"Gün gelecek, dünyanın tüm sorunları Türk Devletleri Teşkilatı ile istişare yoluyla çözülecektir". Bu söz Türk Devletleri Parlamenter Asamblesinin (TÜRKPA) 13. Genel Kurul toplantısı dolayısıyla Bakü'de bulunan Türk Devletler Teşkilatı (TDT) meclis başkanları kabulünde sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından söylendi. Sayın Aliyev, Türk Devletlerinin mevcut potansiyelin dikkate alarak böyle bir ifade kullandı. O nedenle bu ifade hamasi duygularla söylenmiş bir söz değil, Türk Devletlerinin gerçek potansiyeline dikkat çeken bir tespittir.
Devamı
Azerbaycan’da Cumhurbaşkanlığı seçimi neden erkene alındı? Erken seçim neden 7 Şubat’ta yapıldı? Azerbaycan siyasi tarihi açısından Karabağ zaferinin önemi nedir? Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde ön plana çıkan söylemler ve durumlar nelerdir? Seçim sonucunun bölgeye ve Türk dünyasına yansımaları nasıl olacaktır?
Devamı
Başkan Erdoğan, ilk adımları Berat Albayrak’ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde atılan İsrail gazının Avrupa’ya taşınması projesine ilişkin, “İsrail’in arayışı malum. En akılcı rota Türkiye üzerinden bu kaynakların Avrupa’ya ulaştırılması” dedi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın heyetiyle dün Iğdır-Nahçıvan Doğalgaz Boru Hattı temel atma ve üretim onarım askeri kompleksi açılış törenleri için Nahçıvan'daydık. Biz yola çıkarken Ermenistan Başbakanı Paşinyan'a suikast yapacakları suçlamasıyla 8 Ermeni üst düzey subayın tutuklandığı haberi medyaya yansımıştı. Nahçıvan'da Yüksek (Âli) Meclis'teki törenden hemen sonra Erdoğan- Aliyev baş başa görüşmesi vardı. Bu görüşmeye geçerken Cumhurbaşkanı Erdoğan aralarında olduğum Türk gazetecileri Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'e sundu.
İlki Mart 2018'de Kazakistan'ın başkenti Astana'da düzenlenen "Orta Asya Devlet Başkanları İstişare Toplantısı'nın beşincisi 14 Temmuz 2023 tarihinde Tacikistan'ın ev sahipliğinde Duşanbe'de gerçekleştirildi. Bu toplantıda dikkat çeken bir husus da Azerbaycan Cumhurbaşkanı sayın İlham Aliyev'in onur konuğu olarak davet edilmesi oldu. Yine bu toplantıda yaşanan bir ilk de toplantı öncesi üye ülkelerin ulaştırma bakanlarının bir araya gelmesiydi. Ulaştırma Bakanların toplantısının gündem konusu ise Orta Asya ülkeleri arasında ulaştırma ve lojistik konusunda gerekli uyumlaştırmasını sağlanması ve Aral gölünün durumu oluşturdu. Böylece Orta Asya Devlet Başkanları İstişare Toplantısı giderek daha kurumsal bir yapıya dönüştüğünü söylemek mümkündür.
Erdoğan'ın Azerbaycan ziyaretinde Şuşa Beyannamesi hedefleri ve ortak bir gelecek vizyonu doğrultusunda, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki müstesna ilişkileri tüm boyutlarıyla daha da ileriye taşıma konusunda yüksek düzeyde somut bir irade oluştuğu görülmüştür.
Şuşa Beyannamesi'nin iki yıllık muhasebesini yapmadan önce, sahadaki bazı gözlemlerimi aktarmak yerinde olacaktır.
Devamı
Cumhurbaşkanının Göreve Başlama Törenindeki katılımcılar, Türk dış politikasının çok bölgeli yapısını ve birçok küresel meseleye aynı anda odaklanabildiğini göstermektedir. Latin Amerika, Afrika, Balkanlar, Orta Asya, Ortadoğu, Afrika, Asya ve Avrupa Türkiye’nin son 21 yılda inşa ettiği küresel diplomasi ağının sahici olduğunu işaret ediyor.
Devamı
Avrupa’nın ve beraberinde dünyanın ciddi bir enerji krizi ile karşı karşıya olduğu bir dönemde gerçekleştirilen bu zirve Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşı ve tahıl koridoru anlaşmasında olduğu gibi ilgili tarafları bir araya getirme ve müzakere masasında birleştirme iradesini ortaya koyması açısından oldukça önemlidir.
Fransız Senatosu, Macron yönetiminin Güney Kafkasya politikası ve Azerbaycan karşıtı tutumuyla uyumlu hareket ediyor. Fransa'nın yeniden etkili bir aktör haline gelmek için Azerbaycan üzerinde daha fazla baskı oluşturmayı amaçladığı söylenebilir.
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) dokuzuncu zirvesini, üye olmasının ardından ilk defa Özbekistan'ın Semerkant kentinde 'Türk Medeniyeti için Yeni Dönem: Ortak Kalkınma ve Refaha Doğru' temasıyla dün gerçekleştirdi.
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki diplomatik görüşmeler barışa ne kadar yakın olunduğunu gösterse de çatışmalar sürecin ne denli kırılgan olduğunu gösteriyor. Bu noktada Türkiye ve Azerbaycan'ın bölgede güçlü, caydırıcı ve kararlı olması, barışı istemeyenlere rağmen barışın sağlanması için ön koşul niteliğinde.
Azerbaycan Laçın'ın stratejik öneminin farkındadır. O nedenle Laçın'ın teslim alınması konusunda ısrarlı davrandı ve Rusya'nın yükümlülüklerini yerine getirmesi için defalarca çağrıda bulundu. 26 Ağustos'ta Laçın koridorunu geri alan Azerbaycan, bu koridoru Zengezur koridorunun statüsünün belirlenmesinde bir araç olarak da kullanmayı hedeflemektedir.
Türk Devletleri Teşkilatına üye ülkelerin ikili ilişkilerinin artması, Teşkilatı daha güçlü hale getirecektir. Türkiye ile Özbekistan arasında yüksek düzeyde devam eden bu ilişkiler halkasına Azerbaycan'ın da katılmış olması bölge güç dengesi açısında da önemli sonuçlar doğuracaktır.
Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin kendisine özgü niteliği bir yana, devletler arasında sıklıkla çeşitli anlaşmalar imzalanır ve ittifaklar kurulur ancak bu anlaşmaların veya ittifakların etkisi, kağıt üstünde kalmayıp, pratiğe döküldüğü zaman anlamlı olur. Bu açıdan Şuşa Beyannamesi'nin bir senelik muhasebesinin yapılması, mevcut durum ve gelecek hakkında bize önemli ipuçları verecektir.
Bu gelişme Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin istikameti açısından önemli bir dönüm noktası..
Kafkaslarda 'bir fırsat penceresi' aralandı.
Şuşa Beyannamesi, Türkiye-Azerbaycan iş birliğinin geldiği noktayı gösterdiği kadar bundan sonra izleyeceği yol haritasını da ortaya koyan önemli belgelerden birisi olarak şimdiden tarihe geçmiştir.
Kitap, Azerbaycan’dan ve Türkiye’den alanında yetkin akademisyen ve uzmanların katkısıyla Karabağ sorununu kapsamlı bir şekilde analiz etmektedir.