Batı’nın Utanç Tablosu

Terörün elinden çeken Batı egemenleri, küresel teröre bilerek veya bilmeyerek verdikleri katkıyı akıllarına bile getirmiyorlar

Devamı
Batı nın Utanç Tablosu
ABD de Neler Oluyor

ABD’de Neler Oluyor?

ABD'de var olan bazı toplumsal fay hatları hareketlenmeye başladı.

Devamı

Rapor on iki farklı ülkeden örgüte katılan kırk üç kişi ile yapılan mülakatlara dayanarak yazılmış. Bu örneklem kümesi DEAŞ'ın tümünü yansıtmıyor ve buradan elde edilen sonuçlar üzerinden DEAŞ'ı analiz etmek doğru değil.

Gözlemcilerin gözden kaçırdıkları temel nokta, aşırı sağın oldukça uzun bir süredir Avrupa'da siyasi gündemi belirleyen esas güç haline geldiği gerçeğidir.

FETÖ’nün propaganda araçlarından biri olarak kullanmayı planladığı AİHM, başvuruyu red kararıyla FETÖ’nün planlarını suya düşürdü. Fakat bu durumun geçici olduğu unutulmamalı…

DEAŞ’ın tarihte örneği olmayacak şekilde güçlenmesinin arka planında ABD öncülüğündeki batılı devletlerin politikaları temel belirleyici faktör olarak ön plana çıkmaktadır.

Analiz: Hollanda’da İslamofobi

Bu çalışma 2016 yılında Hollanda’da Müslümanlara ve İslam dinine karşı ayrımcı ve düşmanca tavırları içeren olayları tartışmaktadır.

Devamı
Analiz Hollanda da İslamofobi
İslamofobi AB'nin Yeni Kriteri

İslamofobi: AB'nin Yeni Kriteri

İslamofobi artık retorik düzeyde bir nefret söylemi olma eşiğini çoktan aştı ve Müslümanlara yönelik fiziki saldırılarda kendini gösteren somut bir düşmanlık halini aldı.

Devamı

Terör bahanesiyle Türkiye dahil sekiz ülkenin havayollarının ABD’ye direkt uçuşlarında elektronik cihaz sınırlaması, ekonomik alanda yeni nesil bir korumacılık uygulamasıdır. Bu karar, serbest rekabeti önlemek için alınmıştır ve Amerikan, Alman, Hollanda, Fransız ve İngiliz havayolu şirketlerine haksız rekabet imkanı sağlayacaktır.

Bütün Avrupa’da etkisini artıran İslamofobik partiler ve siyasetçilerin söylemleri tüm Avrupa kurumlarını ve bu arada yargı organlarını da etkisi altına almaktadır.

Avrupa İslamofobi Raporu”nun ikinci sayısı Irkçılık ve Ayrımcılık ile Mücadele Günü olan 21 Mart’ta çıktı.

16 Nisan halkoylamasında taraf olan AB ülkelerinin skandal "yasakları" Türkiye'de sert tepki gördü. Nitekim Erdoğan, Avrupa'da "Nazizm'in, Faşizm'in ruhunun" dolaştığını söyledi.

İnsan hakları, demokrasi ve hürriyetler, Avrupa'nın kanlı tarihi ve iç çekişmelerinden sonra uydurduğu bir masaldı. 'Yiğidi öldür hakkını ver' demişler. Hakları var iyi bir masal, güzel bir rüyaydı.

CNR Kitap Fuarı'nın ana teması 15 Temmuz'du. Bugünlerde birbiri ardına 15 Temmuz ve Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili kitaplar çıkıyor. Fuarda birçoğunu görme imkânı buldum.

Sahte kanıtlarla başlatılan Irak işgalinin, ABD’nin ulusal güvenliğinden ziyade tehditleri güçlendirmesine benzer bir tablo ile karşı karşıyayız.

Trump’tan bir balkon konuşması bekleyenler hayal kırıklığına uğradı, çünkü Trump bir nevi seçim kampanyası konuşması yaptı.

‘Brexit referandumu’ ile ABD başkanlık seçimlerini Trump’ın kazanması, Avrupalı devlet adamları ve politikacılarını, kıtanın güvenliği konusunda yeniden ortak savunma sistemleri düşüncesini canlandırma arayışı içerisine itti.

Öneride seçimlerin eşzamanlılığı ile birlikte düşünülmesi gereken bir diğer başlık yasama ve yürütmenin karşılıklı olarak birbirilerini yenileyebilmesidir. Her ne kadar bu durum “fesih” biçiminde adlandırılsa da kastedilen aslında karşılıklı yenilemedir.

DEAŞ ise örgütün ideolojisini var eden siyasi, ekonomik ve dini şartlarla hakkıyla yüzleşilmeden farklı isim ve formlarda terör faaliyetleri, kaos yaratma girişimleri ve Haziran 2014’te Musul’un işgali ile birlikte ulaştığı güç zirvesine tekrar ulaşma çabalarını sürdürecektir.

Siyasi kutuplaşma ile söylemsel marjinalizasyonun toplumda bulduğu karşılık, absürt adayların ön seçimleri kaybetmesi veya seçimleri orta yolcu isimlerin kazanması ile ortadan kaybolacak gibi değil. Bu ayrımcı, izolasyonist ve arogan siyasi söylemin popülist politikacıların aracı olması aslında ABD’nin gerilemesi tartışmalarını bambaşka bir yörüngeye çekmiş durumda.

14 yıllık mazide 2002 ve 2007 yılları arasındaki dönemde yapılan atılımlar en dikkat çekicileridir. Dikkat çekiciliğin nedeni, hangisine el atılsa kısa sürede başarılı ve fark yaratan sonuçlar alınabilecek el değmemiş sorunların varlığıdır.