15 Temmuz destanının dördüncü yıldönümü. Meşum FETÖ darbe girişimini bastıran milli iradenin tecellisini yeniden anma zamanı.
Devamı
Bugün kırılan zincirler, Ayasofya'nın değil, bizim zincirlerimizdir.
Devamı
Sonunda bu da oldu. Ayasofya özgürlüğüne kavuştu. Zincirler kırıldı. Ayasofya açıldı. Dile kolay 86 yıllık bir hayal gerçek oldu. Türkiye'nin kendine geliş hikayesinde yerini aldı. Normalleşme dediğimiz şey tam da bu.
Ayasofya'nın ibadete açılması ne bu muhteşem eserin dünya mirasındaki yerini zedeler ne de Müslüman olmayanların ziyaretini engeller. Ayasofya'nın yaşayan bir cami olması Türk milletinin iradesinin tecellisidir.
Ayasofya'nın camiye rücu ettirilmesi elbette Türkiye'nin bağımsızlığının ve egemenlik haklarının sembolü niteliğindedir. Ayasofya'nın cami olarak yeniden açılmasına gösterilecek saygı aynı zamanda Türkiye'nin istiklaline gösterilecek bir saygıdır.
Bugüne kadar kilise, camii ve müze olmak üzere üç farklı statüde gördüğümüz Ayasofya hangi tarihi süreçlerden geçmiştir? Ayasofya’nın müze yapılma kararı hukuka uygun muydu? Vakıflar hukuku göz önüne alındığında Ayasofya hangi statüde olmalıdır? Uluslararası hukuk Türkiye’nin Ayasofya’ya ilişkin düzenleme yapma yetkisini sınırlıyor mu? Danıştay’ın iptal kararı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından alınan ve Resmi Gazete’de yayımlanan Ayasofya’nın ibadete açılması kararı ne ifade ediyor?
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 48. sayısı çıktı.
Devamı
Erdoğan karşıtlığına bağımlılık, her versiyonuyla, muhalefetin siyaset üretebilme imkanının tüketen bir kara delik durumunda.
Devamı
Ayasofya Cami'nin müze olan kağıt üstündeki statüsünün tekrar camiye çevrilmesine doğrudan karşı çıkamayan muhalefet "Efendim Türkiye'nin o kadar yoğun gündemi varken şimdi bunu tartışmanın sırası mı?" sorusunun arkasına sığınıyor. Aynı isimler bugünlerde bir başka yapıyı dillerine doladılar; devletin el koyduğu FETÖ binalarından bir tanesinin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na tahsis edilmesine pek içerlemişler. Bu kadar büyük bir binaya ne gerek varmış, İletişim Başkanlığı ne iş yapıyormuş, iletişim işleri için bu kadar kaynak aktarılması israf değil miymiş?
Güncel parti siyasetinin gündeminde sosyal medya düzenlemesi, Ayasofya, çoklu baro teklifi, İstanbul Sözleşmesi, LGBT, Z kuşağı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin temel belediyecilik hizmetlerindeki gerilemesi gibi konular var.
SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı, Ayasofya’nın ibadete açılması tartışmaları üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Teknik meseleler bir şekilde çözülür, çözülemezse de birincil öneme sahip olmadığı için üzerinde çok durulmaz. Asıl olan Ayasofya'nın bir İslam mabedi ve bu topraklardaki Türk-İslam egemenliğinin simgesi olmasıdır.
Türkiye'nin ana muhalefet partisi Türkiye düşmanlarıyla ortak bir tavır sergileyip Türkiye'yi itham ediyor.
Türkiye'nin Ayasofya'yı ibadete açma kararı alması durumunda bölgedeki rakiplerine ve özellikle büyük güçlere kendi kararlarını alabilen bir devlet olduğunu göstermiş olacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi kariyeri mücadeleyle geçti desek yeridir. Belediye başkanlığından bu yana her adımda birçok düşmanlık ve ihanetle karşılaştı. Ancak tüm bunlarla boğuşurken Erdoğan inşa etmeyi hiç bırakmadı. Ve belki de bu nedenle karşısına çıkanlar teker teker erirken o hep icracı kimliğiyle büyük kitlelerin güvendiği isim olarak kaldı. Birileri onu hapse atmaya çalışırken o İstanbul'u inşa etmekle meşguldü. Ve vatandaş bunu görüyordu. Erdoğan'ı iktidara taşıdı.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Ayasofya’nın ibadete açılması konusunda gündeme gelen tartışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Doç. Dr. Yusuf Özkır: Yeni Zelanda teröristi bile Türkiye’nin bekasını ve Başkan Erdoğan’ı hedef alıyor.Terör örgütleri güçlenen Türkiye’yi tökezletme peşinde. Bunların hepsi Erdoğan’ın zayıflamasını iple çekiyor. Bu yüzden muhalefete kazandırma çabasındalar ve bunu da gizlemiyorlar.
Geçen Cuma, 15 Mart günü Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde iki camiye Cuma namazı sırasında silahlı saldırıda bulunuldu ve 50 Müslüman kardeşimiz hayatını kaybetti. 40'a yakın Müslüman da yaralandı. Ölenlere başsağlığı diler yaralılara Rabbimden acil şifalar dilerim.
Saldırıyı gerçekleştiren terörist, yazdığı 70 sayfalık manifestoda, “Refahımız ve halkımızın hayatta kalması için göç edip topraklarımızda yaşayanları ezmeli, onları sınır dışı etmeliyiz” diyordu.
Uzmanlar, Yeni Zelanda'daki terör saldırısının temelinde İslamofobinin yanı sıra Türklerin tarih boyunca İslam ile özdeşleştirilmesi nedeniyle Türk karşıtlığının da olduğu görüşünü paylaştı.
Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Kati Piri tarafından hazırlanan "2018 Türkiye Raporu" AP Genel Kurulunda oylanmış ve kabul edilmiştir. Esas itibarıyla "Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye ile katılım müzakerelerini resmen askıya alması" önerisini içeren söz konusu rapor, 109'a karşı 370 oyla kabul edilirken 143 üye de çekimser oy kullanmıştır.