pozisyonları ve çatışmanın geleceğine dair öngörüler nelerdir?

Devamı
Perspektif Tovuz Sınırında Azerbaycan ile Ermenistan Arasında Yaşanan Çatışma ve
15 Temmuz Darbe Girişiminin Türk Dış Politikası ve Güvenlik Yaklaşımlarına

15 Temmuz Darbe Girişiminin Türk Dış Politikası ve Güvenlik Yaklaşımlarına Etkileri

Türk dış politikasında 2006-2007 sonrasında yaşanmakta olan dönüşüm, 15 Temmuz darbe girişimi ile birlikte ivme kazanmıştır. Dönüşümün temel hedefleri ve istikameti değişmemiştir.

Devamı

Son bir kaç yıldır Türkiye'nin dış politikadaki temel eğilimlerinden birisi hem ABD ve Avrupa hem de Rusya ile ilişkisini ideolojik çerçeveden çıkarıp daha rasyonel bir düzleme oturtma çabasıdır.

Türkiye ve Azerbaycan’a karşı saldırılarda bulunan ve toprak bütünlüklerini hedef alan Ermenistan ve PKK’nın, bölgesel politikaları rekabet hâlinde olan ABD ve Rusya’nın aynı anda desteğini almış olmaları her ikisinin de aktör değil araç olduklarını gösteriyor.

18 yıllık AK Parti iktidarının ve dört yıllık Cumhur ittifakının siyasetini "impatorluk özlemi" olarak nitelemek doğru değil. İmparatorluklar çağı çoktan geçti. Günümüzde "güçlü milli devletlerin" öne çıktığı bir dünyada yaşıyoruz. Küresel ve bölgesel türbülansın Türkiye'yi yeni askeri aktivizme zorladığı açık. Suriye, Irak, Doğu Akdeniz ve Libya denklemlerine askeri olarak müdahil olan ülkelerin en sonuncusu Türkiye. Hiçbirinde de "yayılmacı, emperyal" saik bulunmuyor. Milli güvenlik çıkarlarını pro-aktif şekilde koruma niyeti var.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman, Azerbaycan-Ermenistan çatışması üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Ferhat Pirinççi, Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan askeri gerilimi değerlendirdi.

Güney Kafkasya'da gerginlik yeniden tırmandı. Ermenistan, Azerbaycan mevzilerine saldırdı, Bakü ordusu karşılık verdi ve çatışma çıktı. Uzmanlara göre Erivan, dikkatleri hukuka aykırı adımlarından dağıtmaya çalışıyor. Son çatışma da provokasyon.

Enerji kaynakları bakımından 'kendi kendine yeterli olmanın' ne çıktığı Kovid-19 salgını döneminde, Türkiye'nin petrol ve gaz arama çalışmaları daha kritik bir hale geldi.

Bu raporda koronavirüs salgını nedeniyle yaşanan ekonomik krizin dünya enerji piyasasına etkileri incelenmektedir. Bu çerçevede kriz nedeniyle enerji talep, arz ve fiyatlarında yaşanan gelişmelerin enerji ihracatçısı ve ithalatçısı ülkelere ekonomik etkileri ele alınmaktadır. Bu kapsamda gerek yılın başından günümüze kadar yaşanan gelişmeler gerekse ilgili uluslararası kuruluşların yıl sonu için öngörüleri analiz edilmektedir. Ayrıca raporun son bölümünde krizin Türkiye’ye etkileri ve Ankara’nın bu etkileri azaltmak için izlediği politikalar irdelenmektedir.

Koronavirüs salgını da tıpkı tarihteki birçok dönüm noktası gibi muhtemeldir ki yalnızca var olan süreçleri hızlandıracak ve zaten yaşanmakta olan teknolojik, sosyolojik ve politik gelişmelerin daha hızlı yerleşmesine neden olacaktır.

İran’da koronavirüsü nasıl ortaya çıktı ve ne kadar yayıldı? Koronavirüs krizi nasıl yönetiliyor? Salgının toplumsal ve siyasal etkileri ne olabilir? Korona krizi İran’ın dış politikasını nasıl etkiler? İran ekonomisi koronavirüsten nasıl etkilenir?

ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun “Orta Asya’daki her ulusun bağımsız ve egemen olmasını istiyoruz; bölgedeki başka bir ülkenin himayesinde olmasını veya vasal devlet haline gelmesini değil” açıklaması renkli devrimler döneminin retoriğini anımsatıyor.

Koronavirüs nasıl ortaya çıktı ve önceki virüslerden farkı nedir? Salgında durum nedir ve ne tür tedbirler alınıyor? Dünya Sağlık Örgütü koronavirüs hakkında ne açıklama yaptı? Muhtemel ekonomik etkileri neler olabilir? Türkiye koronavirüsten etkilendi mi, ne tür tedbirler alınıyor?

2019'un Aralık ayında ortaya çıktığı Çin'in Wuhan kentinden aldığı isimle gündemde olan yeni tür koronavirüs tehdidi küresel ölçekte de hissedilmeye başlandı. Ortaya çıkışı ve yayılması ile ilgili birçok komplo teorisi bulunsa da yerel bir pazarda satılan bazı hayvanlardan kaynaklandığı iddia ediliyor. Ancak şimdiye kadar kaynağı kesin olarak kanıtlanmış değil.